Erbain. Kırk sayısı esas alınarak İslâmi konularda yazılan eserlerin ortak adı.
Arapça’da “kırk” anlamına gelen erbaîn kelimesi Kur’ân-ı Kerîm’in dört âyetinde yer alır. Bunların ikisinde Hz. Musa’nın ilâhî hitaba mazhar olduğu Tûr dağında kırk gün kalışı(Bakara 2/51; Arâf 7/142), birinde mukaddes arzın İsrâiloğulları’na kırk yıl yasaklanışı(Mâide 5/26), birinde de mutlak anlamda insanın kırk yaşına varınca rabbine yönelişi ve yakarışı(Ahkâf 46/15) anlatılır. Kelime çeşitli hadislerde de “kırk” mânasında veya çokluktan kinaye olarak geçmektedir. İslâm âlimleri kırk yaşına ulaşan insanda cismanî melekelerin zayıflamaya, ruhanî melekelerin ise güçlenmeye başladığını. Hz. Muhammed’de olduğu gibi diğer peygamberlerde de nübüvvet veya risâletle görevlendirilme yaşının kırk olduğunu kabul ederler. Erbain ayrıca Hz. Hüseyin’in Kerbelâ’da şehid edilişinin kırkıncı günün(Safer ayının 20. günü), kış mevsiminin en soğuk günlerini içine alan kara kışı, Osmanlı Devleti’nde İstanbul, Eyüp, Galata ve Üsküdar mevleviyetlerinde bulunan kırk mahkemenin hâkimlerini ifade eden bir kavramdır. İslâmî literatürde ise erbaîn daha çok Hz. Peygamber’in dinî konulara dair kırk hadisini ihtiva eden ve değişik âlimler tarafından derlenen mecmuaların adı olarak geçer. Ancak kelâm, tefsir, tasavvuf, biyografi vb. ilimlerde de kırk sayısı esas alınarak yazılmış eserler bulunmaktadır. Çeşitli konularda kaleme alınan erbainlerin sayısı Keşiü’z-zunûn ve hâhıı’I-meknûn’da 100’e ulaşmaktadır. Mükerrerler hariç C. Brockelmann ve Fuat Sezgin’in eserlerinde zikredilenlerle birlikte bu sayı 150’ye yaklaşır. Erbaîn türünde yazılan eserleri konularına göre bazı gruplara ayırmak mümkündür.
1- Kırk hadis. Müslümanların faydalanması amacıyla dinî konulara dair kırk hadis ezberleyen kimsenin kıyamet gününde fakihler ve âlimlerle birlikte bulunacağını ifade eden zayıf bir rivayete[366] dayanılarak Abdullah b. Mübârek’ten itibaren günümüze kadar birçok âlim tarafından düzenlenen kırk hadis risaleleri genellikle akaid, fıkıh ve ahlâk alanlarında olmuştur. Bunların içinde kutsî hadislerden, özlü ifadelerden oluşanlar da vardır.(Bk. Kırk Hadis)
2- Kelâm meselelerini toplayan erbainler. İtikadî konuları kırk esasta inceleyen eserlerdir. Fahreddin er-Râzî’nin Kitâbü’l-Erbabın fî uşûli’d-dîn’l ile bu eserin Sirâceddin el-Urmevî tarafından yapılan Lübâbü’l-Erbacîn fî uşûli’d-dîn adlı muhtasarı, İbnü’l-Mutahhar el-Hil-lî’nin Erba’ûne mes’eîe fî uşûli’d- dîn, Erbacûne mes’ele fi’î-kelâm adlı eserleri bunlardan bazılarıdır.
3- Kelâm, fıkıh ve ahlâk gibi ortak konulan işleyen erbainler. Gazzâlî’nin Kitâbü’l-Erbabın fî uşûli’d-dîn’i (Kahire, ts.) bu tür eserlerdendir.
4- Kırk âyetin tefsirini konu edinen erbainler. Çeşitli sûrelerden alınmış kırk âyeti açıklayan Okçuzâde Mehmed Efendi’nin en-Nazmü’î-mübîn fi’î-âyâti’l-erbaîn’ı buna bir örnek teşkil eder.
5- Tasavvuf konularını toplayan erbainler. Ma’rûf-i Kerhfnin Fütûhu erbacîn’, Ebü Nuaym el-İsfahânî’nin Kitâbü’l-Er-baîn ca!â mezhebi’l-mütehakkıkîn mine’ş-şûfiyye, Gazzâlî’ye nisbet edilen el-Emelü’l-erbocîn, Ahmed b. Muhammed el-MâlInrnin e!-Erbacûn fî şüyûhi’ş-şû/iyye’si ve Muhammed b. Hüseyin es-Sülemî’nin el-Erba’ûn ti’t-tasavvufu (a.g.e., ay.) bu türün örnekleri arasında sayılabilir.
6- Biyografiye dair erbainler. İsmail b. Yûsuf el-Kazvinî’nin el-Erba’ûn iî fe-zö’iii ‘Oşmân, Hî-şâvend et-Tûsî’nin el-Erbacûn îî me-nâkıbi1 -fukara ve’ş-şâlihîn, Ubeydul-lah b. Muhammed el-Hucendî’nin el-Er-bacûn îî îezâ’ili’l-e^immeti’l-erba’a (a.g.e., I, 55, 57) adlı eserleri bunlardan bazılarıdır.
TDV İslam Ansiklopedisi