Ittırad. Övülen veya yerilen kimseye ve soyuna ait isimlerin bir beyitte sıralanması anlamında bir edebî sanat.
Sözlükte “kovmak, sürmek, defetmek” anlamına gelen tard kökünden masdar olan ıttırâd “peşpeşe gitmek, akmak, söz birbiri ardınca akarcasına dökülmek, su bir engele takılmadan dosdoğru akmak” gibi anlamlarda kullanılır. Kelimenin be-d? ilmindeki tanımı özellikle bu son anlamıyla yakından ilgilidir; bu ilimde “şairin Övdüğü, yerdiği veya hakkında mersiye yazdığı kimsenin ve onun soyundan anılması mümkün olan kişilerin isimlerinin kronoloji sırasıyla akıcı bir biçimde zikredilmesi” şeklinde tanımlanmıştır. Övülen veya yerilen kimseyi daha iyi tanıtabilmek amacıyla sıralanan bu isimlerin veya soy zincirinin bir engele takılmadan su gibi akarcasına söylenmesi, hoş, akıcı ve selis kelimelerden oluşması, söyleyiş güçlüğü (tekellüf) bulunmaması ittıradın gereği ve temel şartıdır. Bir isim zincirinin sıralanışı ve söylenişinde söyleyiş güçlüğü bulunup bulunmadığını okuyucunun edebî zevki belirler. Ancak isim zincirini oluşturan kelimelerin arasına soyla ilgili olmayan bir sıfat sokarak zinciri kesintiye uğratmanın ittırada aykırı bir tekellüf olduğu söylenmiştir. Şairin kasidesi içinde aruz vezninin bahir ve tef ilelerine uygun düşecek şekilde ardarda uygun isimleri sıralaması onun yeteneğini, gücünü ve dile hâkimiyetini gösterir.
Bu isimlerin tek beyit içinde başlayıp bitmesi şarttır. Nitekim Mütenebbî’nin, Hamdânî Hükümdarı Seyfüddevle’yi övdüğü bir kasidesinde hükümdarın soy zincirini oluşturan isimleri iki beyitte sıralaması eleştirilere sebep olmuştur. Bu isimlerin beytin son mısraına veya kasidenin başına getirilmesi ve az lafızla çok isim sıralanması da bir başarı sayılmıştır.
Belagat âlimlerinin çoğu, sıralanan isimleri şairin övdüğü veya yerdiği kimsenin soy kütüğünde yer alanların adlarıyla sınırlandırmışlardır. Safıyyüddin el-Hillî övülen kişinin adıyla birlikte sıfat, lakap, künye ve çok defa kabile isminin de sıralanmasını ittıradın gereği sayar.
Arap kültür ve geleneğinde şeref ve övünç kaynağı erkek olarak kabul edildiğinden soy zincirinde kadınların yer alması ıttırad açısından bir kusur sayılmıştır. Nitekim şair Ebû Nüvâs’ın. Abbasî Halifesi Emîn’i övdüğü bir kasidesinde halifenin soy zincirinde annesini de anması eleştiri konusu olmuştur.
Soy zincirinde sıralanan isimler bağlaçlarla birbirine bağlanabilir. Bu durumda eski nesilden yeniye veya yeni nesilden eskiye doğru sıralama imkânı bulunur. Şu âyette eskiden yeniye doğru sıralama görülmektedir:
Ben atalarım İbrahim İshak (ve) Ya’küb’un dinine uydum [Yûsuf 12/ 38] Şu âyetlerde de tevhide dayalı dinlerin temeli olan Hanîfliği getirmesi ve soyundan peygamberlerin gelmesi sebebiyle Hz. İbrahim ile başlayan peygamberler zincirinde sıraya riayet edilmiştir:
Soy zincirini oluşturan isimler diğer bazı şekillerin yanında çoğunlukla “ibn” kelimesiyle irtibatlandınlır. Bu durumda fesahate aykırı olan zincirleme isim tamlaması söz konusu olur. Ancak zincirleme isim tamlamasının söylenişinde ağırlık bulunmadığı ve kolaylıkla söylendiği takdirde fesahata aykırı olmayacağı ifade edilmiştir. Hz. Peygamber’in şu hadisi buna örnek teşkil eder.
Kazvînî ve onun Telhîşü’l-miftoh’ma şerh yazanların birçoğu ittıradı bedî’ ilminde mânaya güzellik veren sanatların sonuncusu olarak kabul etmişlerdir. Ancak Teftâzânî’nin Muhtaşarü’l-Mecâm-sine haşiye yazan Şeyh Yâsîn ile Kazvînî-nin et-Telhîş\ne Mevâhibü’l-fettâh fî şerhi Tel!ıîşi’I-Miftâh adıyla şerh yazan İbn Ya’küb el-Mağribî gibi bazı belagat âlimleri ittıradı mânadan çok lafzı süsleyen bediî bir tür olarak görmüşlerdir.
İttıradı bedîî bir tür olarak ele alan ve birçok örnek vererek açıklayan ilk belagat âlimi İbn Reşîk el-Kayrevânî’dİr Konuyla ilgili bilgileri İbn Reşîk’ten nakleden İbn Ebü’l-İsba’ el-Mısrî, Tahrîrü’t-tahbîr ve Bedfu’l-Kur’dn’ında birkaç âyet ve hadisi örnek göstermenin dışında türe bir katkıda bulunmamıştır.
Safıyyüddin el-Hillî’den itibaren bedîiyyelerde ıttırad örneklerine rastlanmaktadır. İbn Câbir el-Endelüsî’nin el-Hulle-tü’s-siyerâ3 fî medhi hayri’l-verti’ adlı bedîiyyesinde yer alan ve Hz. Peygamber’in soy şeceresini oluşturan önemli isimlerin kronolojik sıraya göre verildiği
TDV İslâm Ansiklopedisi