Erenler Nedir, Ne Demek, Tasavvufta Anlamı, Hakkında Bilgi

Erenler. Velî ve mürşid anlamında bir tasavvuf terimi.

Eren Eski Türkçe’de “erkek” mânası­na gelen er kelimesinin çoğuludur. Ancak -en eki za­manla bu fonksiyonunu kaybettiğinden eren tekil bir kelime halini almış ve ço­ğulu erenler şeklinde yapılmıştır. Er ve eren Arapça’daki recül, fetâ, âdem, Farsça’daki merd, civânmerd kelimelerinin karşılığı-olup “erkek, yiğit, kahraman, tecrübeli kişi, ermiş, şeyh” gibi anlam­lara gelir. Recül (çoğulu rical) ve fetâ ke­limelerine Kur’an ve hadislerde sözlük anlamı dışında başka bir anlam yüklen­memiş, ancak bazı erler (rical) İyi davra­nışları sebebiyle övülmüştür.

Arapça’da ricâlullah, Farsça’da merd-i Huda, merdân-ı Huda şeklinde ve çoğul olarak kullanılan terkipler Türkçe’de “er, eren. erenler, Hak erleri. Hak erenler, Al­lah adamı” gibi ifadelerle karşılanmıştır. Türk tasavvufunda ve folklorunda er-eren kelimeleri “velî” anlamında kullanıldığı zaman genellikle yukandaki âyetlere işa­ret edilmiştir. Bu anlamda er ve eren Al­lah’ın dostluğunu kazanmış, insanlara rehberlik yapabilecek faziletli, fedakâr ve cömert kişilerdir. Bazan mensup oldukla­rı bölgelere göre “Horasan erenleri, Rum erenleri” gibi ifadelerle anılan bu kişile­rin insân-ı kâmil olduğu kabul edilir ve kendilerine büyük bir saygı duyulur.

Yûnus Emre şiirlerinde er ve ereni in­sanlara yol gösteren, onların ihtiyaçları­nı karşılayan ve mutluluğa ermeleri için gayret sarfeden kâmil bir mürşid ola­rak tasvir eder. Ona göre erenlerin him­meti sıkıntıda kalanların İmdadına yeti­şir. Mübarek nefesleri kendilerine ina­nanların hallerini değiştirir, onlara yeni bir hayat bahşeder, iksir gibi bakın al­tın yapar, sohbetleri marifeti arttırır. Onların nuru ile şereflenmek, kendile­rinden nasip almak başlı başına bir sa­adettir. Bu nitelikleri ta­şıyan er ve eren kâmil insan ve Hakk’a giden yolu tecrübe ile bilen arif bir mürşiddir. Bazan “şah, sultan, ulu, can” gi­bi unvanlar da verilen erenlere şefkatli, hoşgörülü, fedakâr ve anlayışlı oldukla­rı için “baba, ata” veya “dede” de denil­miştir. Er ve eren terim olarak bir velî­de bulunması gereken belli niteliklere sahip insanı İfade ettiğinden bu nitelikleri taşıyan kadınlar da er ve eren sayı­lır. Buna karşılık belirtilen vasıfları taşı­mayan erkekler, tarikata girmiş ve ta­savvuf yolunda mesafe almış olsalar bi­le, irşad ehliyetini kazanmadıkları süre­ce er ve eren sayılmazlar. Gözle görün­meyen, sayıları ve görevleri farklı velîler topluluğu olan ricâlü’l-gayba Türk ta­savvufunda “gayb erenleri” adı verilir.

Özellikle Mevlevîler ve Bektaşîler tari­kat büyüklerinden “erenler, erenlerim” veya “nazarım, nazarlarım” şeklinde söz etmişlerdir.

TDV İslam Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski