Fergani -Alfraganus- Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Ebü’l-Abbâs Ahmed b. Muhammed b. Kesîr el-Fergânî (ö. 247/861’den sonra) Abbasîler döneminin önde gelen matematikçi ve astronomlarından.

Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur, Fergana’da doğduğu sanılmaktadır. Kla­sik kaynaklar isim zincirini farklı biçim­lerde verirler. Meselâ İbnü’n-Nedîm sadece Muhammed b. Kesîr, İbn Ebû Usaybia da Ahmed b. Ke­sîr derken İbnü’l-Kıftî, Ahmed b. Muhammed b. Kesîr ve Muhammed b. Kesîr şeklinde baba ile oğul olmak üzere iki ayrı kişiden söz eder. Batı-da ise Alfraganus diye tanınmaktadır. Halife Me’mûn, Mu’tasım-Billâh, Vâsik-Billâh ve Mütevekkil-Alellah dönemle­rinde devrin önde gelen astronom ve matematikçileri arasında yer alan Fer-gânî’nin devlet hizmetinde mühendis olarak da çalıştığı anlaşılmaktadır. Ni­tekim Halife Mütevekkil’in emriyle Fustat’ta (eski Kahire) Nil’in su seviyesini tesbit için inşa edilen el-Mikyâsü’l-ce-dîd’in (el-Mikyâsül-kebîr) yapımı onun sorumluluğuna verilmiştir. İbn Hallikân bu olaydan söz ederken adını Ahmed b. Muhammed el-Karsânî şeklinde verir. “Fergânî” kelimesi bu me­tinde hiç şüphesiz ki bir istinsah hatası sonucu “Karsânî” haline dönüşmüştür.

İbn Ebü Usaybia’ya göre Fergânî bil­gisine oranla fazla başarılı değildir ve başladığı hiçbir işi sonuçlandıramamıştır. Ancak bura­da, Fergânî’nin asıl mesleğinin mühen­dislik olmadığı ve bu yüzden teorik alan­daki bilgilerini pratiğe geçirmekte başa­rısız kaldığı söylenebilir. Nitekim İbn Ebû Usaybia’nın anlattığı aşağıdaki olay bu hususu doğrular niteliktedir. Rivayete göre Halife Mütevekkil, Sâmerrâ yakı­nında Dicle üzerinde inşa ettirdiği ve kendi adını verdiği Ca’feriye şehrinin or­tasından geçecek bir kanalın yapım işi­ni Benî Şâkir diye bilinen Muhammed ve Ahmed isimli mühendis kardeşlere ha­vale eder. Bu iki kardeş, meslekî kıskanç­lık yüzünden dönemin en ünlü mühen­disi olan Sind b. Ali’yi Bağdat’a gönder­mek suretiyle Sâmerrâ’dan uzaklaştırır­lar ve projeyi gerçekleştirme işini Fergânî’ye verirler. Fakat Fergânî’nin yaptığı büyük bir hesap hatası sonucu kanalın başlangıcının diğer kısımlardan daha derin inşa edildiği ve suyun ancak neh­rin yükseldiği mevsimde dört ay sürey­le akabileceği anlaşılır. Projenin gerçek­leşmesi için hiçbir harcamadan kaçın­mayan halife durumu öğrenince iki kar­deşe çok kızar ve Sind b. Ali’yi Bağdat’­tan getirterek kanalın durumu hakkın­da kendisinden rapor ister. Sind b. Ali, mühendis kardeşlerin hayatını kurtar­mak için her türlü riski göze alarak pro­jede herhangi bir hesap hatası bulunmadığına dair rapor verir. İlkbaharla bir­likte nehir yükselince normal olarak ka­naldan sular akar ve suların çekildiği mevsimde durum ortaya çıkmadan Ön­ce de halife öldürüldüğü için olay kapa­nır. Aynı olayı anlatan Ya’kübî ise Fergânî’nin başarısızlığının hesap hatasından değil zeminin taşlık ve sert olmasından kaynaklandığını söy­ler ki bu durum daha mâkul gözükmek­tedir.

Fergânî’nin ölüm tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Mikyâsü’n yapımı 247 (861) yılında tamamlandığı­na göre bu tarihten sonra vefat etmiş olmalıdır.

