Kasımiyye Ca­mii -Selanik- Tarihçe, Mimari, Hakkında Bilgi

Kâsımiyye Ca­mii. Selanik’te kiliseden çevrilmiş cami.

Selanik 1430’da II. Murad tarafından fethedilmiş, 1912 yılında Yunanlılar’ın eline geçmiştir. Bizans dönemi şehrinin en büyük mabedi olan Hagios Demetrios Kilisesi XV. yüzyıl sonlarına doğru Cezerî Kasım Paşa tarafından camiye çevrilmiş­tir. Roma devrine ait bir hamam kalıntı­sının üstünde inşa edilen yapı beş nefli olup yan neflerin üzerindeki galeriden başka doğu kısmında bir transept bulu­nan erken hıristiyan devri bazilikasıdır. Selânik’in koruyucu azizi Demetrios’a it­haf edilen bu dev ölçülü yapının mihrap kısmının altında Demetrios’un öldürüldü­ğü yer olarak kabul edilen hamamın ka­lıntıları durduğu gibi sol taraf bitişiğinde yine Roma çağına ait kubbeli bir mekân yer alır. Binanın altında, camiye dönüş­türüldükten sonra da beş yüzyıl boyunca hıristiyaniarın ziyaretine açık tutulan bir ayazma vardır.

Türk devrinde Kâsımiyye olarak adlan­dırılan yapının camiye çevrilme tarihi ih­tilaflıdır. 1912’den sonra yerinden sökü­lerek mihrap bölümünün altındaki mahzene terkedilen iki satırlık Arapça kita­benin ebced hesabı 897 (1492) yılını tutmaktaysa da rakamla 898 (1493) yazıl­mıştır. Evliya Çelebi. 1078’de (1667-68) ziyaret ettiği caminin üzerinde II. Bayezid’in adı yazılı kitabesini biraz daha fark­lı biçimde nakletmiş, ebced hesabı 893 (1488) yılını verdiği halde rakamla 897 (1492) yazmıştır.

Mehmed Süreyya Bey’in verdiği bilgiye göre Kasım Paşa II. Bayezid. Yavuz Sultan Selim. Kanunî Sultan Süleyman zamanın­da çeşitli görevlerde bulunmuş ve 950 (1543) yılına doğru ölmüştür. Ayvansarâyî ise 890’da (1485) vefat edip Bursa’da Emîr Sultan yakınında yaptırdığı medre­sede defnedildiğini belirtir. Ölüm tarihi ve yeri hakkında çelişkili bilgiler verilen Kasım Paşa’nın, İstanbul’da Cağaloğlu’nda 1957’de yıktırılan ve 1985’e doğru de­ğişik biçimde yeniden yapılan bir camisin­den başka Eyüp semtinde ikinci bir cami­si daha vardır. Bursa’da Emîr Sultan Külliyesi’ne komşu bir medreseyle bir hamam. Bursa’ya yakın Cumaâbâd’da bir cami daha yaptırmıştır. Ayrıca İstanbul ve Galata’da çok sayıda evkafı bulunmaktaydı.

Evliya Çelebi’nin uzun uzun anlatarak garip şekilde tasvir ettiği gotik üslûptaki mezar anıtı cami içinde hâlâ durmakta­dır. Fakat bunun gerçekte, şehri bir süre idaresinde tutmuş olan Venedikliler’den ileri gelen bir kişiye ait olduğu bilinmek­tedir.

Osmanlı tarihi boyunca yabancı seyyah­ların büyük ilgisini çeken Kâsımiyye Ca­mii. Selanik elden çıktıktan beş yıl sonra I. Dünya Savaşı içinde meydana gelen büyükyangın felâketine uğramasının ardın­dan tekrar kiliseye dönüştürülmüş, bu durumda iken I918 yangınında tamamen yanmış ve sadece bazı kagir duvar­ları ayakta kalacak şekilde bütünüyle ha­rap olmuştur. Çatısı çökerken üst kat ga­lerileri ve duvarların bir kısmı da yıkılmış­tır. Yapı, yirmi yıl kadar süren bir tamir sonunda Türk devrine işaret edebilecek en ufak iz bırakılmadan yeniden yapılırcasına restore edilmiş ve Demetrios Kili­sesi olarak hizmete açılmıştır.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski