Gürhan Nedir, Ne Demek, İsminin Anlamı, Tarihte Gürhan Ünvanı, Hakkında Bilgi

Gürhan. Karahıtay hükümdarlarına verilen unvan.

Türkçe gür kelimesiyle Türk hüküm­darlarına verilen han unvanından mey­dana gelen bu tabir Nesevî, Atâ Melik Cü­veynî ve Min-hâc-ı Sirâc Cûzcânî tarafından “hân-ı hânân” {hanlar ha­nı) olarak ifade edilirken İzzeddin İbnü’l-Esîr bunu kü-hân şek­linde kaydeder ve kü kelimesinin Çince olup en büyük Çin hükümdarlarına veri­len bir lakap, han kelimesinin de Türk hükümdarlarının unvanı olduğunu ve bu tabirin “hükümdarların en büyüğü” anlamına geldiğini söyler. “Orhan” ve “öz-han” şeklinde de kaydedilen gürhan kelimesinin Liao İm­paratorluğu’nun aile ismi Yehlü’nün tercümesi olabileceğini ileri sürenler var­sa da bunun Orhun âbidelerinde geçen kül (muhkem, sabit kişi) veya kür (yiğit, sarsılmaz, yürekli) kelimesiyle han kelimesinden yapılmış Türkçe bir unvan ol­duğu anlaşılmaktadır.

Moğol asıllı bir kavim olan Karahıtaylar (K’itanlar), 932-1122 yılları arasın­da Kuzey Çin’de hüküm sürdükleri sıra­da Curcenler (Kin) tarafından batıya doğ­ru sürüldüler. Başlarında İslâm kaynak­larında Gürhan, Çin kaynaklarında Yeh-lü Ta-şi denilen K’i-tan kraliyet ailesi­ne mensup bir reis vardı. Bunlar İç As­ya’ya geldiler ve Uygurlar’a hâkimiyet­lerini kabul ettirdiler. Daha sonra Kâşgar’ı ele geçirmek üzere harekete geç-tilerse de Doğu Karahanlı Ahmed b. Ha­san Han tarafından bozguna uğratıldı­lar. Gürhan, kendine tâbi Uygurlar’dan sağladığı kuvvetlerle durumunu takviye ettikten sonra Karahanlı Arslan Han’dan memnun olmayan Türkier’i de saflarına kattı; bu arada Karluklar ve Kanglılar üzerinde de nüfuz tesis etti. Balasagun’a hâkim olan Karahanlı hükümdarı aczin­den dolayı, göçebe Türkler’den kurtul­mak için Gürhan’dan yardım istemek zorunda kaldı. Gürhan da hanı destek­ler gibi görünerek yardıma gitti; Bala-sagun. Kâşgar ve Hoten’i ele geçirip böl­gede hâkimiyet kurdu. Daha sonra Beş-balık, Mâverâünnehir ve Fergana’ya or­du sevkeden Gürhan bu bölgeyi de ken­dine tâbi kıldı. Böylece Balasagun’un baş­şehir olduğu Karahıtaylar Devleti kurul­muş oldu.

İlk Karahıtay hükümdarı Gürhan Yehlü Taşi (1130-1142), Kâşgar’da hâkimi­yetini sağlamlaştardıktan sonra Mâveraünnehir’e ve Doğu İran’a saldırdı. Büyük Selçuklu Sultanı Sencer’in tayin ettiği Karahanlı Mahmud Han, Gürhan karşı­sında mağlûp olarak geri çekildi (1137). İbnü’l-Esîr, bu bozgun sebebiyle halkın dehşete düştüğünü ve Mahmud Han’ın durumu Sencer’e bildirip âcil yardım is­tediğini söyler. Sencer, ciddi hazırlıklar yaptıktan sonra Mahmud Hanın şikâ­yetçi olduğu Karluklar’ı yola getirmek isteyince Gürhan onlara dokunmaması için Sencer’i uyardı. Sencer’in sert ceva­bı üzerine de taraflar Katvân sahrasın­da savaşa girdiler. Bu savaşta Sencer ağır bir yenilgiye uğrayınca(5 Safer 536/ 9 Eylül 1141) Mahmud Han’la birlikte Mâverâünnehir’i terkedip Tirmiz’e kaçtı. Bu­nun üzerine Karahıtaylar bütün Mâverâünnehir’e hâkim oldular. Aynı yıl Hâ-rizmşahlar da Karahıtaylar’a tâbi ola­rak haraç ödemeyi kabul ettiler. Daha sonra Gürhan ile Sencer arasında banş sağlandı ve esir düşen Terken Hatun ile Emîr Kamac kurtarıldı. Hârizmşâh Alâ-eddin Tekiş de ölüm döşeğinde iken oğullarına Gürhan’la iyi geçinmelerini ve Karahıtaylar’a haraç ödemelerini va­siyet etmişti.

İbnü’l-Esîr’in Maniheist olarak tanıt­tığı I. Gürhan’ın maiye­ti üzerinde büyük bir nüfuzu vardı. Gür­han kumandanlarını toprak istilâ etme­ye teşvik etmezdi. Adamlarını zulüm ve sarhoşluktan menederdi; ancak zina aleyhinde bulunmazdı. Gürhan’ın 1142 {veya 1143) Şubatnda ölümü üzerine ye­rine sırasıyla Kuyang diye anılan kansı Tupuyen, oğlu Yehlü Yilie, kız kar­deşi Yeh-lü-şe veya nâib Pu-su-wan geçti. Son Gürhan Yehlü ÇeIuku ise 1211 yılında bir Moğol kavmi olan Naymanlar’ın reisi ve damadı Güçlüğ (Küç-lüğ) Han tarafından esir alınıncaya ka­dar hâkimiyetini sürdürdü ve 1214’te öldü. Böylece bütün Karahıtay toprakla­rı Naymanlar’ın eline geçti.

Cengiz Han’ın düşmanı olan Camuka da Karahıtay hükümdarlarını taklit ede­rek kendisine “gürhan” denilmesini is­terdi (IA IV, 825).

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski