Evvabin Namazı Nedir, Kaç Rekattır, Hakkında Bilgi

Evvâbîn Namazı. Akşam namazından sonra veya kuşluk vaktinde kılınan nafile namaz.

Evvâbîn kelimesi “dönen, Allah’a yöne­len, tövbe eden” anlamındaki evvâbın çoğuludur. Kur’ân-ı Kerîm’de beş yerde tekil(Sâd 38/17, 19, 30, 44; Kâf 50/32), bir yerde de çoğul(İsrâ 17/25) şekliy­le geçen bu kelime ile eski peygamber­lerin ve salih kulların her zaman Allah’a yöneldikleri, tövbe edip O’na döndükleri anlatılır. Kelime bazı hadislerde de tekil ve çoğul olarak yer almakta ve benze­ri anlamlar taşımaktadır. Yukarıdaki âyet­ler arasında özellikle İsrâ sûresinde ge­çen evvâbîn kelimesi müfessirler tara­fından “günah işlediğinde derhal tövbe edip Allah’a yönelen, Allah’a itaat ede­rek hayır işleyen kimseler” şeklinde açık­lanmıştır.

Hz. Peygamber’den ve ashaptan, ak­şam namazından sonra nafile namaz kıl­mayı teşvik eden hadisler rivayet edilir. Bunlar arasında, aksam namazından son­ra kılınan altı rek’at nafile namazın on iki yıllık ibadete denk olduğu, bu namazı kılan kimsenin günahlarının deniz kö­püğü kadar çok olsa da bağışlanacağı, akşam namazından sonra dört rek’at daha kılan kişinin cennetle ödüllendiri­leceği, onun Kadir gecesini ihya etmiş gibi’ ecir alacağı, yine bu vakitte yirmi (diğer bir rivayette on) rek’at namaz kı­lan kimse için Allah’ın cennette bir köşk inşa edeceği şeklinde özendirici hadis­ler sayılabilir. Ancak bu hadislerin hemen hemen tamamı muhaddisler tarafından sened itibariyle za­yıf görülmüştür. Muhammed b. Münke-dir’in rivayet ettiği bir başka hadiste de Hz. Peygamberin rek’at sayısı belirtme­den akşam ile yatsı arasında kılınan bu namazı “evvâbînin namazı” (salâtü’l-ev­vâbîn) olarak vasıflandırdığı görülür. Ancak hadiste, bu nafile namaza isim verilmesinden ziyade söz konusu namazın Kur’an’da evvâbîn diye nitelendirilen salih kulların namazı gru­bunda sayılacağını belirten bir övgü di­le getirilmiştir. Birçok sahâbînin de ak­şam namazından sonra kılınan nafile na­maz hakkında teşviklerde bulunduğu, Abdullah b, Amr’ın bunu evvâbîn namazı olarak adlandırdığı, hatta bazı sahâbîlerin, Kur’an’da gece ibadetinden övgüyle söz eden âyet­lerin(Âl-i İmrân 3/ 113; Secde 32/ 16; Zâriyât 51/17; Müzzemmil 73/ 6) bu namazı da içerdiği görüşünde olduğu nakledilir.

Literatürde yer alan bu tür rivayetler hadis tekniği açısından zayıf da olsa ne­tice itibariyle daha fazla ibadet etmeye teşvik ettiğinden müslümanlar tarafın­dan ilgiyle karşılanmıştır. Akşam nama­zının ardından kılınan bu nafile namaz daha çok sahabe ve tabiîne ait evvâbîn namazı adlandırmasıyla meşhur olmuş, bedenî İbadetlerin kişilerin dindarlığı ve Allah’a kulluğu hususunda önemli bir öl­çü kabul edilip Ön planda tutulduğu son­raki dönem irşad ve mev’iza kitapların­da da diğer nafile namazlar gibi özel bir teşvik gördüğünden müslümanlar arasında belli derecede yaygınlık kazan­mıştır.

