Enbiya Suresi Nedir, Ne Anlatır, Kaç Ayettir, Kaçıncı Suredir, Hakkında Bilgi

Enbiyâ Sûresi. Kur’ân-ı Kerîm’in yirmi birinci sûresi.

Mekke devrinde nazil olmuştur. İbn Abbas ve İbnü’z-Zübeyr’den gelen riva­yetler bu konuda ittifak bulunduğunu ortaya koymaktadır. Ancak Süyûtî eî-İtkön’da 44. âyetin Mekkî olma­dığını kaydetmiş (I, 47) fakat bunun mes­nedini göstermemiştir. Buhârî. İbn Mes’ûd’un İsrâ, Kehf, Meryem, Tâhâ ve En­biyâ sûrelerinin Mekke devrinde gelen ilk sûreler arasında bulunduğunu ima eden bir rivayetine yer vermişse de gerek muhtevası gerekse diğer kaynakların bu sûreyi nüzul sırasına göre yetmiş üçüncü olarak gös­termesi, bunun ilk gelen sûrelerden de­ğil Mekke devrinin ortalarında veya son­larına doğru gelen sûrelerden olduğu ih­timalini kuvvetlendirmektedir. Sûre 112 âyet olup fâsıla harfleridir.

On sekiz peygamberin tebliğ hayatın­dan ve çeşitli özelliklerinden bahseden ve bu sebeple Enbiyâ sûresi adını alan sûrenin esas konusu, peygamberlerin hak dini yayma ve benimsetme hususunda her türlü zorluğa ve engellemelere rağ­men başarıya nasıl ulaştıklarını göster­mek ve hakkın bâtıl karşısında elde et­tiği zaferi haber vermektir.

Sûre daha ilk âyetinde, gaflet içinde yüzen Mekkeli müşriklerin cezalandırı­lacakları günün yaklaştığını, onların rablerinden gelen her yeni irşad ve ikazı eğ­lenerek dinlediklerini, kalplerinin oyun ve eğlenceye daldığını, kendi aralarında yaptıkları gizli konuşmalarda Hz. Pey-gamber’in bir beşer ve bir şair, Kur’an’ın da onun uydurması, hatta saçma sapan rüyalarından ibaret olduğunu söyledik­lerini ve Önceki ümmetler gibi maddî mucize talep ettiklerini haber verir. Hal­buki Hz. Muhammed de gelmiş geçmiş bütün peygamberler gibi bir beşerdir. Peygamberlerin diğer İnsanlardan farkı Allah’tan vahiy almalarıdır. Peygamber­leri yalanlayanlar helak olup giderken onlar ümmetleriyle birlikte mücadelele­rinde galip gelmişlerdir. Aslında Kur’an. muhataplarının şanını yüceltmek ve on­ları büyük bir millet yapmak için gön­derilmiştir.(Ayet 6-10)

Sûrenin bundan sonraki âyetlerinde, geçmişte cereyan eden hak-bâtıl müca­delesinde zalimlerin daima yenilgiye uğ­radığı vurgulandıktan sonra canlı cansız bütün kâinatın Allah’ın hâkimiyetinin al­tında bulunduğu, evrendeki düzenli iş­leyişin 0’nun varlığına, birliğine ve yet­kin sıfatlarının mevcudiyetine delil teş­kil ettiği ifade edilmek suretiyle son pey­gambere ait mucizenin kevnî ve maddî değil aklî, ilmî ve evrensel olduğuna dik­kat çekilir(Ayet 11-33). Allah’ın tebliga­tını ulaştıracak elçilerin melek olması gerektiği şeklinde müşrikler tarafından ileri sürülen iddiaya cevap olmak üzere insanlara gönderilen bütün peygamber­lerin kendi türlerinden olduğu gerçeği çerçevesinde onların da herkes gibi fâni bulunduğu, bu sebeple de hakkı temsil eden ilâhî mesajın korunmasının önem taşıdığı anlatılır. Bunca açık ve etkin uya­rılara rağmen vahiy ile alay edenlerin akıbetlerinin dünyada ve âhirette vahim olacağı ifade edilir.(Ayet 34-47)

Enbiyâ sûresinin bundan sonraki üç âyetinde Hz. Mûsâ ile Harun’a vahiy in­dirildiği, Kur’an’ın da bir vahiy mahsu­lü olduğu kaydedilir ve özellikle önceki vahiylerden haberdar olan kimselerin Kur’an’ı inkâr edişleri yadırganır. Ardın­dan Hz. İbrahim’in tevhid mücadelesi ayrıntılı bir şekilde anlatılır, onun ateşe atıldığı halde ilâhî bir himayenin sonucu olarak yanmadığı belirtilir(Ayet 51-70). Müteakip âyetlerde sırasıyla Hz. Lüt, İshak, Ya’küb, Nüh, Dâvûd, Süleyman, Ey-yûb, İsmail, İdrîs, Zülkifl. Zünnûn (Yû­nus), Zekeriyyâ ve Yahya’nın İrşad ve teb­liğ hayatlarına özlü ifadelerle temas edi­lir(Ayet 71-90). Dünyaya gelişi başlı ba­şına bir mucize olan Hz. îsâ annesine nisbetle anıldıktan sonra bütün bu peygam­berlerle ümmetlerinin aslında bir tek ümmet olup temel ilkeleriyle aynı dine muhatap oldukları, fakat kendi aralarında parçalara ayrıldıkları ve hepsinin Al-jjtfı’ın huzuruna döneceği vurgulanır(Ayet 91-93). Sûrenin bundan sonraki âyetle­rinde tevhid inancı pekiştirilir, iyilerle kötülerin akıbetleri tasvir edilir ve yer­yüzüne daima iyilerin vâris olacağı ilke­si hatırlatılır. Son vâris ve son peygam­ber Hz. Muhammed’in evrensel mesajı, “Biz seni bütün âlemlere sadece rahmet vesilesi olarak gönderdik” ifadesiyle di­te getirilir.

Enbiyâ sûresinin faziletine dair Übey b. Kâ’b’dan rivayet edilip bazı tefsirlerde yer alan ve söz konusu sûreyi okuyanın kıyametteki hesabının kolay görüleceğinden, ayrıca Kur’an’da adı ge­çen her peygamberin kendisine selâm verdiğinden söz eden hadisin mevzu ol­duğu kabul edilmiştir.

TDV İslam Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski