Han­balık Şehri Tarihçesi, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Hanbalık. Büyük Moğol İmparatorluğu’nun 1264-1368 yılları arasındaki başşehri.

1260’ta büyük kağan ilân edilen ve ar­kasından Sung hanedanını yıkarak Kuzey Çin topraklarını ele geçiren Kubilay Han 1264 yılında idare merkezini, kendileri­nin Hanbalık(han şehri) dedikleri Çin hü­kümdarlarının oturduğu Chung-tu’ya (İs­lâm kaynaklarında Çünkdü IjJJoj* ], Pe­kin} nakletti. Burada üç yıl oturduktan sonra şehrin kuzeydoğusunda yeni bir şehir kurdurdu ve buna Yeni Hanbalık (Çin kaynaklarında Ta-tu “büyük saray”, Avrupa kaynaklarında “Tatar şehri”) de­nildi. Şehrin kurulmasında iki ünlü müslüman mimar görev almış. Orta Asyalı ol­duğu sanılan İhtiyârüddin adlı bir diğer müslüman da sarayın İnşasında ustaba-şılık yapmıştı. Kubilay Han, Tsia-tung (Zeytûn) gibi önemli şehirlerden Hanba-lık’a kadar uzanan ve “imparator kanal­ları” denilen, gemilerle yolculuk yapma­ya ve yük taşımaya uygun geniş kanallar açtırmıştı. İbn Battûta 1345’te Hanbalık’a gemiyle gittiğini ve dünyanın en bü­yük şehirlerinden biri olarak nitelendirdi­ği bu şehrin planının Çin şehirlerinden farklı olduğunu kaydeder. Marco Polo (ö. 1324) ve diğer Batılı sey­yahlar da şehrin yapısından ve planının düzgünlüğünden bahsetmişlerdir.

Tam bir kare biçiminde olan şehrin et­rafını uzunluğu 40 kilometreye yaklaşan surlar çeviriyordu. Birbirini dik açı ile ke­sen düzgün sokakların her iki tarafında çeşitli malların satıldığı dükkânlar ve tez­gâhlar bulunmaktaydı. Sokakların arasın­da kalan kare alanlarda bir ev, avlu ve bir bahçe yer alıyordu. Kare planlı şehrin et­rafını çeviren surların her yönde üçer adet olmak üzere toplam on iki kapısı vardı. Köşelerde ve kapıların üzerinde birer burç bulunuyor ve bunlarda şehrin korunması için kullanılan silâhlar saklanıyordu; kapı­larda da çok sayıda asker nöbet bekliyor­du. Kubilay Han burada, Çinli ve müslü­man âlimler tarafından idare edilen iki de rasathane yaptırmıştı. Marco Polo’nun bildirdiğine göre şehirde 1.100.000 kişi yaşıyor ve sur kapılarından içeri gün­de 1000 araba yükü ham ipek giriyordu. Batılı ziyaretçilerden rahip Odoric de Pordenone de (ö. 1331) bu şehrin planının güzelliğini anlatır.

Moğollar’ın Hanbalık’ı başşehir yapma­sının sebebi Çin’in tamamını ele geçir­meyi ideal edinmeleri, mevkiin Moğolis­tan’a yakınlığı ve belki de daha önce Mo­ğol asıllı Liao Devleti zamanında önem ka­zanmış olmasıdır. Kubilay Hanbalık’ı mu­azzam bir idare merkezi haline getirme­yi planlamış ve bunu Çin’in o zamana ka­dar görmediği biçimde büyük bir ihtişam­la başarmıştı. Buna rağmen kendisi yal­nız kışın burada oturur, yazlan 250 km. kuzeydeki Dolon-nor bölgesinde bulunan yazlık sarayında geçirirdi.

Hanbalık şehrinin kuzeyinde, ahalisi Ba­tı Türkistan’daki Semerkant yöresinden geldiği için bu adla anılan müslüman göç­menlerin kurduğu bir kasaba vardı. Bu­radaki müslümanlara saygı gösterildiği gibi Hanbalık’ta da müslüman âlim ve idarecilerin büyük bir nüfuz ve itibarı var­dı. Meselâ İbn Battûta’yı ağırlayan Şeyh Burhâneddin es-Sâgırcî, Hint hükümdar­larından birinin 40.000 dinar gönderip kendisini ülkesine davet etmesine rağ­men bu teklifi kabul etmemiş ve taşıdığı “sadr-ı cihan” unvanı altında yakın ilgisini gördüğü Moğol hanının yanında Hanbalık’ta kalmayı tercih etmişti. Ayrıca Mahmud Yalavaç da Kuzey Çin’in genel valisi sıfatıyla Hanbalık’ta yaşamış, Ahmed Benâkitî (Fenâketî) ise 6S2’de (1254) öldürülünceye ka­dar başvezir sıfatıyla Hanbalık’ta bulun­muştu.

Çin’deki Moğol hâkimiyetinin 1368’de sona ermesinden sonra Pekin şehri uzun süre Hanbalık adıyla anılmaya devam et­miştir. Timurlu hükümdarı Şâhruh’un Çin’e gönderdiği elçilik heyetinin raporun­da bu şehirden Hanbalık olarak bahse­dilmektedir. XVIII. yüzyılda Kâşgar’da ya­zılmış anonim bir tarih kitabında da Han­balık söz konusu edilir. XIV ve XV. yüzyıl

Batı kaynaklarında ise şehrin adına “Cambaluc” yazılışıyla rastlanır.

Hanbalık’a ait hâtıralarını destanların­da hâlâ yaşatan Moğollar’m Pekin’de bı­raktıkları eserlerden bazı harabeler gü­nümüze kadar ulaşmıştır. Bunlar arasın­da, Marco Polo’nun Farsça Pul-i Sengîn adıyla zikrettiği Lao-kuch’ia Köprüsü (Fouchen demiryolu köprüsünün yanın­daki taş köprü) en önemli olanıdır.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski