Şilomikron Nedir, Ne Demek, Hakkında Bilgi

Şilomikronlar ince bağırsağın emici hücreleri tarafından oluşturulan büyük ebatlı (75-1200 nm çaplı) lipoproteinlerdir. Elektroforezde göç etmeyip yoğunluğu 0,95 g/mL’den düşüktür.

Besi yoluyla alınan trigliseritleri şilomikronlar tarafından yağ, kalp ve kas dokularına taşınırlar. Bu dokuların kılcal damarlarında bulunan lipoprotein lipaz tarafından parçalanır. Ortaya çıkan yağ asitleri bu dokular tarafından emilir; gliserol ise kana karışır, sonunda karaciğer ve böbrekler tarafından alınıp dihidroksi aseton fosfata dönüştürülür.

İnce bağırsaktan kana gitmek için şilomikronlar önce eksositoz yoluyla enterositlerden ince bağırsaktaki viluslardan başlayan lenf kanallarına salınırlar, böylece lenf sistemi girip buradan kan dolaşım sistemine geçerler.

Yapısı

Yapısında %1-2 oranında protein, %98-99 lipid bulunur. Bu lipidi %84’ü nötral yağ, %7’si fosfolipid, %5’i kolesterol esteri ve %1-2’si de kolesterolden ibarettir. Taşıdıkları başlıca apolipoprotein, apolipoprotein B-48 (apoB48), apoA-I, apoA-II ve apoA-IV‘dür. ApoB48 sadece şilomikronlarda bulunur.

Dolaşım esnasındaki değişimler

Şilomikronlar barsak mukoza hücrelerinde üretilir ve besinsel yağ, kolesterol ve kolesterol esterlerini periferik dokulara taşırlar. Lenf ve kanda dolaşırken şilomikronlar taşıdıkları lipitleri Yüksek Yoğunluklu Lipoproteinler’dekilerle (HDL) değişirler. HDL apolipoprotein C-II (apoC2) ve apolipoprotein E (apoE)’yi yeni salgılanmış şilomikronlara aktarır. ApoC2, lipoprotein lipaz (LPL) nin kofaktörüdür, onun sayesinde trigliseritler parçalanabilir. Trigliseritler dokulara dağıtıldıktan sonra şilomikronlardaki apoC2 tekrar HDL’ye geçer, ama apoE kalır. Bu lipoproteinlere “artık şilomikron” denir. ApoB48 ve apoE proteinleri sayesinde şilomikron artıklarının karaciğerde tutulup orada parçalanırlar. Böylece şilomikronların taşıdığı kolesterol de karaciğere teslim edilmiş olur.

Daha yeni Daha eski