İnşirah Suresi Nedir, Kaçıncı Sure, Kaç Ayet, Hakkında Bilgi

İnşirah Suresi. Kur’ân-ı Kerim’in doksan dördüncü sûresi.

Mekke döneminde Duhâ sûresinden sonra nazil olduğu konusunda ittifak var­dır. Nüzul sırasına göre on ikinci sûre ol­duğu kabul edilir. Sekiz âyetten oluşan sûrenin fasılası J.oJ harfleridir. Adı­nı “elem neşrah leke” ifadesinden almış­tır. Elem neşrah. Elem neşrah leke ve Şerh sûresi olarak da anılmaktadır. Tabi­înden Tâvûs b. Keysân ve Ömer b. Abdülazîz’in Duhâ ile, üslûp ve mâna bakımın­dan bunun devamı mahiyetindeki İnşirah sûrelerini tek sûre olarak kabul ettikleri ve aralarını besmele ile ayırmadan aynı rek’atta okudukları nakledilmektedir. Ancak bütün kıraatlerde bunlar iki ayrı sûre olarak okunmuş ve bu anlayış genel kabul görmüştür.

Duhâ gibi İnşirah sûresi de Hz. Peygam­ber’in tebliğin İlk dönemlerinde mâruz kaldığı sıkıntılar karşısında kendisini te­selli etmek amacıyla indirilmiştir. Sûre­nin nüzul sebebi olarak fakirliklerinden dolayı putperestler tarafından aşağılanan müslümanlann teselli edilmesi de göste­rilmektedir.

Sûrenin başında Hz. Peygamber’e. “Se­nin göğsünü açmadık mı?” şeklinde hitap edilerek kendisine sıkıntı veren ağır yü­kün üzerinden kaldırıldığı bildirilir. Daha sonra şanının yüceltildiği vurgulanıp her güçlükle birlikte bir kolaylığın bulunduğu iki defa zikredilir. Sonunda ise Resûl-i Ek­rem’e boş kaldığı zamanlarda çaba sar-fetmesi ve rabbine yönelmesi emredilir.

İlk âyetin yorumuyla ilgili olarak iki farklı görüş nakledilmektedir. Bunlardan biri­ne göre âyet, Hz. Peygamber’in çocukluk döneminde veya mi’racın meydana geldiği gece Cebrail tarafından göğsünün yarıla­rak kalbinin çıkarılmasına, zemzem suyu ile yıkandıktan sonra ilim ve hikmetle doldurularak tekrar yerine konulmasına işaret etmektedir. Müfessirler arasında yaygın kabul gören ikin­ci görüş ise âyetin cismanî bir müdaha­leyi değil Peygamber’in ruhunun ilim ve hikmetle zenginleştirildiğini, üzüntü ve sıkıntısı giderilerek kalbine ferahlık veril­diğini İfade etmektedir. İbn Abbas’m da âyeti, “Biz senin göğsünü İslâm’a açtık” şeklinde tefsir ettiği bildirilmiştir. En’âm sûresinde (6/125), “Allah, hidayetini dilediği kimsenin göğ­sünü İslâm için açar” ve Zümer sûresin­de (39/22), “Allah’ın İslâm için göğsüne genişlik verdiği kimse rabbi tarafından hidayet nuru üzerinde değil midir?” buyurulması da bu yorumu desteklemek­tedir.

İnşirah sûresinin, “Senin üzerinden ağır bir yükü kaldırdık” mealindeki âyetiyle, peygamberlikten önce veya peygamber­liğin ilk dönemlerinde Resûlullah’ı çok üzen ve tahammülü güç olan zorlukların kaldırılması kastedilmiştir. Âyetteki vizr kelimesinin “ağır günah” mânasında ol­duğunu, dolayısıyla burada Hz. Peygam­ber’in günahlarının bağışlanmasının kas­tedildiğini söyleyenler bulunmakla birlik­te ağırlığı özellikle vurgulanmış olan bir günahın Resûl-i Ekrem’le irtibatlandınl-ması uzak bir ihtimal olarak görünmek­tedir. Resûlullah’m bu âyet nazil olunca. “Bir zorluk iki kolaylığa asla üstün gele­mez” dediği rivayet edilmektedir. Âyette güçlükle beraber kolaylı­ğın bulunacağına iki defa vurgu yapılma­sı bir yandan Resûl-i Ekrem’in, karşılaşa­cağı şiddetli engelleme ve zorlukların ra­hatlama ile sonuçlanacağına kesin olarak güvenmesini sağlamayı amaçlamakta, öte yandan müminlere mâruz kalacakla­rı sıkıntı ve haksızlıklar karşısında yılgın­lığa düşmemelerini, Allah’a daima güven­melerini, iyimserliklerini koruyup güzel günler için çalışmalarını telkin etmekte­dir. Nihayet sûrenin sonunda Hz. Peygam­ber’in şahsında bütün müminlerden Al­lah’a bağlılıklarını sürdürmeleri isten­mektedir.

İnşirah sûresinin faziletiyle ilgili olarak, “Kim Elem neşrah sûresini okursa âdeta üzüntülü olduğum sırada yanıma gelip beni rahatlatmış sayılır” mealinde bir ha­dis rivayet edilmişse de bu rivayet muteber sayılmamıştır. Türkçe’deki, “Elif demeden “fergab’a çı­kılmaz” deyiminde bu sûrenin son keli­mesine işaret vardır. Son devir Osmanlı âlimlerinden Edirne Müftüsü Fevzi Efendi Kudsiyyü’l-ferah Ü tefsiri sureti Elem neşrah adıyla bir eser ka­leme almıştır.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski