İklâb.Tecvîd terimi. Kalb kökünden türeyen ve sözlükte “döndürmek, çevirmek, altını üstüne getirmek” anlamlarına gelen İklâb, tecvid terimi olarak bâ harfinin önünde bulunan sakin nün veya tenvinin idgam yapılmaksızın “mîm”e dönüşmesini ifade eder. Bu durumda sakin nün veya tenvin hâlis mîm (maklûb mîm) olarak okunur
Sakin “nûn”un bâ ile aynı kelimede olması veya ayrı kelimede bulunması sonucu değiştirmez. Tenvinin ise daima kelimenin sonunda bulunacağı tabiidir uygulamasının sebebi, yanyana gelen sakin nün ile “bâ”nın mahreçlerinin idgam edilecek kadar yakın ve izhar edilecek kadar uzak olmayışı şeklinde açıklanmış, ayrıca “nûn”un “mîrrTle gunne ve cehir sıfatlarında, bâ ile de mahrecdeki birliklerine işaret edilmiştir. Bu durumda sakin “nûn”un bâ ile mahreçleri aynı olan “mîm”e dönüşmesi kaçınılmazdır. İklâbı kıraat imamları ittifakla uygulamışlardır.
Burada sözü edilen maklûb “mîm”in nasıl okunacağında, diğer bir ifadeyle iklâbın nasıl uygulanacağı hususunda bâ”dan önce gelen sakin “mîm”in okunuşunda olduğu gibi [bk. İhfâ] ihtilâf bulunduğu ileri sürülmüşse de İbnü’l-Cezerî bunu reddetmiş ve bu “mîm”in ihfâ edilerek okunacağını belirtmiştir. Ancak günümüz İslâm dünyasında iklâb, genellikle maklûb “mîm”in ihfâ edilmesi şeklinde uygulandığı halde Türkiye’de ve bazı ülkelerde “bâ”dan önce gelen sakin “mîm”de olduğu gibi -ve İbnü’l-Cezerî’ye göre yanlış olarak- izhar ile okunmaktadır.
TDV İslâm Ansiklopedisi