Sinuzit nedir?
Tüm dünyada oldukça yaygın görülen bu hastalık özellikle kış aylarına girişte artan viral üst solunum yolları hastalıklarının uzaması halinde sık sık tekrarlayarak kronikleşmiş sorunlara yol açabiliyor. Sinüziti olan pek çok hastanın bu tekrarlamalar sırasında hayat kalitelerini bozan burun tıkanıklığı , burun ve geniz akıntısı, baş ağrısı, öksürük, halsizlik, dikkat kusuru gibi şikayetleri oluyor.
Sinüsler nedir ne işe yararlar?
Sinüsler yüz ve kafa kemikleri içerisinde yer alan içi havalı boşluklardır. Üst çene kemiğinde karşılıklı iki büyük yanak sinüsü, alın kemiği içerisinde bir büyük alın sinüsü, gözlerin arasına yerleşmiş küçük odacıklardan oluşan etmoid sinüsler ve kafa tabanında yerleşmiş bir de derin bir sinüs bulunmaktadır.
Sinüslerin en önemli görevleri salgıladıkları salgı ile bütün üst solunum yollarını sürekli temizlemektir.
Sinüzit ne demektir?
Bahsedilen bu sinüslerin ayrı ayrı yada sadece bir yüz yarısında yada hep birlikte iltahaplanma haline sinüzit denilmektedir. Örneğin 10-15 günden beri sürmekte olan bir nezle tablosu aslında bir akut sinüzittir. Yıllarca tekrarlayan belirtilerle karşılaşıyorsak sinüzitin kronikleşmiş olduğu söylenebilir.
Sebepleri
Genel olarak söylemek gerekirse sinüsleri temizleyen ince kanallar tıkanırsa sinüzit hastalığı başlar. Bu tıkanıklık tedavi ile yada kendiliğinden açılırsa sinüzit iyileşir ama eğer açılamazsa hastalık kronikleşir. Sinüs kanallarının tıkanıklığına bazı burun içi ve sinüslerle ilgili yapısal koşullar, tekrarlayan üst solunum yolu infeksiyonları, allerjik sebepler, polip ve geniz eti gibi oluşumlar yol açabilir. Bazı kalıtsal sorunlar ve bağışıklık sorunları da sinüzitin diğer sebepleridir.
Belirtileri
Burun tıkanıklığı, burun ve geniz akıntısı, burundan konuşma, koku duyusu bozuklukları, sık sık nezle grip olma ve bunların kolay kolay geçmeyişi, özellikle çocuklarda daha fazla olmak üzere inatçı öksürükler. Sanıldığının aksine akut sinüzitlerin dışında baş ağrıları sinüzitte sıktır. Burada baş ağrılarına yol açan iltihabi olaydan çok burun içerisinde sinüs kanallarını etkileyen diğer bazı yapısal şartlardır.
Çocuklarda sinüzit
Çocuklar daha sık viral üst solunum yolu infeksiyonlarına yakalandıkları için ve sinüsleri henüz tam olarak kendilerini temizleyemedikleri için daha kolay sinüzite yakalanabilirler. Ayrıca halk arasında geniz eti denilen adenoid varlığı ve bazı anatomik koşullar da sinüzit oluşumuna zemin hazırlayabilir. Ancak çocuk sinüzitlerini tanı koymak, izlemek ve tedavi etmek açısından erişkinlerinkinden farklı olarak ele almak gerekir.
Teşhisi
Sinüzitin tanısı küçük endoskoplarla yapılan bir kaç dakikalık ve günümüzde iyice basitleşmiş bir muayene ile konulabilir çoğu kez. Endoskopik muayeneye ek olarak bazı durumlarda tomografi istenebilir. Hastaların çoğunda tomografinin tekrarlanmasına hiç gerek yoktur.
Tedavisi
Sinüzitlerin tedavisi günümüzde çok kolaylaştı. Akut sinüzitlerin tedavisinde yeni çıkan pek çok antibiyotik mevcut. Burada önemli olan antibiyotiklerin hastalar tarafından uzunca bir süre sayılabilecek bir süre kadar yani 2-3 hafta boyunca kullanılmasına dikkat edilmesi. Antibiyotiklerin yanı sıra bazı destekleyici ilaçlarda beraberinde verilmektedir. Hastaları korkutan daha çok ameliyat tedavileri.
