Ka­ria Suresi Nedir, Kaç Ayet, Kaçıncı Sure, Hakkında Bilgi

Kâ­ria Sûresi. Kur’ân-ı Kerîm’in yüz birinci sûresi.

Mekke döneminde Kureyş sûresinden sonra nazil olmuştur. On bir âyet olup fasılası fci(jii6.e harfleridir. Adını ilk âyetindeki “el-kâria” kelimesinden alır.

“Bir şeyi diğer bir şeye sert şekilde çarp­mak” anlamındaki kar’ kökünden türeti­len kâria sözlükte “çarpan, kapıyı çalan”, mecazi olarak da “dehşetten yürekleri hoplatan” mânasına gelir. Hakka ve gâşiye kelimeleri gibi kâria da dinî bir kav­ram olarak kıyamet gününün isimlerin­den biri kabul edilir. Kelime bu sûrenin dışında bir âyette [Hâkka 69/4] “kıya­met”, bir âyette de [Rad 13/31] bek­lenmedik musibet” anlamında kullanıl­mıştır. Kur’ân-ı Kerîm’in korkutucu mesajlar ihtiva eden âyetleri kâria kelimesi­nin çoğul şekliyle “kavâriu’l-Kur’ân” diye adlandırılır. Kur’an’ın yüksek fesahat ve belagatını yansıtan bir örnek olarak de­ğerlendirilen Kâria sûresinin nüzul sebe­biyle ilgili herhangi bir bilgi bulunmamak­tadır. Bundan önceki Âdiyât sûresi, “O gün rableri onların her halini bilir” mealindeki âyetle biter; Kâria sûresinde ise bu hallerin kısa ve etkileyici bir tasviri yapı­lır.

Sûre kıyamet gününün dehşetine vur­gu yapan âyetlerle başlar.[âyet 1-3] Hz. Peygamber’e, “Sen kârianın ne olduğunu nereden bileceksin?” denilmesi, kıyamet hadisesinin şiddet ve dehşetinin bizzat yaşanmadıkça Resûlullah tarafından dahi gerçek anlamıyla idrak edilemeyeceğine işaret eder. Kâria kelimesi daha sonraki âyetlerde açıklanarak o günde insanların sağanak halinde uçuşup ateşe düşen pervaneler, böcekler, dağların ise atılmış renkli yün gibi olacağı belirtilir.[âyet 4-5] Müteakip âyetlerde insanların dünya ha­yatındaki davranışlarına göre âhirette karşılaşacakları ceza ve elde edecekleri mükâfattan bahsedilir. Tartıları ağır ge­lenlerin memnun edici bir hayata kavuşacakları, tartıları hafif gelenlerin ise kızgın bir ateş uçurumuna atılacakları haber ve­rilir.[âyet 6-11] 6. âyette geçen “mevâzîn” kelimesi, Arapça’da hem “mîzân”ın (tartı aletli hem de “mevzûn”un (tartılan şey) çoğul şeklidir. Bu âyetle ilgili yorum­larda, âhirette amellerin cisim haline ge­tirilerek tartılacağı belirtildiği gibi mevâ-zîn kelimesinin mecazi anlamda kullanıl­dığı ve bununla insanların davranışlarına takdir edilecek ceza veya mükâfatta tam adaletin geçerli olacağının kastedildiği de belirtilmektedir. Kâria sûresinde, kıyamet gününün gerçekliği çarpıcı sahnelerle gözler önüne serilerek hem müjdeleyici hem korkutucu mesajlara yer verilmiş, öte yandan sorumluluk ilkesine vurgu ya­pılarak dünya hayatındaki davranışların karşılıksız kalmayacağı bildirilmiştir.

Hz. Peygamber’den, kendisini Hûd sû­resi ve buna benzer sûrelerin kocalttığı şeklinde nakledilen hadisler arasında Kâ­ria sûresinin de yer aldığı rivayet zayıf ka­bul edilmiştir. Michael Selis. Kâria süresinde­ki fonetik özellikler ve ses anlam uyumu üzerine bir çalışma yapmıştır.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski