Beni Kaynuka Kabilesi-Yahudileri, Kimlerdir, Olayı, Muharebesi, Hakkında Bilgi

Benî Kaynukâ. Hz. Muhammed‘in Medine’den sürdüğü yahudi kabilesi.

İslâm’ın doğuşunda Medine’de yaşayan üç yahudi kabilesinden biridir diğer ikisi Benî Nadîr ve Benî Kurayza. Medine’nin güneybatısındaki Vâdîbuthân’da oturan Benî Kaynukâ’lılar yazıda İbranî harfleri­ni kullanıyor, çocuklarına Kitâb-ı Mukaddes’te geçen isimlerin yanında Arap isim­leri de veriyor ve Arapça konuşuyorlardı; geçim yollan ticaret, silâh imalâtı ve ku­yumculuktu.

Hz. Peygamber‘in hicretten sonra Me­dine’deki Arap ve yahudi kabileleriyle yap­tığı, barış içerisinde birlikte yaşama an­laşmasına (Medine Vesikası) Benî Kaynukâ’lılar Benî Hazrec‘in müttefiki olarak katılmışlardı. Ancak müslümanlann Bedir Gazvesi‘nde kazandıkları başarı onları rahatsız etti ve taşkınlık yapmaya başla­dılar. Resûl-i Ekrem’in, Kureyş’in başına gelenlerden ders alarak müslüman olma­larını istemesi üzerine de ona red cevabı verdiler. Bedir Gazvesi‘ne dikkat çekilerek kâfirlerin Allah’ın yardımıyla yakın bir za­manda tekrar yenileceklerini belirten âyetlerin [Âl-i İmrân 3/12-13] bu cevaba karşılık nazil olduğu rivayet edilir. O sıra­da gerginliksürerken alışveriş için Benî Kaynukâ’ çarşısına giden müslüman bir kadının tacize uğraması ve çıkan olayda karşılıklı kan dökülmesi anlaşmanın bo­zulmasına sebep oldu.[Enfâl 8/58] Hz. Peygamber, hicretten yirmi ay sonra şev­val ayının ortasında Benî Kaynukâ’ın ma­hallesini kuşattı ve on beş gün sonra tes­lim aldı.[Zilkade 2/ Nisan 624] Resûl-i Ek­rem’in esirlerden, sayılarının 700 civa­rında olduğu nakledilen savaşçı erkekle­rin öldürülmesine karar vermesi üzerine Hazrec kabilesi‘nin reisi Abdullah b Übeyy b. Selûl, Benî Kaynukâ’lılar’ın kendilerinin müttefiki olduklarını belirterek bağışlan­malarını istedi. Hz. Peygamber, müna­fıkların başı olduğunu bilmesine rağmen onun ısrarı üzerine kabile mensuplarının tamamının Medine’den sürülmesini em­retti. Ayrıca onlara şehirden ayrılmaları için üç gün süre tanındı ve alacaklarını tahsil etmelerine izin verildi. Ticaret ve zanaatla uğraştıklarından toprak sahibi olmayan Benî Kaynukâ” yahudileri çok sa­yıda silâhla silâh yapımında ve kuyumcu­lukta Kullandıkları malzemeyi bırakarak Medine’den ayrıldılar ve bir ay kadar Vâdilkurâ’da kaldıktan sonra Suriye tarafla­rına gidip Ezriât’a yerleştiler.

Resûlullah ele geçirilen ganimetten üç kılıç, üç mızrak, iki zırh ve iki yay ile beytülmâlin beşte bir hakkını (humus) aldık­tan sonra geriye kalanı gaziler arasında paylaştırdı; ayrıca Muhammed b. Mesleme ve Sad b. Muâz‘a da birer zırh hediye ettiği bilinmektedir. Bu taksim humusla ilgili âyetin [Enfâl 8/41] inmesinden sonraki ilk uygulamadır. Leone Caetani, Taberî’ye dayanarak Hz. Peygamber‘in eşlerinden Safiyye’nin Beni Kaynuka Gazvesi sırasın­da esir alındığını söylemekteyse de bunun, ilgili rivayette geçen ve Resûl-i Ekrem’in ganimetten humusla safî aldığını belirten ifadedeki “safTnin “safiyye” şeklinde yanlış yorum­lanmasından kaynaklandığı anlaşılmak­tadır. Çünkü Safiyye’nin, Hayber yahudilerinin reislerinden Huyey b. Ahtab’m kızı olduğu ve kalenin fethi sırasında esirler arasında bulunarak Hz. Peygamber tara­fından azat edilip zevceliğe alındığı bilin­mektedir. Bazı araştırmalarda Benî Kaynukâ’dan 1500 kılıç, 2000 mızrak, 300 zırh ve 500 kalkan ganimet ele geçirildiği be­lirtilmekteyse de kaynaklardaki rivayetin Benî Kurayza ile ilgili olduğu görülmek­tedir.

Hicretten sonra müslüman olan âlim sahâbî Abdullah b. Selâm Benî Kaynukâ’dandı. İbn Hişâm, Benî Kaynukâ’ yahudilerinin Önde gelenlerinden Sa’d b- Huneyf, Zeyd b. Lusayt, Nu’mân b. Evfâ b. Amr, Osman b. Evfâ, Râfi’ b. Hureymile ve Rifâa b. Zeyd b. Tâbûfun ise görünüş­te İslâm’a girdiklerini belirtir. Vâkidî de Abdullah bin Übeyy‘in cena­zesine katılan münafıkları sayarken İbn Hişâm’ın zikrettiği Sa’d b. Huneyf ve Zeyd b. Lusayt gibi bazı Benî Kaynukâ’lı isim­lere yer vermiştir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

 

Daha yeni Daha eski