Osmanlı Devleti’nde özellikle son asırlarda asayişi sağlamakla yükümlü gizli zabıta görevlilerden biri olan ve İstanbul ağzına ve özellikle yeniçeri argosuna ait bir tabir kelime olan Böcekbaşı,
daha çok hırsızlıkları önlemek ve hırsızları yakalamakla görevliydi. Emri altında çalışanlar arasında erkek ve kadın memurlar bulunurdu. Ayrıca suçluları yakalamada muhbir olarak kullanılan tövbekar hırsız ve yankesici gibi sabıkalılara da böcek denilirdi. Fakat asıl gizli istihbarat işleriyle salma çuhadar denilen memurlar meşgul olurdu. Böcekbaşı yakaladığı sanıkları suçunun türüne göre Ağakapısı’na, ihtisab nazırlığına veya Baba Cafer Zindanı’na gönderir, suçu sabit olanları çeşitli şekillerde cezalandırırdı. Bu cezalar dayak, hapis veya kulak kesme şeklinde olabildiği gibi suçun tekrarlanması halinde idama kadar varabilirdi. Halk arasında kullanılan “eski kulağı kesiklerden” tabirinin kaynağı bu kulak kesme cezası olmalıdır.