Ecir Nedir, Ne Demek, İslamda Anlamı Hakkında Bilgi

Ecir

Sözlükte ecr “bir işe karşılık ücret öde­mek, mükâfatlandırmak mânasında masdar, aynca “ücret” veya “mükâfat” anla­mında isim olarak geçer. Kelime her iki kullanışa bağlı olarak “bir şeyi kiraya ver­mek” ve “mehir” mânalarına da gelir. Ancak İslâm literatüründe ecir daha çok manevî ve uhrevî, ücret ise dünya ile il­gili konularda kullanılmıştır.

Kurân-ı Kerîm’de tekil ve çoğul ola­rak 105 yerde geçen ecir bu âyetlerde daha çok “mükâfat”, bazan da “ceza” anlamına gelir(Meselâ bk. Âl-i İmrân 3/ 185); ayrıca “mehir” mânasında da kul­lanılmıştır(Nisâ 4/24, 25). Bu âyet­lerde belirtildiğine göre takva sahibi mü­minlere, musibetlere ve zorluklara kat­lanıp sabredenlere, Allah yolunda sava­şanlara, Allah’ı çok zikredenlere, ilâhî buyruklara uyanlara, suçluları bağışlayıp barışı sağlayanlara, fakirleri gözetip yar­dımda bulunanlara, namaz kılanlara ve zekât verenlere âhirette, hiçbir zaman kesintiye uğramayan büyük ecirler veri­lecek, bu zümrelerin yaptıkları güzel iş­lerin ecirleri kat kat artarak devam edecektir.(Âl-i İmrân 3/172, 179; Mâide 5/9; A’râf 7/170; Fâtır 35/7; Fussılet 41/8; Hadîd 57/18) Yine ilgili âyet­lerde peygamberlerin tebliğ ve irşad gö­revleri için bir ücret istemedikleri ifade edilmiş, ecirlerini âlemlerin rabbinden alacakları bildirilmiş, ayrıca bu husus on­ların gerçek peygamberler olduklarını ispat eden delillerden biri olarak göste­rilmiştir.(Hûd 11/51; Şuarâ 26/109, Sebe’34/47; Sâd 38/86)

Müfessirlere göre ecir kelimesi Kur’ân-ı Kerîm’de altı anlamda kullanılmıştır.

1- Sevap.(Nahl 16/96)

2- İsyana verilen ceza.(Âl-i İmrân 3/ 185)

3- Cennet.(Ni­sâ 4/40)

4- Ücret.(Hûd 11/ 51)

5- Övgü.(Ankebût 29/27)

6- Mehir(Nisâ 4/ 24).

Ecir hadislerde üç ayrı anlamda kul­lanılmıştır.

1- İmana ve salih amellere karşılık âhirette verilecek olan sevap. Namaz kılmak, Allah yolunda cihad et­mek, ilim tahsii etmek, Kur’an okumak gibi çeşitli farz ve nafile ibadetlere; in­sanın eşine, çocuklarına, yakın çevresine, hemcinslerine, hatta diğer canlılara karşı göstereceği sevgi, şefkat ve onla­rın yararına yapacağı hayırlı işlere; başa gelen türlü musibetlere sabredip ilâ­hî kadere boyun eğme ve insanları iyili­ğe yöneltmek için öncülük yapma gibi güzel davranışlara âhirette büyük ecir­ler verileceği Hz. Peygamber tarafından müjdelenirken ecir kelimesi sevapla eş anlamda kullanılmıştır. Hadislerde bil­dirildiğine göre Allah yolunda canlarını feda edenlerin, ilminden faydalanılan âlimlerin, sürekli hayır sahiplerinin ve ge­ride hayır duada bulunacak evlât bıra­kanların ecirleri ölümlerinden sonra da devam eder.

2- İşçi üc­reti. Herhangi bir işte çalıştırılan işçiye ödenecek ücretin önceden be­lirlenmesini öngören ve işçinin hakkını ödemeyenlerin Allah’ın düşmanlığını ka­zanacaklarını haber veren hadislerle işçi -iş veren münasebetlerinden söz eden birçok hadiste ecir ücret karşılığında kul­lanılmıştır.

3- Mehir. Kur’an’da olduğu gibi Hz. Mûsâ‘nın mehir karşılığı olarak sekiz yıl müddetle çalıştığından bahseden bir ha­diste de ecirden mehir kastedilmiştir.

Ecir, sevap ve ceza kelimeleri arasın­da anlam benzerliği bulunmakla bera­ber aralarında fark olduğunu söyleyen âlimler vardır. Bu âlimlere göre ecir da­ha çok faydalı işlere verilen karşılığı ifa­de eder. Ceza ister faydalı (iyi) ister za­rarlı (kötü) olsun bütün İşlere verilen kar­şılık anlamına gelir. Sevapta ise sadece âhiret mükâfatı söz konusudur.

İlk dönemlerden itibaren itikadî, fıkhî, ahlâkî, eskatolojik literatürde ve he­men bütün müslüman milletlerin dille­rinde ecir yukarıda belirtilen anlamlar­da kullanılmıştır.

Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski