Dem. Türk mûsikisinde kullanılan bîr tabir.
Farsça’da “nefes, soluk” anlamına gelen kelime, Türk mûsikisinde birbirleriyle ilgili olan şeşleri belirtmek için “dem sesler” ve “dem tutmak” tabirlerinde kullanılmıştır.
Neyin ses alanı içerisinde yer alan en pest sekizlisindeki perdelere dem sesler denir. Bunlar, üflenerek çıkarılması oldukça zor kabul edilen kaba rast ile geveşt perdeleri arasındaki seslerdir. Ney-zenlerce bu sesleri iyice çıkarmadan diğer perdelerin hakkını vermenin imkânsız olduğu kabul edildiğinden ney derslerine başlayanlara önce dem sesler öğretilir. Bu seslerin canlı ve kolay üflenebilmesi neyzenin kabiliyeti ve bu arada çok çalışması ile ilgili bir husustur. Bu sebeple eskiden mevlevîhânelerdeki ney öğretimi. 300 gün süren bir dem sesleri üfleme safhasıyla başlardı.
Türk mûsikisinde ses veya çalgı ile yapılan serbest (irticâlî) icra esnasında, yaylı veya üflemeli bir sazın sürekli yahut aralıklı olarak soliste okuduğu ya da çaldığı makamın güçlü veya durak perdelerini basarak eşlik etmesine dem tutmak denilir. Dem tutma sırasında çok defa eserin icra edildiği dizinin bir oktav aşağısından eşlik edilir.
Öte yandan, Mevlevi âyininde neyzen-başının ilk taksimi sırasında taksimin sonlarına doğru bir veya birden fazla neyin taksim edilen makamın durak perdesini sürekli üflemesine de dem tutmak denir.
Diyanet İslam Ansiklopedisi