Ham­za Bey Camii -Macaristan- Tarihçesi, Mimari, Özellikleri, Hakkında bilgi

Ham­za Bey Palankası Camii. Macaristan’ın Erd kasabasında Türk döneminde yapılmış cami.

Macaristan’daki Türk hâkimiyeti sıra­sında Hamza Bey tarafından Budin’in 20 km. kadar güneyindeki Erd kasabasında ahşap direklerle korunan basit bir kale (palanka) yapılmıştı. Kanunî Sultan Süley­man’ın emriyle Hamza Bey’in kurduğu bu kalenin içindeki caminin kimin vakfı olduğu kesin olarak bilinmiyorsa da ba­nisinin Hamza Bey olduğu tahmin edil­mektedir, i 072 yılı Zilkadesinde (Haziran-Temmuz 1662) buraya uğrayan Evliya Çe­lebi, yakılmış olan kalenin Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa Budin’e gelirken Bey­lerbeyi İsmail Paşa’nin himmetiyle camiy­le birlikte ihya edildiğini bildirir. 0 sırada 300 muhafızı olan kale içinde ahşap yir­mi ev bulunuyordu.

Budin Türk idaresinden çıktığında Ham­za Bey Camii kendi kaderine terkedilmiş­ti. 1838’de bir sel baskınında zarar gör­düğü söylenen cami daha sonra yıkılmış, fakat minaresi günümüze kadar ayakta kalabilmiştir. 1847’de Jânos Varsânyi ta­rafından bir resmi çizilen minarenin da­ha o tarihte şerefeden yukarısının bulun­madığı, hatta şerefe tabanı ile çıkması­nın bir kısmının da eksik olduğu görülür.

Caminin bugün sadece temel izleri farkedilmektedir. Ekrem Hakkı Ayverdi’nin ölçüleri binanın yaklaşık 10,64 m. genişlik­te ve 8,10 m. derinlikte enine dikdörtgen planlı bir ibadet yeri olduğunu gösterir. Bu plana göre caminin üstü kiremit kap­lı ahşap çatı ile örtülü olmalıydı. Minare girişinin zeminden yüksekte oluşu da bu­raya aslında cami içindeki bir mahfilden geçildiğini gösterir. Cami beden duvarla­rının ahşaptan olması muhtemeldir.

Minare kesme taştan inşa edilmiştir. Kürsü ve gövde on iki pahlıdır. Daha ön­ceki ziyarette mevcut olmayan sade ka­visli bir çıkmaya oturan şerefe korkuluğu ile petek kısmı ve üstteki külah, 1970-1972’deki tamir ve düzenlemede K. Ferenczy tarafından yapılmıştır. Gövdenin şerefeye yakın yukarı kısmında taşa iş­lenmiş süslemeler bir serhad kalesindeki küçük bir camiye gösterilen Özenin işa­retidir.

Aynı düzenleme ve tamirde, yine be­tondan son derece sade bir de mihrap inşa edilerek Hamza Bey Camii’nin hâtı­rası yaşatılmak istenmiştir. Macaristan’­da Türk hâkimiyeti döneminden kalabilmiş Peçuy’da Yakovalı Hasan Paşa ve Eğri’de Kethüda camileriyle birlikte üç mi­nareden biri olan bu hâtıranın korunmuş olması şükranla karşılanır.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski