Ğaribü’l-Kur’ân. İbn Kuteybe’ nin (ö. 276/889) Kur’ân-ı Kerîm’deki garîb kelimelere dair eseri.
Müellifin Te’vîlü müşkili’l-Kur’ân adlı diğer bir çalışmasını tamamlayıcı nitelikte bir eserdir. İbn Kuteybe, bu eserini uzatmaktan kaçınarak garîb kelimeleri bir lügatçe halinde ayrı bir kitapta toplamayı uygun görmüştür. Nitekim eserde sık sık TeViiü müşkili’l-Kur’ân’a atıflar yapıldığı görülmektedir. Meselâ Bakara sûresine başlarken “elif lâm mîm” harflerinin hurûf-ı mukattaadan olduğunu, bu gibi harfleri Müşkil adlı kitabında açıkladığını söylemektedir. Yine bu eserinde kısaca ele aldığı bazı kelimeler hakkında daha fazla bilgi için Te’vöü müşkili’l-Kur’an’a atıf yapmaktadır. Bazan da kelimelerin çeşitli vecihlerde kullanılışı ve iştikakları için bu eserdeki yerlerine işaret edilmiş, harflerin ziyadeliği ve lafızların tefsiri hususunda yine aynı esere bakılması istenmiştir. İbn Mutarrif el-Kinânî, birbirini tamamlayan bu iki eseri birleştirerek el-Kurtayn adıyla yeni bir eser meydana getirmiştir.
Ğaribü’l-Kur’ân’ın mukaddimesinde İbn Kuteybe eserini kısa, açık ve der-li toplu bir şekilde hazırlamaya çalıştığını; okuyucuyu bıktırmaktan kaygı duyduğu için çok kullanılan kelimelerle ilgili fazla örnek vermediğini; gramer örnekleri, hadisler ve isnadlarla eserin hacmini genişletmekten kaçındığını belirtir. Garîb kelimeleri açıklarken müfessir ve lugatgların ifadelerinden en fasih olanla-nnı seçtiğini ve bunların verdiği mânalardan ayrılmadığını söyleyen müellif, “Allah’ın İsimlerinin ve sıfatlarının iştikakı ve bunların anlamlarının açıklanması” başlıklı kısımda yirmi altı kelimenin etimolojik ve edebî izahını yapmakta, “Kitapta çok kullanılan kelimeler” başlığı altında ise kırk kadar kelimeyi incelemektedir. Bu genel başlıklardan sonra Fâtiha’dan başlayıp Nâs’ın sonuna kadar her sûredeki anlaşılması güç kelime ve terkiplerin filolojik açıklamasını yapmaktadır.
İbn Kuteybe bu eserinde. Ebû Ubey-de et-Teymî’nin Mecdzü’i-Kur’dn’ı ile Ferrâ’nın Me’âni’I-Kur2dn’ından geniş ölçüde faydalanmış, yer yer bu eserlerden iktibaslar yapmış, ancak bu eserinde kendi dirayet ve kabiliyetini de ortaya koymuştur. Bu bakımdan Ğanbü’l-Kur’ân daha sonra kaleme alınan aynı konudaki eserler için kaynak olmuştur. Nitekim Ebû Bekir es-Sİcistânî, Taberi. Fahreddin er-Râzî, Ebû Hayyân ve Kur-tubî gibi pek çok âlim bu eserden istifade etmiştir.
Ğarîbül-Kurbân Seyyid Ahmed Sakr tarafından tahkik edilerek yayımlanmıştır[130]. Naşir bu çalışmasında garîb kelimelerin geçtiği âyetleri numaralamış, müellifin diğer eserlerden yaptığı iktibasları göstermiş ve açıklamalar sırasında kullanılan beyitlerin kaynaklarına işaret etmiştir. Ayrıca bu neşirde garîb kelimeler hakkında sözlük ve gramer açıklamaları yapılmış; İbn Manzûr’un Lisânü’l-‘Arab’ı Râgıb el-İsfahânînin el-Müfredatı. Taberî’nin CdmiVi-be-ydn’ı, Kurtubî’nin el-Câmic li-ahkâ-mi’l-Kur3ân’ı. Süyütî’nin ed-Dürrü’l-menşûr’u gibi daha sonra yazılan eserlerle mukayeseler yapılarak benzerlik ve farklılıklar ortaya konulmuştur.
TDV İslâm Ansiklopedisi