İspenç/İspence Vergisi -Osmanlıda- Nedir, Hakkında Bilgi

İspence. Osmanlılar’da gayri müslîmlcrden alınan bir çeşit vergi.

İspence kelimesinin etimolojisi hakkın­da kaynaklarda kesin bilgi bulunmamak­tadır. Bu hususta yapılan açıklamalar tat­minkâr değildir. Hammer kelimenin peri­cikten, Truhelka isespenzadan geldiğini belirtir. Paul Wittekve Dusanka Bojanic-Lukac’in, ispencenin Slavca “mahallî feo­dal bey” anlamına gelen zupan (jupan) ile ilgili olarak zupanitsanın Türkçe’ye Qeç-miş şekli olduğu yolundaki izahları akla yatkın görünmektedir. XV. yüzyılın ilk ya­rısına ait defterlerde kelime “ispenc” ve “ispence” şeklinde kaydedilmiştir. Bu ver­giye dair en eski kayıt I. Bayezid dönemi­ne kadar uzanır. 835 (1432) tarihli Arvanid timar defterine göre is­pence. evli hâne sahibi gayri müslim er­keklerden 25 akçe olarak toplanmaktay­dı. Dul kadınlar ise 6 akçe vermekteydi­ler. Bu miktarlar Fâtih Kanunnâmesi’ne göre de aynı idi. Buradaki kayıtta her evli gayri müslimden 25 akçe ispence alınacağı, ayrıca yanında bulunan yetişkin er­kek evlâdından aynı miktarın talep edile­ceği, çiftliği olmayan dul kadınların ise 6 akçe vereceği belirtilmiştir. Söz konusu meblağ, XVI ve XVII. yüzyıllara ait kanun­nâmelerde hemen hemen sabit kaldı. Miktarlar en az 20, en fazla 30 akçeydi. Bir gayri müslim İslâm’ı kabul ederse bu vergi yerine meblağı daha düşük olan “bennâk” resmi ödemekle yükümlü olur­du.

Örfî bir vergi olan ispence, çift resminin karşılığı bir çeşit baş vergisi özelliği ta­şımaktaydı. Hatta ispence ve çift resmi “kulluk” adıyla da anılmaktaydı. Reaya­nın senyör veya sipahiye karşı yerine ge­tirmekle yükümlü olduğu kulluk adı ve­rilen bazı hizmetlerin karşılığının nak­de çevrilmesi gibi ispence de eski angar­yaların para haline getirilmesiyle ^orta­ya çıkmış olabilir. Muhtemelen Sırp çarı Stephan Duşan’ın İmparatorluğu döne­minden kalma bu gibi angaryalar veya buna benzer bir şahıs vergisi ispence adıyla Osmanlılar tarafından sürdürül­müştür. Macarlar’ın eski “kapu vergisi”nin Osmanlılar’ca ispence adıyla anılıp tahsil edildiği bilinmektedir. Hıristiyan veya yahudi, gayri müslim unsurlardan alınan ispence aslında ortaya çıkışı itiba­riyle Rumeli’ye mahsus bir vergi türüdür; fakat daha sonra Anadolu’da, özellikle XVI. yüzyılda Doğu Anadolu’nun ele geçi­rilmesinin ardından buradaki hırıstiyan halka da uygulanmıştır. Orta ve Batı Ana­dolu’da ise ispenceye bir iki istisna dışın­da rastlanmamaktadır. Öte yandan “as­kerî” olarak nitelendirilen ve madenci, köprücü, derbendei, tuzcu gibi birtakım mükellefiyetleri olan gayri müslim köy­lüler bu vergiden tamamen veya kısmen muaf tutulabilirlerdi. Kısmen muaf olan­lar 6 veya 12 akçe öderlerdi. Vergi genel­likle timar sahibinin gelirleri arasında yer alıyordu; ancak bazı hallerde doğrudan devlet hazinesine de intikal edebiliyordu. XVII ve XVIII. yüzyıllarda devam ettiği an­laşılan ispence 1128 (1716) Mora Kanunnâmesi’ne göre hıristiyanlardan 25, yahudilerden 125 akçe olarak toplanmış, 1140ta (1727) Gence’de 120 akçe olarak tahsil edilmiştir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski