Cerehor Nedir, Ne Demektir, Anlamı, Görevleri, Hakkında Bilgi

Cerehor, Selçuklular’da ve Özellikle Osmanlı Devleti askerî teşkilâtında daha çok geri hizmetlerde geçici olarak kullanılmış olan ücretli asker.

Farsça’da “ücret, nafaka, maaş” an­lamlarına gelen cerâ kelimesiyle “yiyen, yiyici” anlamındaki hor kelimesinden meydana gelmiştir. Cerihor ve serehor şekillerinde de telaffuz edilmiştir. Orta­ya çıkışı ve teşkilât hakkında kesin bil­gi yoktur. İbn Bîbi’de ecr-hör, cirâhör, icrâhör olarak geçen bu zümreden II. Gıyâseddin Keyhusrev 1243″te Moğollar’a, Muînüddin Süleyman Pervane de Rükneddin Kılıcarstan’a karşı yaptıkları mü­cadelelerde faydalanmışlardır.

Osmanlı Devleti’nde de Yıldırım Baye-zid tarafından Ankara Savaşı’nda (1402) Timur kuvvetlerine karşı Rumeli ve Ana­dolu’dan, daha ziyade gayri müslimlerden toplanmış cerehorlann kullanıldığı bilinmektedir. Bunlar ihtiyaca göre top­lumun en hareketli kesiminden gençler­den toplanırdı. Yeniçeri Ocağı’nın kurul­masından sonra garib. azeb ve canbâ-zân taifeleri gibi eyalet askerleri statü­süne giren cerehorlar gönüllü olarak alın­dığı gibi cebren de toplanabilirdi. Firar olaylarını önlemek için de her cerehor kefile bağlanırdı. Daha sonraki dönem­lerde hemen sadece kale tamiri, köprü yapımı, yol inşaatlarında ve maden ocak­larında kullanılan cerehorlar avarız vergisi karşılığı olarak da çalıştırılmışlardır. Nitekim daha 1440’larda cerehorluktan muafiyet belgelerine rastlanmaktadır.

XVI. yüzyılda cerehorlara 4 akçe civa­rında yevmiye veriliyordu. Belgelerden anlaşıldığına göre bu zümreye genellik­le barış dönemlerinde ücret karşılığı, sa­vaş dönemlerinde ise vergi muafiyeti çer­çevesinde hizmet gördürülüyordu. Hiz­metleri zamanla az ücretli rençberlik ve ırgatlık haline gelmiş olan cerehorlar XVIII. yüzyıldan sonra pek görülmemiş­lerdir.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski