Kampala. Uganda Cumhuriyeti’nin başşehri.
Victoria gölünün kuzeyinde deniz seviyesinden 1190 m. yükseklikte tepeler üzerine kurulmuştur. Şehrin adı mahallî Kiganda dilindeki “kasozi k’empala” (ceylanların tepesi) tabirinden gelmektedir. Ekvator çizgisinin 32 km. kuzeyinde yer alan şehir ülkenin hem idarî hem de eğitim, kültür, ticaret ve sanayi merkezidir. Daha önce Ganda kabilesinin kurduğu Bu-ganda Krallığfnın da merkezi olan Kampala’nın önemi XIX. yüzyılda bu krallığın gücünün zirveye çıkmasıyla arttı. 1890’da İngiliz Doğu Afrika Şirketi’nin merkezi oldu. Uganda XIX. yüzyılın sonlarında İngiltere’nin sömürgesi haline getirilince şehir 1905 yılına kadar sömürge yönetiminin merkezliğini yaptı. Uganda’nın bağımsızlığını kazanmasından (1962) sonra yine başşehir oldu. 1950’li yıllarda 20-25.000 arasında olan nüfusu 1969’da 330.700’e, 1980’de 458.423’e ve 1998’de 1 milyona yükseldi.
Şehirde idare binalarıyla merkezden dışarıya doğru açılan geniş caddeler İngiliz mimarisi tarzındadır. Sanayi tesisleri ayrı bir semtte toplanarak meskûn mahallerden ayrılmıştır. Özellikle yerli nüfusun ve Hintli İşçilerin oturduğu kesimlerde kamış ve sazlardan yapılmış kulübelere sıkça rastlanır. Kampala’nın, Kenya’nın liman şehri Mombasa’dan gelen demiryolu üzerinde yer alması milletlerarası ticaret ve ulaşımdaki önemini arttırmaktadır. Ayrıca şehrin doğusundaki Port Bell Limanı ile güneyindeki Entebbe Havaalanı da buraya hizmet vermektedir. Kampala aynı zamanda Uganda’nın en Önemli ithalât-ihracat kapısıdır.
Kampala’da çok sayıda orta dereceli okul, bir teknik enstitü ve Makerere Üniversitesi bulunmaktadır. Diğer taraftan Kampala ülkedeki müslüman, hıristiyan ve Hindular’ın dinî merkezi olduğu için şehirde çok sayıda cami, kilise ve Hindu tapınağı yer almaktadır. XIX. yüzyılın başlarında Doğu Afrika kıyılarından buraya gelen müslüman tüccarların yaydığı İslâmiyet, Buganda Kralı Mutasa’nın (1854-1884) ihtida etmesiyle taraftar bulmuş ve kısa zamanda bir müslüman cemaati oluşmuştur. Yapımının tamamlanmasından sonra şehrin simgesi haline gelen Kibuli Camii önemli bir mimarlık eseridir. Ayrıca Vandekiye ve Minko gibi büyük camilerden başka çeşitli semtlerde birçok küçük cami ve mescidle bunların yanında dinî eğitim veren özel kuruluşlar vardır.
TDV İslâm Ansiklopedisi