Eviç. Türk mûsikisinde bir perde ve birleşik makam.
Eviç (eve) Perdesi. Türk mûsikisinde portenin, sol anahtarına göre üstten birinci çizgisi üzerine yazılan bakiye diyezli fa notasının adıdır.
Eviç Makamı. Türk mûsikisinin en eski makamlarındandır. Dizisi, eviç perdesindeki eksik segah beşlisine nevada rast beşlisinin, yerinde uşşak makamı dizisinin ve ırak perdesindeki eksik segah beşlisinin eklenmesinden meydana gelmiştir. Bu da ırak makamı dizisinin inici şeklidir. Makam inici olduğu için ırak perdesindeki segah beşlisinin üst simetriği durumunda olan eviç perdesindeki segah beşlisi ile seyre başlanır. Bu beşli özellikle çıkıcı nağmelerde bazan eksik ferahnak beşlisine de dönüşür. Nota yazımında donanımına si koma bemolü ve fa bakiye diyezi konur, gerekli değişiklikler ise eser içerisinde gösterilir. Makamın birinci derecede güçlüsü eviç per-desidir ve bu perdede segah çeşnisiyle yarım karar yapılır. Uşşak dizisinin karar perdesi olan dügâh ise makamın ikinci derecede güçlüsüdür. Eviç makamının durağı ırak perdesi olup dizilerinin şematik gösterilişi şöyledir:
Eviç makamı seyrinde, fazla ısrar edilmeksizin nevada rastlı ve bûselikli, nîm hicazda hicazlı kalışlar yapılabilir. Ancak orta seyir alanındaki uşşak dizisinin karar perdesi ve ikinci derecede güçlü olan dügâhtaki uşşaklı kalış, bu makamın karakteristik nağmelerini teşkil etmesi bakımından önemlidir.
Eviç makamı ile bestelenmiş birçok eser arasında Tanbûrî Ali Efendi’nin devr-i kebîr usulünde peşrevi, Ebûbekir Ağa’nın zencir usulünde, “Ziyâ-yı mihr edip neşve-i hicâb sana” mısraı ile başlayan bestesi, Hammâmîzâde İsmail Dede Efendi’nin ağır aksak usulünde, “Bülbül-âsâ rûz u şeb kârım neva” mısraı ile başlayan şarkısı ve Muallim İsmail Hakkı Bey’in devr-i hindî usulünde, “Kullarında yok sana lâyık meta” mısraı ile başlayan ramazan ilâhisi örnek olarak verilebilir.
TDV İslam Ansiklopedisi