Kubbetü’l-İmam eş-Şafiî. Kahire’de 608 (1211-12) yılında Eyyûbîler tarafından yaptırılan türbe.
Karâfetüssuğrâ Kabristanı’nda bulunan İmam Şâfıî Türbesi, Selâhadclîn-i Eyyûbî’nin Şiî Fatımî iktidarını devirmesinden sonra Mısır’da Sünnî anlayışın yeniden hâkim olmasının sembolü olarak kabul edilir. Selâhaddîn-i Eyyûbî, İmam Şafiî’nin mezarının yakınında bir medrese inşa ettirmiş (1176-1179), bu arada onun mezarı için bir ahşap sanduka yaptırmıştı (574/1178-79). ei-Melikü’l-Kâmil Muhammed’in de Şafiî’nin mezarı üzerine bir kubbe inşa ettirdiği (608/1211) kitabede kayıtlı olmakla birlikte el-Melikü’l-Kâmil’in o sırada henüz hükümdar olmaması kubbenin annesi tarafından yaptırıldığına dair rivayeti güçlendirmektedir.
Türbe, iç genişliği 15 m. olan bir kare tabana sahiptir. Taştan inşa edilen yapının üzeri kurşun kaplı ahşap bir kubbe ile örtülmüştür. Türbenin iç kısmı bazı tadilât ve tamirat geçirmiş olmasına rağmen binanın dış cephesi orijinal görüntüsünü nisbeten korumuştur ve büyük hacminden başka kubbe profiliyle de Fatımî türbelerinden farklıdır. Fatımî kubbeleri paralel duvarlarla başlayıp tepeye doğru kıvrılırken bu kubbe geçiş bölgesinin hemen üzerinden itibaren kıvrılır. Aynı şekilde kare tabanla kubbe arasındaki geçiş bölgesi sekizgen ve görünebilir olmayıp geri çekilen, köşeleri pahlı ikinci bir karenin içinde gizlenmiştir. Böylece bina dışarıdan iki katlı gibi görünür. Üst kat yivli başlıkları olan omurga kemerli nişlerle tezyin edilmiştir; nişler arasındaki boşlukların dolguları ve oymalı sütunçelerin işlenişinde Endülüs tarzında stuko tezyinat elemanları mevcuttur. Aşağı katın üst kısmı, Hâkim Camii’nin güneybatı minaresindekine ve Fatımî mihrapları üstünde kullanılmış olanlara benzer geçmeli geometrik modelleri ihtiva eden bir şeritle süslenmiştir.
İmam Şafiî Türbesi’nin kubbesinde tepede eskiden kuşlar için hububatla doldurulduğu söylenen bakır bir sandal vardır. Türbelere küçük kayık modelleri konulması bir Mısır geleneği olup evliyanın doğum günlerindeki törenlerde kullanılmak için yapılmış olan Uksûr’da Ebü’l-Haccâc Türbesi’ndeki kayık en önde gelen örnektir. İç kısım değişik üslûpların temsil edilmesiyle çok karmaşık bir hal almıştır. Yapıda üç orijinal mihrabın yanlış olan istikametlerini düzeltmek üzere köşede açılan mihrap ve duvarların aşağı kısmındaki renkli mermer levhalar 885’te (1480) Sultan Kayıtbay’ın gerçekleştirdiği tamirata ait olmalıdır. Kubbe ve geçiş bölümündeki nakışlar, XVIII. yüzyılın ikinci yarısında Emîr Ali Bey el-Kebîr tarafından yaptırılmıştır. Orijinal tezyinat, kandilleri taşıyan ahşap kirişlerle duvarları dolaşan ahşap şeritlerde yer almaktadır
Kubbeye geçiş bölgesi onarım izleri taşır. Kare kasnağın her kenarına orijinal pencerelerden bir kısmını kapatan sivri kemerli birer pencerenin eklenmesi sonucunda tromplarla aynı profile sahip pencerelerin düzeni bozulmuştur. Bu tadilât da Kayıtbay’ın gerçekleştirdiği onarımın bir parçası olmalıdır. Keppel Archibold Cresvvell, çok kademeli trompların aşırı süslü görünümünden dolayı bütün geçiş bölümünü Kayıtbay’a mal etmektedir. Ancak bu tür geçişler Kayıtbay devrinde modası geçtiğinden artık kullanılmamaktaydı. Bununla beraber kubbe profili yine Eyyûbîler’den el-Melikü’s-Sâlih’inkİni hatırlatmaktadır ve geç Memlûk devrinde de benzeri yoktur. Trompların tasarımı her ne kadar Eyyûbî devri için fazla gelişmiş görülse de kubbenin olağan dışı ölçüsünün gerektirdiği yeni bir geçiş biçimi ihtiyacıyla açıklanabilir. Fatımî devrinde kubbe yüksekliğinin artmasıyla tromplar basitten birleşik bir şekle doğru gelişmiştir.
Bir kitabede Sultan Kansu Gavri’nin kubbeyi tamir ettirdiğinden bahsedilmiştir. Kurşun tabakası altında Creswell tarafından bulunan yeşil çiniler bu tamirata ait olabilir. Kansu Gavri’nin kendi türbesinin kubbesi de bir zamanlar yeşil çinilerle kaplıydı. İmam Şafiî Türbesi’nde bulunanlarla aynı tip çiniler kaledeki Süleyman Paşa Camii (1528). Şahin Halveti minaresi (1538) ve Şeyh Suûd Zaviyesi (1539) gibi binalarda da görülmektedir.
Üç mihrap düzeni Fatımî devrinde birçok türbede kullanılmıştır. Cresvvell’e göre mevcut giriş orijinal değildir. Mihrap ekseni üstünde bulunan ve Kahire’deki en eski kasetli ahşap tavanların örneklerinden birini sergileyen pencere açıklığı ise orijinal giriş olmalıdır.
Selâhaddîn-i Eyyûbî tarafından yaptırılan sanduka. Kahire’deki Ortaçağ ahşap işçiliğinin en muhteşem örneklerinden biri olup Kûfî ve nesih yazılı kitabe şeritleriyle birleşen geometrik bir tezyinata sahiptir. Sanduka. Ubeyd en-Neccâr İbn Meâlî şeklinde olan ustasının adını ve 574 (1178-79) tarihini taşımaktadır. Sarığa benzer bir biçimle nihayetlenen, İmam Şafiî’nin ismini ve ölüm tarihini ihtiva eden mermer taş orijinaldir. Türbe yapıldığı zaman üstüne oyulan kitabe nesih yazıyla arka tarafa da kopya edilmiştir.
Türbenin banisi Sultan el-Melikü’l-Kâmil’in annesi için yapılmış İkinci bir ahşap sanduka daha vardır; ancak bu sanduka iyi korunmamıştır. Selâhaddin’in hanımı Şemse ve oğlu el-Melikü’l-Azîz Osman da sanduka ile yeri kesin olarak gösterilmemekle beraber bu türbede gömülüdür.
TDV İslâm Ansiklopedisi