Fıkıh mezheplerinin ağırlıklı görüşü, evvâbîn namazının akşam namazından sonra altı rek’at olarak kılınacağı şeklin­deyse de akşam namazının farzından sonra kılınan İki rek’at müekked sünnetin bu namaza dahil olup olmadığı tar­tışmalıdır. Hanefî mezhebinde her iki görüş de vardır. Evvâbîn namazı Mâlikî-ler’e göre altı, Hanbelîler’e göre dört rek’attır. Hanbelîler, bazı Hanefî fakih-leri gibi akşam namazının iki rek’atlık müekked sünnetiyle ardından kılınacak dört rek’atlık mendup namazı ayrı mü­talaa ederler. Şafiî mezhebinde İse ewa> bîn namazının yirmi rek’at kılınacağı yö­nündeki rivayetlerin yanı sıra bunun al­tı, dört, hatta iki rek’at olduğuna dair rivayetler de vardır. Gazzâlî, akşam ile yatsı namazları arasında altı rek’at na­maz kılmanın müekked sünnet olduğu­nu söyler. Ancak fakihler, akşam namazının müekked sünnetinin iki rek’at olduğunda hemen hemen gö­rüş birliği içinde bulunduğundan evvâ­bîn namazının gayri müekked sünnet veya mendup bir ibadet olarak mütalaa edilmesi gerekir. Esasen klasik dönem fıkıh kitaplarının bir kısmında böyle bir namazdan hiç söz edilmezken diğer bir kısmında evvâbîn adlandırması yapılma­dan bu namaza diğer nafile namazlar arasında yer verilmiştir.

Nasıl Kılınır

Evvâbîn namazının kılınış şekline ge­lince, Hanefîler’in dışındaki üç mezhebe göre gece kılınan nafile namazlar gibi iki rekatta bir selâm verilir. Hanefî mez­hebine göre ise bu şekil daha faziletli ol­makla birlikte evvâbîn namazı altı rekat­ta bir selâmla veya dört ve iki rek’at ha­linde iki selâmla da kılınabilir.

Akşamın farzından sonra kılınan na­file namaz için bazı mürsel ve zayıf ha­dislerde evvâbîn tabirinin yer almasına karşılık sahih bazı rivayetlerde bu tabi­rin sabahla Öğle arasında kılınan kuşluk (duhâ) namazıyla ilgili olarak zikredildiği görülür. Ancak Hatîb eş-Şirbînî, İbn Hacer el-Heytemî ve Şevkânî gibi âlimler, bu durumun her iki namaz için de evvâbîn tabirinin kullanılmasına engel teşkil et­mediğini söylemişlerdir.

Başta İsrâ süresindeki âyet (17/25) olmak üzere Kur’ân-ı Kerîm’de yer alan evvâbîn kelimelerinin evvâbîn namazıyla doğrudan bir ilgisi bulunmamakla bir­likte bu namazın övgüye değer vasıfla­ra sahip insanlara izafe edilmesi bir teş­vik unsuru olarak görülmelidir. Öte yan­dan evvâbîn namazının meşruiyeti ko­nusunda delil kabul edilen rivayetlerin hadis tekniği açısından zayıf bulunma­ları yanında bu nafile namaz için vaad edilen mükâfatlar da dikkat çekecek şe­kilde mübalağalı görünmektedir. Zahirî mânalarına bağlı olarak birer dinî hü­küm kabul edilmeleri halinde akaid esas­ları açısından birçok problemin ortaya çıkmasına yol açacak olan bu mübala­ğalı ifadelerin teşvik (tergib) çerçevesin­de yorumlanması gerekir. Ayrıca bu ko­nudaki sahih hadisleri göz önüne ala­rak evvâbîn adlandırmasını kuşluk na­mazı İçin kullanmanın daha isabetli ola­cağını söylemek de mümkündür.

Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski