el-Kânûn fi’t-tibb. İbn Sina’nın (Ö. 428/1037) ansiklopedik ve sistematik tıbbî eseri.
İbn Sînâ el-Kânûn fi’t-tibb’ı 403 (1012) yılında gittiği Cürcân’da yazmaya başlamış, Büveyhî hanedanının Rey, Hemedan ve İsfahan’daki saraylarında hekimlik yaptığı dönemde çalışmasını on yılı aşkın bir sürede tamamlamıştır. Müellif dağınık vaziyetteki Helenistik. Bizans ve Süryânî tıp literatürünü derleyip sistemleştirmesi yanında bunlara kendi gözlemlerini de katarak kitabı güncelleştirmek suretiyle İslâm tıp tarihinin en büyük eserini meydana getirmiştir. İbn Sina’dan bir asır sonra kaleme aldığı Çehâr Makale adlı eserinde Nİzâmî-i Arûzî el-Kanûn ii’t-tıbb’m önemini, “Bukrat (Hİpokrat) ve Câlînûs (Galen) sağ olsalardı bu kitabın önünde secde etmeleri gerekirdi” cümlesiyle ifade eder.
el-Kânûn fi’t-tibb beş kitaptan meydana gelir. “el-Külliyât” tıbbın gene! ilkeleri başlığını taşıyan ve teori ağırlıklı olan İlk kitap dört kısımdan oluşur. Birinci kısımda tıp biliminin tanımı verildikten sonra klasik usule uygun olarak Önce anâsır-ı erbaa, ahlât-ı erbaa ve dört mizaç teorisi ele alınıp açıklanır; insanın anatomik yapısı hakkında bilgi verilir ve her bir organın yapısı ayrıntılı olarak incelenir. İkinci kısımda hastalığın tanımı yapılır: uyku ve uyanıklık, alışkanlıklar ve besinler, banyo ve güneşin hastalıkla ilgili tesirleri tartışılır: Ayrıca ısı. anormal hareketler, zevk ve acının vücut üzerindeki etkileri gibi özel hastalık sebeplerinden söz edilir. Koruyucu hekimliğe dair üçüncü kısımda sağlık, hastalık ve kaçınılmaz ölüm sebepleri hakkında bilgi verildikten sonra çocuk yetiştirme, yetişkinlerin ve yaşlıların izlenmesi gereken hayat düzeni üzerinde durulmakta, mizaç anormallikleri ve iklim değişikliklerinin etkileri hakkında bilgi verilmektedir. Tedavinin ana hatlarıyla ilgili dördüncü kısımda genel tedavi ilkeleri, müshülerin kullanımı, kan alma ve kusma konuları ele alınmıştır.
Basit ilâçlarla (droglar) İlgili olan İkinci kitabın ilk kısmında İbn Sînâ, tıbbî birikimi yanında kendi deneylerinden de yararlanarak ilâçların tabii özellikleri üzerinde durur. Onun ilâçlara dair deneysel çalışmaları daha çok İlâçların vücut üzerindeki etkileriyle ilgilidir. İkinci kısımda ebced sistemiyle 800’e yakın ilâcın adı verilerek her bir ilâcın mahiyeti, kullanım miktarı, tabii özellikleri ve etki alanları incelenmiştir.
Patolojiyle ilgili üçüncü kitapta tek tek organlara mahsus hastalıklar üzerinde durulur: bu hastalıkların belirtileri, teşhis ve prognozlan hakkında bilgi verilir. Meselâ başla ilgili hastalıklar arasında beyin rahatsızlıkları, baş ağrıları, sara. paraliz. göz. burun, boğaz ve diş hastalıkları; sindirim sistemiyle ilgili olanlar arasında mide, bağırsak, karaciğer ve safra kesesi hastalıkları; üreme organları hastalıkları ve bu münasebetle döllenme ve gebelik hakkında bilgi verilir.
Belii organlara has olmayan hastalıkların ele alındığı dördüncü kitap dört kısma ayrılmış olup ilkinde ateşli hastalıkların (humma) belirtileri arasında ishal, iştahsızlık, fazla kilo kaybı, korku, ağrı, ateş ve hormona! dengesizliğin görüldüğü belirtilir; ateşli hastalıklarda kusma, ateş. susuzluk, ishal gibi belirtilere göre tedavi uygulandığı görülür. Şişmelerle ilgili ikinci kısımda yaralar ve onların küçük cerrahi denilen tedavileri; üçüncü kısımda metaller, bitkiler ve hayvanî ürünlerden kaynaklanan zehirlenmeler, insan ve hayvan ısırmalarından doğan rahatsızlıklar: dördüncü kısımda estetikle ilgili problemler üzerinde durulur. Şişmanlık ve zayıflık başta olmak üzere saç, tırnak ve deri bakımı, kötü kokular ve renk solgunluğu da dördüncü kısımda ele alınmış ve ayrıca deri hastalıklarıyla ilgili olarak ilk defa ayrıntılı bir frengi açıklaması verilmiştir. el-Kânûn fi’t-ubb’m beşinci ve son kitabı reçetelerden meydana gelen bir kodeks niteliğinde olup 650 kadar ilacın terkibi ve uygulanış şekli hakkında bilgi verir.
Pek çok yazması bulunan el-Kânûn ii’t-tıbbn ilk baskısı 1593’te Roma’da yapılmış, daha sonra Kahire (1290), Bulak (1294), Leknev (1298) ve Lahor’da (1905) yayımlanmıştır. İdvâr el-Kaş. eser ve müellif hakkında bilgi veren bir mukaddime ve ara başlıklar, açıklayıcı dipnotlar gibi bazı ilâveler yaparak Bulak baskısını esas alan yeni bir neşir gerçekleştirmiştir.
el-Kanûn fi’t-tıb, ilk defa Gerard de Cremone tarafından 1150 -1187 yıllarında Tuleytula’da (Toledo) Latince’ye çevrilmiş, bu çeviri 1473’te Milano’da, 1476’da Padoa’da, 1482’de Venedik’te basılmıştır. Andreas Alpago’nun İbrânîce çevirile-riyle de karşılaştırarak düzelttiği bu tercüme tekrar yayımlanmıştır (Venedik 1527). Padoa Üniversitesi hocalarından Andrea Graziolo’nun çevirisinin İlk bölümü 1585′-te Venedik’te neşredilmiştir. Max Meyerhof, el-Kanûn i’f-fibb’ın XV ve XVI. yüzyıllarda Avrupa’da otuz altı defa basıldığını kaydeder Terzioğlu, Yeni Araştırmalar Işığında Büyük Türk-İsiâm Bilim Adamı İbn Sina, Bunun dışında büyük bölümü Latince’ye, bazı bölümleri İbrânîce’ye olmak üzere çoğu kısmî sekseni aşkın çevirisi yapılmıştır. İlk İbrânîce çeviri Nathan Ha-Meati tarafından 1279’da Roma’da gerçekleştirilmiş ve 1491’de Napoli’de basılmıştır. Ayrıca Tokatlı Hekim Mustafa Efendi eseri 1760’larda Türkçe’ye çevirmiştir. el-Kanûnii’t-tıbb’ın 1564’te Venedik’te neşredilen Latince tercümesinin göz hastalıklarıyla ilgili bölümleri Berlin Üniversitesİ’nde 1889-1900 yıllarında doktora tezi olarak Cuan Cueva. Paul Uspensky. Theodor Bernikow ve Elias Michailowsky tarafından Almanca’ya çevrilip incelenmiştir. Eserin tamamı bir komisyon tarafından beş cilt halinde Rusça’ya birinci cildi Esin Kâhya tarafından Türkçe’ye tercüme edilmiştir (Ankara 1995).
el-Kanûn fi’t-tıb üzerine Pahreddin er-Râzî. Kutbüddîn-i Şîrâzî. İbrahim b. Ali es-Sülemî el-Mısri. Şemseddin el-Âmülî gibi âlimler tam ve kısmî pek çok şerh yazmıştır. Bunların en önemlisi İbnü’n-Nefîs’e ait Şerhu teşrifti’İ-Kanûn başlıklı çalışmadır (Kahire 1988), el-Könûn fi’f-tjbb’ın anatomiye dair ilk üç bölümünün şerhi olan eser, Özellikle İbn Sînâ’nın akciğer kan düiaşımıyla ilgili görüşünü düzelterek bu hususta tıbbî bir keşif ortaya koyması bakımından büyük önem taşır. Bu şerhin Andreas Alpago tarafından yapılan Latince çevirisi 1 S47’de Venedik’te basılmıştır.
TDV İslâm Ansiklopedisi