Cem’iyyet-i Ulemâ Fırkası, 1917 yılında Türkistan’da faaliyet gösteren siyasî parti.
Şubat 1917 ihtilâli ile Rusya’da Çarlık’in devrilmesi üzerine Moskova’da geçici hükümet iş başına geldikten sonra müessisân meclisi (kurucu meclis) için seçimlerin yapılması kararlaştırıldı. Bu hürriyet ortamında Rusya’da birçok siyasî teşekkül ortaya çıktı. Cem’iyyet-i Ulemâ Fırkası da Haziran 1917’de, Türkistan Genel Valiliği’nin çeşitli dairelerinde tercümanlık ve hususi dava vekilliği yapan Akmescidli Şîr Ali Lapin önderliğinde Taşkent’te kuruldu ve temmuzda yapılan Taşkent Belediye Meclisi seçimlerinde oyların % 60’ını alarak altmış beş üye kazandı. Cedîdci Şûrâ-yı İslâm ve diğer Türk milliyetçileri ise % 10, sosyalist ihtilâlciler de % 25 nisbetinde oy elde ettiler. Bolşevikler’le beraber sosyal demokratlar ise ancak üç üyelik kazanabildiler.
Cem’iyyet-i Ulemâ’nın Çarlık dönemi vali yardımcılarından olan monarşist Likoşin’i belediye başkanı seçmesi, millî ve ihtilâlci teşekküller tarafından tepkiyle karşılandı. Monarşist ve liberal bir Rus’u Cedîdci âlim ve münevverlere tercih edecek kadar siyasî hatalara düşen Cem’iyyet-i Ulemâ Fırkası daha sonra yapılan kurucu meclis seçimlerinde bir varlık gösteremedi.
Şîr Ali Lapin, kendi cemiyeti adına geçici hükümetin Türkistan Komitesi’ne bir proje sundu. Buna göre mahallî meclis, şeyhülislâmın başkanlığında bir mahkeme-i şer’iyye (senato) olarak teşekkül edecekti. Rusya’da Türkistan hakkında çıkarılacak her kanun mahkeme-i şer’iyyenin tasdikinden geçecekti. Cemiyet ayrıca İslâm adliyesinin kurulması görüşünde idi. Kadıların verdikleri hükümler Türkistan müslümanlan için kesin, davalının birisi Rus olması durumunda ise ihtiyarî olacaktı. Böylece Çarlık dönemine göre kadılıklara verilen işlerin sının genişletilmiş, şeriat mahkemelerinin verdiği hükümlerin de yüksek idarî ve adlî makamlar tarafından geri çevrilmesi durumu ortadan kaldırılmış olacaktı. Diğer taraftan Ekim 1917 ihtilâli ile Rusya’da komünistler iş başına geçerken Taşkent’te de 11 Kasımda kurulan İhtilâl Komitesi iktidarı ele almıştı. Buna karşılık Cem’iyyet-i Ulemâ SİS delegenin katılmasıyla bir müslümanlar kongresi düzenledi. Bu kongrede Türkistanlılar “in kendi kendilerini idare etmesi hususunda on dört maddelik bir karar kabul edildi. Şîr Ali Lapin Taşkent’te toplanan Sovyet-Rus Kongresi’nde hazır bulundu; burada ülkesinde iktidarın Türkistanlılara devredilmesini talep ettiyse de bu husus kesinlikle reddedildi. Sovyetlerin de Türkistan’ın muhtariyetini tanımada istekli görünmemeleri üzerine Türkistan Millî Merkez Teşkilâtı Taşkent’i terkederek Hokand’ı millî davanın merkezi seçti. Ruslar’a karşı Türkistan’da mücadele veren çoğunlukla muhafazakâr çevrelerden meydana gelen ve anlaşmazlık içinde bocalayan Cem’iyyet-i Ulemâ ile Cedîdci Şûra-yi İslâm Cemiyeti ortaya çıkan bu ümitsiz durum karşısında birleşmeye karar verdiler. 9 Aralık 1917’de Türkistan müslümanlarının IV. fevkalâde kongresi yapıldı. 10 Aralık’ta da Demokratik ve Federatif Rusya Cumhuriyeti çerçevesinde Türkistan’ın mahallî muhtar bir cumhuriyet olarak ilânına karar verildi. Şîr Ali Lapin Halk Şûrası başkanı seçildi. Halk Şûrası da icrayı yürütecek hükümeti seçti. Fakat bu hükümet 12 Şubat 1918’de komünistler tarafından ortadan kaldırıldı. Millî Merkez Teşkilât’nın üyeleri de dağıldı. Şîr Ali Lapin önce İstanbul’a, sonra da Berlin’e gitti. 1919’un sonlarında Türkistan’a tekrar döndü ve kısa bir müddet sonra vefat etti.
Diyanet İslam Ansiklopedisi