Faruk Ne Demek, Faruk İsminin Anlamı, Kur'an'da Faruk İsmi

Fârûk. Hz. Ömer’in lakabı.

Fârûk kelimesi Arapça fark (furk. furkân) kökünden türemiş mübalağalı ism-i faildir. Fark sözlükte “iki nesnenin ara­sını ayırmak” mânasına gelir. Hak ile bâ­tılı ayıran bir kitap olduğu için Kur’ân-ı Kerîm’e “furkân” adı verilmiş, yine hak ile bâtılın açıkça ayrıldığı bir savaş olan Bedir’e de Kur’an’da “yevme’l-furkan” denilmiştir(Enfâl 8/4).

Câhiliye devrinde Kelb kabilesi ileri ge­lenlerinden Zübeyd b. Mes’ûd ile Cebele b. îsâf a fârûk denildiği bilinmekteyse de kendilerine bu lakabın niçin verildiğine dair kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır. Bazı hadislerde Hz. Peygamberin “fark”, “fânk” veya “fârûk” şeklinde tav­sif edildiği görülmektedir. “Muhammed insanlar arasında bir farktır” mealindeki hadiste Resûl-i Ek­rem’in müminlerle kâfirleri birbirinden ayırma özelliğine işaret edilmiştir. Diğer taraftan Hz. Ali’ye de Hz. Peygamber tarafından fârûk lakabı­nın verildiği rivayet edilmektedir. Ay­nı şekilde Şiller’in de ona fârûk veya fâ-rük-ı ekber dedikleri bilinmektedir.

İslâm tarihinde fârûk lakabıyla tanı­nan yegâne sahâbî Hz. Ömer’dir. Ancak kendisine bu lakabın kimin tarafından niçin verildiği hususunda kaynaklarda farklı rivayetler bulunmaktadır. Taberî Hz. Ömer’in “Fârük” diye adlandırıldığı­nı belirtmiş, ona bu lakabın kimin tara­fından verildiği hususunda selefin ihti­lâf ettiğini söylemiş ve konuyla ilgili iki haberi eserine almıştır. Hz. Peygamber. Allah Teâlâ hakla bâtılı Ömer ile ayırdığı için onun fârûk oldu­ğunu söylemiş, Hz. Âişe de bir soru üze­rine Ömer’e fârûk lakabını Resûlullah’ın verdiğini ifade etmiştir. Bazı kaynaklarda Hz. Ömer’in bu lakapla anılmasının sebebi şu olaya dayandırılmaktadır: Ömer müslüman ol­duktan sonra Resûl-i Ekrem’e başvu­rarak, “Eğer davamızda haklıysak dini­mizi böyle gizli yaşamamıza gerek yok­tur” demiş ve Kabe’ye gidilmesini iste­miş, bunun üzerine müslümanlar Hz. Peygamber’i aralarına alarak birinin ba­şında Hz. Hamza, diğerinin başında Hz. Ömer’in bulunduğu iki saf halinde Ka­be’ye gitmişlerdir. Onların bu hali Ku-reyş’e çok tesir etmiştir. Resûl-i Ekrem de o gün Hz. Ömer’i hak ile bâtılı birbi­rinden ayırdığı için fârûk diye isimlen­dirmiştir. İbn Kuteybe, insanların müslümanlıklarını gizle­dikleri bir dönemde onun İslâm’ı ilân et­mesinden dolayı bu lakapla anıldığını söylemektedir.

Hz. Ömer’i ilk defa Ehl-i kitabın fârûk diye adlandırdığı, bu konuda Resûlullah’m herhangi bir şey söylemediği de ileri sü­rülmektedir. Bazı rivayet­lerde ise Hz. Ömer’e fârûk lakabının Al­lah veya Cebrail tarafından verildiği be­lirtilmekte ve bununla ilgili olarak şu ha­dise nakledilmektedir: Medine’de birya-hudi ile bir münafık ihtilâfa düştükleri konuda Hz. Peygamber’e başvurmuşlar, ancak Hz. Peygamber’in yahudi lehine hüküm vermesi üzerine münafık ayrıca Ömer’e gitmekte ısrar etmiştir. Konu hakkında Hz. Peygamber’in verdiği ka­rarı öğrenen Hz. Ömer münafığı öldür­müş, bunun üzerine Nisa sûresinin 60. âyeti nazil olmuş ve Cebrail Hz. Ömer’i “fârûk” diye adlandırmıştır. Hz. Ali’nin de. “Ömer kendisini Allah’ın fârûk diye isim­lendirdiği bir kimsedir” dediği belirtil­mektedir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski