Karapapaklar. Türkiye, Azerbaycan ve İran’da yaşamakla olan bir Türk topluluğu.
Karapapak, Karapapah. Borçalı ve Terâkime Terekeme gibi çeşitli isimlerle anılan bu topluluk başlarına siyah kuzu derisinden serpuş giydikleri için bu adı almışlardır. Karapapaklar, Şah İsmail’in babası Şeyh Haydar’ın müridlerine giydirdiği, on iki imamın adı yazılı on iki dilimli “taç” adlı kızıl kavukları reddederek Sünnîlik’lerini belirtmek üzere ısrarla “kara papak” giymişlerdir. Özbekistan’ın Karakalpak Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamakta o!an Karakalpaklar’la akrabadırlar. Bu iki grubun Kuman Kıpçak ve Bulgar Hazar Türkleri’nin bakiyeleri olduğu ve Karapapaklar’ın Hazar kağanlarına kız veren en itibarlı Kıpçak boylarından birini teşkil ettiği ileri sürülmektedir. Karapapaklar, muhtemelen asıl vatanları olan Orta Asya’dan göç ederek Kafkasya’nın Daryal ve Derbend boğazlarından geçip Gürcistan’a gelmişler ve daha sonraki yıllarda bölgeye yayılmışlardır. Kafkasya bölgesinin Osmanlı Devleti tarafından fethi sırasında çoğu zaman Türkler’in yanında yer almışlardır.
Karapapaklar, 1828 Türkmençay Antlaşması’ndan sonra yurtlarını terkederek Türkiye ve İran’a göçmüşlerdir. Azerbaycan genel valisi Abbas Mirza zamanında İran’a göç ettirilen 800 Karapapak ailesine Sulduz bölgesi timar olarak verilmiştir. Bu bölgeye gelen Karapapak şubeleri şunlardı: Tarkavün, Saral, Araplı, Can Ahmedli, Çaharlı ve Ulaçlı. Esas şube hanların mensup olduğu Tarkavün’dür. Karapapaklar’ı Sulduz’a getirerek burada aşireti kuran Mehdi Han Borçalı da Tarkavün boyundandır. 1908-1912 yıllarında Türk hâkimiyetine geçen bölge I. Dünya Savaşı sırasında bazan Türk, bazan da Rus idaresine geçmiş, 1919’da Ruslar’ın çekilmesinin ardından eskisi gibi İran’a kalmıştır. Sayılan bugün yaklaşık 50.000 civarında olduğu tahmin edilen Iran Ka-rapapaklan Anadolu’dakilerden farklı olarak hâlâ aşiret hayatı sürmektedir. Konuştukları lehçe Azerî Türkçesi’nin bir ağzıdır. Sultan Alparslan döneminde (1064) İslâm dinini kabul eden Karapapaklar’dan İran’da yaşayanların çoğunluğu Şiî, Türkiye’dekiler Sünnî’dir.
Azerbaycan’daki Karapapaklar daha ziyade Araş nehri civarına yerleşmişlerdir. 1926 Sovyet nüfus sayımında ayrı grup olarak [ 6316 kişi] kaydedilmelerine rağmen sonraları Âzerîler’le birlikte zikredilmişlerdir. Sayıları İran’da 30.000. Türkiye’de 50.000 civarında tahmin edilmekteydi. Günümüzde Karapapaklar’ın nüfusu hakkında kesin bir rakam vermek zordur. Çünkü her üç ülkede yapılan nüfus sayımlarında ayrı birer halk olarak belirtilmemektedir.
Osmanlı Devleti zamanında Kars’a yerleştirilen Karapapaklar, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Gazi Ahmed Muhtar Paşa’nın kumandası altında büyük yararlıklar göstermişlerdir. Gazi Ahmed Muhtar Paşa Sergüzeşti Hayâlım adlı eserinde onların bu savaştaki kahramanlıklarından övgüyle söz eder. Özellikle reisleri Mihr Ali Bey’in kahramanlıkları saz şairleri tarafından destanlaştırmıştır. Ancak Kars’ın Ruslar tarafından işgali üzerine I. Dünya Savaşı sırasında Karapapaklar yeniden göç etmişler ve Sivas, Tokat. Amasya gibi vilâyetlere yayılmışlardır. Günümüzde bu şehirlerin dışında Kars, Ağrı, Muş ve Erzurum’da yaşamakta olan Karapapaklar aşiret özelliklerini kaybederek yerli halkla kaynaşmışlardır. Ziraat, halıcılık, hayvancılık gibi işlerle uğraşmakta ve göçebelikten kalma bazı inançlar bugün de varlığını korumaktadır.
1883 yılında Ruslar tarafından yapılan nüfus sayımına göre Kars bölgesinde 21.652 Karapapak yaşıyordu ve bunların 11.721’i Sünnî, 9931’i de Şiî idi. 1897’deki Rus sayımına göre ise bu sayı 29.879’a. 1910’da 39.000’e çıkmıştı. Bunlar Kars kazasında altmış üç, Ardahan’da yirmi dokuz ve Kağızman’da yedi köyde yaşıyorlardı. 1926’da Rusya’da yaşayanların sayısı 6316’ya düştü. 1979 nüfus sayımına göre eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’ne bağlı Gürcistan ve Ermenistan’da 5000 civarında Karapapak bulunuyordu. Ancak bunlar bölgedeki Ahıska Mesket. Meshi, Türkmen ve Hemsin gibi diğer Türk gruplarıyla birlikte II. Dünya Savaşı sırasında Orta Asya ve Sibirya’ya sürüldü. Karapapaklar’ın savaştan sonraki âkıbetleriyle İlgili yoktur. Ermenistan’da yaşayanlar Karabağ savaşının ardından muhtemelen Azerbaycan’a göç etmişlerdir.
TDV İslâm Ansiklopedisi