Eserleri

1- Cevâmi’u ‘ilmi’n-nücûm ve usûlü’l’harekâti’s-semâviyye. Fergânî’yi İslâm dünyasından çok Batı dün­yasında üne kavuşturan bu kitap, Bat-lamyus’un el-Mecisîî adlı eserinin bir özeti mahiyetinde olmakla birlikte ge­rek birinci ve ikinci fasıllarında takvim­lerle tarihler hakkında verdiği bilgiler. gerekse Batlamyus’a karşı ortaya koyduğu bazı itirazlar bakımından ayrı bir öneme sahiptir. Daha önce birçok müs-lüman astronomun kitapları Latince’ye tercüme edildiği halde hiçbiri Batı astro­nomları üzerinde Cevâmic kadar etkili olmamıştır. Bunun başlıca sebebi, şüp­hesiz eserin muhtevası gibi sistematiği­nin ve üslûbunun da mükemmelliğidir. Otuz fasıldan oluşan Cevâmi’ı İbnü’n-Nedîm Kitâbü’l’Fuşûl ihtiyârü’1-Me-cistî adıyla verir. İbnü’l-Kıftî ise yukarı­da belirtildiği gibi Ahmed b. Muhammed b. Kesîr ile Muhammed b. Kesîr’in iki ay­rı kişi olduğunu sanarak eseri e7-Med-hal ilâ ‘ilmi hey etil-eflâk ve hare­kâtın-nücûm adıyla Ahmed Fergânî’-ye. Kitâbü’î-Fuşûl ve Kitâbü İhtişâri’l-Mecisti adlarıyla da İki ayrı eser halin­de Muhammed Fergânî’ye nisbet eder. Bu durum Cevdmicin literatüre çok fark­lı isimlerle geçtiğini göstermektedir. Ni­tekim Jacobus Golius tarafından 1669′-da Amsterdam’da yeni bir Latince ter­cümesiyle birlikte yayımlanan Arapça metnin dış sayfasında Kitâb fi’1-hare-kâti’s-semâviyye ve cevâmi’u cilmi’n~ nücûm, iç sayfasında ise Kitâb fî uşûli cilmi’n-nücûm adının verildiği görülmek­tedir. Eser Batı dünyasında kısaca Eie-menta astronomica ismiyle bilinmekte­dir Cevdmicin çeşitli bölümlerinde Arap. Suriye. Roma. İran ve Mısır takvimleri; dünyanın uzaydaki konumu ve hareket­leri, ekliptik eğilim; meşhur ülke ve şehirler; yeryüzü ölçümleri, güneş. ay. yıl­dızlar ve gezegenlerin konumu ve hare­ketleri; yıldızların ve ayın durumları; ayın safhaları; güneş ve ay tutulması gibi çe­şitli konular ele alınmıştır. Tamamen tas­virî ve matematik dışı olan Batlamyus astronomisinin kapsamlı bir dökümünü veren Cevdmic iyi bir sistematiğe sahip­tir. Ancak Batı’daki tercümelerinin ilk baskılarında bazı rakamsal değer farkla­rı mevcuttur. Cevâmic Latince’ye, biri 1134’te İspanyalı Johannes (Johannes Hispalensis). diğeri 1175’te Cremonalı Gerard (Gherardo Cremonese) tarafından olmak üzere iki ayrı tercümesi yapıldı ve bun­ların ilki üç defa, ikincisi bir defa (Cittâ di Castello 1910) basıldı. Ayrıca eser XIII. yüzyılın ortalarında J. Anatoli tarafın­dan İbrânîce’ye çevrildi. Jacob Cristmann bu tercüme ile İspanyalı Johannes’in La­tince tercümesini birleştirerek 1590’da Frankfurt’ta yayımlarken Jacobus Golius eseri yeniden Latince’ye çevirip Arap­ça metniyle birlikte yayımlamıştır. Son olarak da Fuat Sezgin J. Golius’un yayımından bir tıpkıbasım gerçekleştirmiş­tir (Frankfurt 19861. Fergânî’nin kitabının Ortaçağ Avrupası’nda astronomi ilminin gelişmesine ne ölçüde tesir ettiğini an­layabilmek için onun kütüphanelerdeki Latince yazmalarının bolluğuna dikkat etmek ve Pİerre DuhenYin Le Systeme du monde adlı eserinin III. ve IV. ciltleri­ne göz atmak yeterlidir. Hiç şüphesiz Cevâmi\ XII. yüzyıldan itibaren XV. yüz­yılın sonlarına kadar Avrupa’da astro­nomi alanındaki çalışmalar için vazge­çilmez bir kaynak olmuş ve özellikle Bat-lamyus’un astronomik sistemi onun va­sıtasıyla yayılmıştır. Meselâ XIII. yüzyıl­da Paris peripatetik ekolünün ünlü bil­ginlerinden olan Robert Grosseteste’nin Summa philosophiae adlı eserinde Bat­lamyus’a yapılan atıflar bütünüyle Ce-vami’den aktarılmıştır. Aynı şekilde XIII ve XIV. yüzyıllarda İtalyan astronomları­nın temel kaynağı yine Fergânî’nin ese­ridir ve meselâ Ristoro d’Arezzo’nun. Bat-lamyus’un kitabını tanımadığı halde Del-la composizione del mondo adlı çalış­masında ona yaptığı göndermeler de ta­mamen Cevdmi’a dayanmaktadır; Dante’nin Convivio’da açıkladığı astrono­miyle ilgili düşüncelerinin kaynağı da yi­ne bu eserdir. Batı’da bu kadar etkili ol­masına karşılık İslâm dünyasında Cevd-mf ile pek İlgilenilmemiş ve üzerinde fazlaca bir çalışma yapılmamıştır. Eserin sadece Ebü’s-Sakr el-Kabîsî (ö. 356/ 967 |?|) tarafından yazılan bir tek şerhi bilinmektedir.

2- el-Kâmil fî şan’a-ti’l-usturlâb. Geometri, yıldız hesapla­rı, usturlap ve matematik teorilerinden bahseder. Çeşitli yazma nüshaları mev­cuttur.

3- llelü Zîci’l-Hûrizmî. Bugün elde bulunmayan kitapta Fergânf’nin Hârizmî’nin hesap­larını açıkladığı bilinmektedir; Bîrûnî bu eserden faydalandığını belirtir. Fergâ­nî’nin bunlardan başka Cedvelü’l – Fer­gânî, cAmelü’l-ruhâmât, cİlmü’l~hey3e gibi eserleri de kaleme aldığı kaydedil­mektedir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski