Sinaps, nöronların (sinir hücrelerinin) diğer nöronlara veya kas veya salgı bezleri gibi nöron olmayan hücrelere mesaj iletmesine olanak tanıyan özelleşmiş bağlantı noktaları. Bir motor nöron ile kas hücresi arasındaki kimyasal sinaps, aynı zamanda neuromuscular junction nöromusküler bağlantı olarak adlandırılır.
Kimyasal sinapslar sayesinde merkezi sinir sistemindeki nöronlar birbirleriyle nöral devreleri içeren bir sinir ağı oluşturabilirler. Binaenaleyh, algılama ve düşünme gibi zihinsel işlevlere temel teşkil eden biyolojik kompütasyonda sinapslar temel bir rol üstlenmektedirler. Ayrıca sinir sisteminin vücudun diğer organlarıyla iletişim kurması da sinapsların varlığına bağlıdır.
İnsan beyninde muazzam sayıda kimyasal sinaps bulunur. Küçük çocuklar 1016(10.000 trilyon) sinapsa sahipken, bu rakam yaş artışıyla ters orantılı olarak azalır ve yetişkinlerde stabilize olur. Bir yetişkinin sahip olduğu sinaps sayısı tahmini olarak 1015 ile 5×1015 (1.000 den 5.000 trilyona kadar) arasındadır.
Sinaps sayısının zamanla düşmesi bir kayip olarak düşünülmemelidir. Bu, elektronikteki ROM programlamaya benzetilebilir. Bu cihazlar fabrikadan butun cell’leri birbirine bagli gelir ve cihazin secilen bazi hucreleri arasindaki baglantilarin bilincli olarak koparilmasi yoluyla programlamlanir. Bu anlamda insan gelisimi sirasinda bazi sinir hucreleri arasindaki sinapslar koparilarak beyin gelisir, programlanir.
Sinasps kavramı, Sir Charles Scott Sherrington ve meslektaşları tarafından Yunanca “syn-” (beraber, birlikte) ve “haptein” (kucaklasma) kelimeleri birleştirilerek türetilmiştir. Kimyasal sinapslar, var olan yegane biyolojik sinaps türü değildir, elektrik sinapslar ve immunolojik sinapslar da mevcuttur. Yinede yaygın kullanımıyla sinaps denildiğinde, çoğunlukla kimyasal sinaps ima edilmektedir.