Namaz kılarken Kabe’ye yönelmek farz olduğundan kıblenin tayini büyük önem taşır. Bu sebeple İslâm astronomlarının çoğu konu üzerinde çalışmış, hazırlanan zîc, usturlâbve rubu’ tahtalarına kıble cetvelleri eklenmiştir. Kıble tayini genelde pratik ve bilimsel metotlarla olmak üzere ikiye ayrılır.
1. Pratik Metotlarla Kıble Tayini. Kaynaklarda güneş, yıldızlar ve rüzgâr yardımıyla kıblenin nasıl bulunacağına dair çeşitli bilgiler yer almakta ve bunların geleneksel-folklorik nitelikte olduğu görülmektedir. Astronomi kitaplarından çok dua mecmualarıyla tarihî ve coğrafî eserlerde rastlanan bu bilgiler genellikle gündüzleri güneşin doğuşu veya batışıyla, geceleri ise bazı yıldızların bulunduğu noktalarla ilgilidir. Meselâ Afrika’nın kuzeybatısında geceyle gündüzün eşit olduğu günlerde güneşin doğduğu, Yemen’de kutup yıldızının bulunduğu, Suriye’de Süheyl (Canopus) yıldızının doğduğu, Irak’ta kış ortasında güneşin battığı ve Hindistan’da geceyle gündüzün eşit olduğu günlerde güneşin battığı yönler kıbledir. Yine kaynaklarda yer alan bazı şekillerde de rüzgârlara göre kıble tayini yapıldığı görülmektedir.
2. Bilimsel Metotlarla Kıble Tayini. Bîlimsel metotların en basiti Mekke merkezli haritalardan faydalanmaktır. Bir usturlâb gibi tahta üzerine çizilen bu tip haritalarda Mekke dünyanın merkezi olarak gösterilmekte ve ortasından buraya tesbit edilen hareketli bir ibre yardımıyla (döndürülmek suretiyle) istenilen yerin kıblesi kolaylıkla bulunabilmektedir.
Oldukça basit bir usul de coğrafî koordinatlar yardımıyla kıble tayinidir. Önce kıblesi araştırılan yerin boylam ve enlemi belirlenir, ardından bir daire ve bu dairenin kuzey-güney (KG) ve doğ-batı (DB) çaplan çizilir. Çaplar üzerinde merkezden itibaren doğuya doğru söz konusu yerle Mekke’nin boylam ve güneye doğru enlem farkları alınıp bu noktalardan çaplara paralel birer çizgi çekilir. Paralel çizgilerin kesiştiği nokta ile merkez birleştirildiğinde elde edilen doğru kıbleyi gösterir.
Kıble yönü Bu yöntem Bettânî, Ebü’l-Hasan İbn Yûnus, Ali Şah el-Buhârî el-Müneccim, Ali Kuşçu ve Mîrim Çelebi gibi âlimler tarafından kullanılmıştır. Pratik metotlarla ve nisbeten bu usulle de yapılan kıble tayinleri ancak yaklaşık bir yön belirleyebilmekte, asıl kesin çözüme ise trigonometrik hesaplarla ulaşılabilmektedir.
Matematiksel ifade ile herhangi bir yerin kıblesi, Mekke ile o yerin enlem ve boylamlarının trigonometrik fonksiyonudur.
Şekildeki P herhangi bir yeri, M Mekke’yi, N kuzey kutbunu ve AB ekvatoru göstersin. P ve M’den geçen meridyenler sırasıyla NPA ve NMB’dir. Matematiksel terimlerle P’ye göre kıble P ve M boyunca çizilen hat ile tanımlanır. PM hattı ile NPA meridyeni arasındaki q açısı kıble inhirafı (sapması) olarak adlandırılır. 9 bulunulan yerin enlemini (PA yayı), cpm Mekke’nin enlemini (MB yayı) ve AL de boylamlar arasındaki farkı (AB yayı) göstersin. Bu durumda q açısı <p, cpm ve AL'nin bir fonksiyonudur ve küresel trigonometri ile tesbit edilir. Buna göre modern formul şöyledir: İslâm astronomları tarafından verilmiş olan çözümler bu değere çok yakındır.
Kıble yönünün tayini için kesin çözümlerin genelde trigonometri ağırlıklı olmasına karşılık bazı astronomlar çözümlerinde Menelaus teoremini kullanmışlardır. Bunlardan Bîrûnî. Tahdîdü nihâyâti’l-emâkin adlı eserinde diğerlerinden farklı bir medot önermekte ve önerdiği ilginç çözüm küresel trigonometri alanında İslâm bilim adamlarının ne kadar ilerlemiş olduğunu göstermektedir. Bîrûnfnin yöntemi dörtyardımcıyayile değerinin bulunmasıdır. 8t gündüz dairesine olan uzaklık yayı, 62 Mekke’nin ufkuna göre düzeltilmiş bölgesel enlem, 83 enlem düzeltimi, 04 iki yer arasındaki mesafedir.
Halîlî bu formülle kırk dört önemli yer için kıble tayini yapmış ve bunları tablolar halinde vermiştir.
Günümüzde pratik ve bilimsel metotların dışında -aslında bilimsel metotların pratik sonucu olarak en kolay ve en hatasız kıble tayini, namaz vakitlerini gösteren duvar takvimlerindeki “kıble saati”nde gölgelerin uzandığı yöne dönmekle yapılmaktadır.
TDV İslâm Ansiklopedisi