Kronikleşmiş sinüzitlerde uygulanan ameliyatlar da günümüzde hasta açısından çok kolaylaşmış durumdadır.
Ameliyat
Kronikleşmiş sinüzitlerde eğer endoskopik muayene ve tomografik incelemede sinüsün kendisini temizlediği kanalların ağzı tıkanmışsa ve bu tıkanıklık uygulanan ilaç tedavileri ile açılmamış ise ameliyat gerekiyor. Ayrıca sinüzitlerin göz ve kafa içerisine yayıldıkları komplikasyon durumlarında acil ameliyatlar da gerekebiliyor .
Ameliyat türleri
Günümüzde sinüs ameliyatları artık neredeyse tamamen endoskopik olarak yapılmakta. Burada muayene sırasında kullanılan endoskoplarla yakın zamanda geliştirilmiş ince araçlar kullanılıyor. Tamamen burun içerisinden girilerek sinüslerin kendi doğal kanalları açılıyor bu sırada başka hiç bir anatomik yapıya zarar vermeden çalışmak gerekiyor. Çoğunlukla genel anestezi tercih ediliyor. Ayrıca teknolojik olarak desteklenmiş ameliyathane koşullarını ve bu konuda özel eğitim almış deneyimli uzmanların varlığını gerektiriyor.
Sinüzit ameliyatlarında en çok korkulan hastaların burun içerisine konan tamponlar, bu konuda acaba yeni gelişmeler var mı? Gerçekten hastaların önemli bir kısmı ameliyattan çok tampon konulmasından korkuyor. Bu korku yakın zamana kadar yaygın olarak konulan gazlı bez tamponlar nedeniyle oldu. Günümüzde endoskopik sinüs cerrahisinde deneyimli bir uzman uygun durumlarda örneğin hastaların yarısına hiç tampon koymadan ameliyatı bitirebilir. Ayrıca eğer tampon koymak gerekirse gazlı bez tamponlar değil sadece sinüslere konulan sünger yapısındaki küçük tamponlar tercih edilmelidir ki zaten bu durumda hem hastanın rahatlığı yüksek olmakta hemde iyileşme daha sorunsuz gerçekleşmektedir .
Ameliyatlarda başarı oranı
Halk arasında ameliyat sonrası sinüzitin yeniden tekrarladığına dair yaygın bir inanış var. Bu daha çok eski tip sinüzit ameliyatlarının yapıldığı yıllardan kalma bir bilgi. Endoskopik sinüs cerrahisinde başarı pek çok faktöre bağlı.
Bir tek sinüzit hastalığı ve bir tek sinüs cerrahisi tekniği yok. Yani her hasta aynı değil. Örneğin sadece sinüs kanallarının daralmış yada tıkalı olduğu basit tekrarlayan sinüzitlerde başarı oranı % 90’ların üzerinde iken tüm sinüsleri tutan bir yaygın polipli sinüzitte başarı daha düşük, tek bir sinüsün tutulduğu durumda başarı tam olabilirken allerjik zemine bağlı sinüzitler de sıklığı ve ağırlığı azalmış olmakla beraber tekrarlamalar olası. Ayrıca ameliyat tedavisinden sonra uygun bir ilaç tedavisi ve düzenli bir hasta izlenimi, ameliyat sırasında kullanılan donanım ve doktorun bu konudaki özel deneyimi başarıyı etkileyen diğer faktörler.
Korunma
Özellikle sık tekrarlayan üst solunum yolları sinüzite yol açabileceğinden basit bir nezle bile önemsenmeli. Uzun sürebilecek burun tıkanıklıklarına izin verilmemeli. Sigara içilmemesi, kirli hava ve klimalı ortamlarda uzun kalınmaması kişinin kendisinin alabileceği başlıca önlemler. Üst solunum yolu allerjisi olanların da mutlaka bir KBB Uzmanına görünmesi önerilir.
Bu maddede yazılanlar hekim uyarısı ya da önerisi değildir. |