Esnemek Günah mıdır, Şeytandanmıdır, Hakkında Bilgi

Esnemek. Arapça’daki tesâüb kelimesinin karşılı­ğı olup hadislerde ve ahlâk kitaplarında gerek zihnen gerekse bedenen tembellik, gevşeklik ve dikkatsizliğin tezahürü sayıl­mış ve tasvip edilmeyen bir davranış ola­rak değerlendirilmiştir. Özellikle büyükler karşısında veya bir topluluk içinde esne­mek görgü kurallarına aykırı kabul edil­miş, ibadet sırasında esnemek de ibadet âdabına uygun görülmemiştir.

Âlimler, “Esnemek şeytandandır” anlamındaki hadisi açık­larken burada esnemeye yol açan tem­bellik, usanma, bıkkınlık, uyuşukluk gi­bi ciddiyetle bağdaşmayan veya gaflet işareti olan hallerin insana yakışmadığı­na dikkat çekilmek istendiğini belirtir­ler. Zebîdî. esnemenin genellikle bede­ne ağırlık çökmesinin bir sonucu olduğu­nu, bunun da çoğunlukla tıka basa yiyip içmekten ileri geldiğini, bundan dolayı söz konusu hadiste esnemenin şeytana nisbet edildiğini ifade eder. Hadisin devamında geçen, “Biriniz esnediği vakit şeytan ona güler” şeklindeki açıklamada da yine gaf­let halinin kötülenmek istendiği belir­tilir.

Hadislerde bir yandan esnemenin ve esnemeye yol açan hallerin önlenme­si tavsiye edilirken bir yandan da bu­na engel olamayan kimsenin esneme sırasında eliyle ağzını kapatması öğütlenmiştir. Bu tavsiyenin, esne­me sırasındaki hoş olmayan görünüşü gizlemeyi amaçladığı açıktır. Ayrıca bu hadiste, esnerken ağzı el veya mendille perdelemek suretiyle vücuda mikrop girmesini yahut vücuttan dışarıya mik­rop saçılmasını önleme amacının da gü­düldüğü, bu bakımdan söz konusu ha­disin tıbb-ı nebevî açısından önem taşı­dığı düşünülebilir. Nitekim esneme ile birlikte şeytanın vücuda girdiğini ifade eden hadisteki şeytan kavramıyla esnerken vücuda girme ihti­mali bulunan mikroplar arasında zarar­lı olmaları açısından bir ilişki kurulmak istenmiştir.

TDV İslam Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski