Hacet Namazı. Bîr ihtiyacın giderilmesi veya arzulanan bir hususun yerine gelmesi için kılınan namaz.
Sözlükte “ihtiyaç duyulan şey” anlamına gelen hacet kelimesi Kur’ân-i Kerîm’de bu anlamda üç âyette geçmekt(Yûsuf 12/68; Gâfir 40/80; Haşr 59/9), ayrıca tekil ve çoğul (hâcât, havâic) olarak hadislerde de yer almaktadır.
Dört Sünnî mezhebe ve Ca’feriler’e göre müstehap olan hacet namazının meşruiyetine dair şu hadis zikredilmektedir: “Kimin Allah tarafından veya hemcinsi olan biri tarafından giderilecek bir ihtiyacı varsa usulüne uygun abdest alıp iki rek’at namaz kılsın, arkasından Allah’a hamdedip Peygamber’e salavat getirsin ve şöyle desin: Halim ve kerîm olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Büyük arşın rabbi olan Allah’ı yüceltir, âlemlerin rabbi olan Allah’a hamdederim. Senden rahmetine ve affına ulaştıracak davranışlarda bulunmayı, her türlü İyiliği elde etmeyi, her türlü günahtan salim olmayı diliyorum. Bende bağışlamadığın günah, gidermediğin keder ve karşılamadığın rızâna uygun bir ihtiyaç bırakma, ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allah!”. Ayrıca Resûl-i Ekrem, yanına gelerek kör olan gözlerinin açılması için dua etmesini isteyen birine usulüne uygun abdest almasını ve iki rek’at namaz kılıp şöyle dua etmesini söylemiştir: “Allahım! Rahmet peygamberi Mu-hammed vasıtasıyla senden diliyor ve sana yöneliyorum. Yâ Muhammedi Bu ihtiyacımın giderilmesi için seninle rabbime yöneldim. Allahım, onun hakkımdaki şefaatini kabul et!”.
Tirmizî, yukarıdaki birinci hadisi naklettikten sonra rivayetin “garîb” olduğunu ve isnadına yönelik tenkitler bulunduğunu kaydeder. Tirmizî şârihi Ebû Bekir İbnü’l-Arabî ise hadisin zayıf kabul edildiğini belirterek Allah’tan bir şey talep edecek kimsenin onu doğrudan isteyebileceğini ifade etmiş, ancak talepten önce sadaka vermesini ve tövbe etmesini ögütlemiştir.
Hacet namazı için delil gösterilen ikinci hadisin Tirmizî rivayetinde namaz kılma kaydı yoktur. Osman b. Huneyf’ten nakledilen ve Tirmizî’nin “hasen-sahih-garîb” olarak değerlendirdiği bu rivayete göre Hz. Peygamber, kendisine gelen âmâ sahâbîye usulüne uygun abdest alıp dua etmesini öğütlemiş. fakat bunun yanında herhangi bir namazdan söz etmemiştir.
Bu rivayetler yanında diğer farklı bazı rivayetleri de esas alan mezhepler, hacet namazının meşruiyetini kabul etmiş, ancak kaç rek’at kılınacağı hususunda değişik görüşler ileri sürmüşlerdir. Bu namaz Hanefîler’e göre dört. Mâliki, Hanbelî ve Ca’ferîler’e göre iki rek-‘attır. Şafiî mezhebindeki meşhur görüşle Hanefî mezhebinde bir görüş de bu yöndedir. İmam GazzâlTye ve Hanefî mezhebindeki başka bir görüşe göre ise hacet namazı on iki rek’at kılınır. Bu namaz mekruh vakitler dışında her zaman kılınabilir. Namazdan sonra hacet duası okunur ve istekler Allah’a arzedilir.
TDV İslâm Ansiklopedisi