Fındık Altını Nedir, Ne Demek, Tarihi, Anlamı, Hakkında Bilgi

Fındık Altını. III. Ahmed zamanında basılan altın para.

Fındıklı, fındıkıyye adlarıyla da bilinen fındık altını, III. Ahmed’in tahta çıktığı (1703) yıllarda kalpazanlar tarafından etrafı kırpılarak ve ayarı eksiltilerek piyasaya sürülen şerifî altının yerine bas­tırılmıştır. 1128 (1716) yılında “cedîcl zer-i İslâmbol” adıyla darbedilen yeni altın para da halk arasında “İstanbul altını” veya “zencirli” diye anılmaktay­dı. Bunların Mısır’da basılanlarının ta­rihleri üzerine “sene” kelimesi de ek­lenmişti. Zamanla kenarlarına çepeçev­re konulan nokta veya habbeler fındığa benzetildiği için bu altınlara fındık altını denmeye başlandı. Bunlar 23 ayar ve 1 dirhem (3,4575 gr.) ağırlığında olup İs­tanbul’da bir ara “Mısır zencirlisi” adıy­la anıldılarsa da fındık veya fındıklı ta­biri giderek yaygınlık kazanmıştır. Hat­ta I. Mahmud (1730-1754) ve III. Osman (1754-1757) zamanlarında kesilen bü­yük boydaki altınlar kaçar adetlik ise ona göre “bir buçuk fındık”, “çifte fın­dık”, “üç fındık” ve “beş fındık” gibi isim­ler aldılar.

III. Mustafa zamanında (1757-1774) fındık altını daha da yaygınlaştı. Bu sı­rada kesilmiş olan altınların ağırlık ve ayarı eskisi gibi olup yalnız süsleri Fran­sız tesiriyle rokoko tarzında idi. Bunla­ra “Sultan Mustafa altını” da denildi. 1788’de meskukât rayiçleri belirlenir­ken fındık altınına 5 kuruş rayiç konul­du. Gerek İli. Ahmed döneminde gerek­se ondan sonraki zamanlarda kesilen büyük altınların Osmanlı Devleti’nin her yerinde. Afrika ve Hindistan’ın bazı şe­hirlerinde ziynet olarak büyük değeri vardı. İyi halde korunmuş olanların dir­hemi 1 Osmanlı altınına kadar yüksek fiyatlarla satılırdı.

III. Selim zamanında (1789-1807) gü­müş meskukâtın değeri bir kat daha düştüğü için altınların değerinin yük­seltilmesi icap etti. Malî sıkıntıyı azalt­mak gayesiyle fındık altınlarının ağırlığı korundu ve ayarı da 22’de bırakıldı. IV. Mustafa döneminde (1807-1808) kesilen fındıklar 1 dirhem ve çeyreği de 4 kı­rattı. II. Mahmud devrinde (1808-1839) altın meskukâta yeniden değer konu­lurken fındık altınının da rayici arttırıl­dı. 1812 yılında fındık altını 9 kuruş ol­du. “Fındık rub’iyesi” denilen çeyreği­nin ise 2.5 kuruş rayici olduğu halde taşrada 3 kuruşa satıldığından 10 para zam yapılarak 110 para (2 kuruş 30 pa­ra) değerinde olduğu ilân edildi. 1822′-de Osmanlı ve ecnebi altın meskukâtı­nın tekrar gözden geçirilmesi zurureti ortaya çıktı. Yeni tarife yapılarak fındık altınının 11 kuruştan, çeyreğinin de 3 kuruştan satılmasına  karar verildi.  II. Mahmud’dan sonra ise fındık altını ke­silmesine son verildi.

Daha yeni Daha eski