Çarmıh, Hıristiyanların Hz. îsâ için söz konusu ettikleri, tarihin çeşitli dönemlerinde uygulanan bir idam şekli.
“Dört çivi” anlamında Farsça bir terkip olup (çehâr mîh) biri yatay, öteki dikey iki ağacın oluşturduğu haç şeklindeki darağacını ifade eder. Buna haç ve salib de denilmektedir.
Suçluyu ellerinden ve ayaklarından bağlamak veya çivilemek suretiyle idam etme şekli olan çarmıha germe olayı Romalılar’da yaygın olmakla birlikte daha önceleri Asurlular, Persler. Kartaca Fenikelileri, Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından da uygulanmış, böylece halkın ibret alacağı, adaletin gücünün gösterileceği düşünülmüştür. Bu iş için önceleri sadece bir kazık kullanılıyor, mahkûm buna bağlanıp ölüme terkedılıyordu. Grekler ve Romalılar bunu değiştirerek suçlu köleleri, esirleri, yabancıları, aşağı sınıftan kimseleri ve ayrıca iğrenç suçlar işleyenleri cezalandırmak için çarmıhı yaptılar. Bu tür cezalandırmada infaz yerinde bulunan kazığa bir tahta eklenerek çarmıh tamamlanmış oluyordu; suçlu tahtaya bağlanıyor, bazan kollan iki yana açılarak çarmıhın iki kanadına çivileniyordu. Romatılar’da çarmıha germe olayı onur kırıcı bir idam şekli olarak kabul edildiği için devlete isyan edenlerin dışında Roma vatandaşlarına uygulanmıyordu. Bu idam şeklinde genellikle suçlu kırbaçlandıktan sonra idam yerine tahtasını taşımaya zorlanırdı. İşlediği suç bir levha üzerine yazılarak boynuna asılır veya başkası tarafından Önünde taşınırdı. Daha sonra bu levha başkalarına ibret olması için çarmıha gerilenin önüne tesbit edilirdi. Çarmıhlar şehir surları dışında kurulmakla beraber işlek yollara, sık sık gidilen yerlere yakın olmasına özen gösterilirdi.
Milâdî I. yüzyılda Romalılar yahudi esirleri çarmıha germekteydiler. Tarihçi Josephus bununla ilgili çok sayıda olaydan bahsetmektedir. O dönemde idamlar için biri “T” şeklinde (daha sonraları “St Anthony haçı” denilmiştir), diğeri eşit olmayan kollardan meydana gelen (daha sonra “Latin haçı” adını almıştır) İki tip çarmıh kurulmaktaydı. Hıristiyan inancına göre Hz. îsâ bu ikinci tip çarmıha gerilmiş ve başından çivilenmiştir [Markos, 15/26). Roma İmparatorluğu’nda uygulanan çarmıha germe İmparator Konstantin tarafından yasaklanmıştır.
Menşei Bâbil’e dayanan haça Mısır ve Suriye’de de eski zamanlardan beri tazimde bulunulduğunu, hatta Budistler’in haça saygı gösterdiklerini ve milâdî tarihin başlangıcına doğru putperestlerin bazı âyinlerinde alınlarına haç işareti yaptıklarını belirterek aslında haçın Hıristiyanlık’la ilgisinin bulunmadığını ve bir putperest âdeti olduğunu ileri sürenler de vardır. Bunların iddiasına göre hıristiyan kutsal kitabında îsâ Mesih’in bir ağaç üzerinde öldüğü bildirilmektedir. İlk olarak Yunanca yazılan Yeni Ahid’in yukarıda belirtilen yerlerinde “ağaç” anlamındaki Yunanca ksulon kelimesi kullanılmaktadır. Bu kelime ve bazı tercümelerde geçen stavros kelimesi haça delâlet etmemektedir. Meşhur Yunan şairi Homeros stavrosu “alelade bir sırık, direk veya tek bir odun parçası” anlamında kullanır ve kelime haç şeklini atan iki ağaç parçasını ifade etmez. Dolayısıyla îsâ Mesih’in idamı düz bir direk üzerinde gerçekleşmiştir.
Hıristiyanlar çarmıhın şeklini tartışırken İslâmiyet çarmıha gerilenin Hz. îsâ olmadığını belirtmektedir.
Hıristiyan sanatında îsâ Mesih’in çarmıha gerilmesinin tasvirleri V. yüzyılda başlamıştır. Tasvirlerin bu dönemden itibaren ortaya çıkmasında, o zamana kadar bu konuda çeşitli yorumların geliştirilmesi ve konsilierde bununla ilgili kararlar alınarak kilisenin tavrının belirlenmesi etkili olmuştur.
Diyanet İslam Ansiklopedisi