Kitab-ı Diyarbekriyye Kimin Eseridir, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Kitâb-ı Diyârbekriyye. Ebû Bekr-i Tihrânî’nİn (ö. 882/1477’den sonra) Akkoyunlular’a dair Farsça eseri.

Ebû Bekr-i Tihrânî hakkındaki bilgiler Kitâb-ı Diyârbekriyye’deki kayıtlara da­yanmaktadır. Bu kayıtlardan onun İsfa­han köylerinden Tihran’da doğduğu, 849 (1445) yılı civarında İsfahan’da bulunduğu ve bu şehrin ileri gelenleriyle yakın ilişki içinde olduğu anlaşılmaktadır. 1469’da Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ın hiz­metine giren ve münşî olarak çeşitli mek­tup ve antlaşma metinlerini kaleme alan Tihrânf nin vefat tarihi belli değildir. Uzun Hasan’ın ölümü sırasında hayatta oldu­ğu bilindiğine göre882’den (1477) sonra vefat etmiş olmalıdır.

Müellif, Akkoyunlu Devleti tarihinin en önemli kaynağı olan Kitâb-ı Diyârbek-riyye’nin mukaddimesinde, hem kendi lakabının hem de Uzun Hasan’ın memle­keti olan bölgenin isminin ikinci kelime­sinin Bekr olmasından dolayı eserine bu adı koyduğunu ve bu adın güzel bir rast­lantıyla ebced hesabına göre olayların ço­ğunun yazıldığı 875 (1470) yılını göster­diğini belirtmektedir. Ancak eserin günü­müze ulaşan nüshasının önemli bir kısmı bu tarihten sonra yazılmış ve eser Uzun Hasan’ın ölümünün ardından tamamlan­mıştır. Ebû Bekr-i Tihrânî herkesin beğe­neceği bir tarih kitabı yazmayı düşündü­ğünü, fakat bazı engeller yüzünden bu arzusunu yerine getiremediğini, bunun gerçekleşmesini sağlayacak bir hüküm­darın gelmesini beklediğini ve Uzun Ha­san’ın teşvikiyle eserini kaleme aldığını söylemektedir.

Eserde girişten sonra Uzun Hasan’dan Âdem peygambere ulaşan bir soy kütüğü verilmekte, daha sonra Kara Yülük Os­man Bey ile oğul ve torunlarına dair ha­berler gelmekte, böylece Akkoyunlu tari­hi başlamaktadır. Uzun Hasan’ın 861’de (1457) Cihan Şah’ın kumandanı Rüstem oğlu Tarhan’ı yenmesi olayı ile eserin bi­rinci kısmı sona ermektedir. İkinci kısmın başlarında Çağatay hükümdarlanyla Karakoyunlu Cihan Şah Mirza hakkında önemli bilgilere yer verildikten sonra Uzun Hasan devrine dönülmüş, onun Gür­cistan seferi, Trabzon’a yürümesinden dolayı Fâtih Sultan Mehmed’le çekişmesi gibi olaylar hakkında bilgi verilmiş, fakat Uzun Hasan’ın zaferlerini anlatmak için kaleme alındığından onun yenilgisiyle so­nuçlanan Otlukbeli Savaşı’ndan söz edil­memiştir. Müellif, son bölüm dışında ese­rini gözlemlerine ve duyumlarına dayana­rak yazmıştır. Hatta eserde bazı kuvvet­li işaretlerden hareketle Akkoyunlular’a ait haberlerin önemli bir kısmının bizzat Uzun Hasan tarafından kendisine anla­tıldığı söylenebilir.

Kitâb-ı Diyârbekriyye, Akkoyunlu Devleti’nin yanı sıra, hiçbir resmî vekâyi’-nâmesi olmayan Karakoyunlu Devleti için de önemli bir kaynak olduğu gibi Şâh-ruh’un ölümünden Hüseyin Baykara’nın ölümüne kadar gelen Timurlular tarihi ve İran tarihi hakkında değerli bir kaynaktır. Eserden Akkoyunlu ve Karakoyunlu dev­letlerinin askerî ve mülkî müesseseleri, adı geçen devletlerin dayandıkları Türk­men illerinin (ulus) teşkilâtları, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun siyasî ve etnik durumu hakkında da önemli bilgiler edi­nilmektedir.

Hasan-ı Rûmlû, Gaffârî, Müneccimbaşı ve İskender Bey gibi tarihçiler tarafından kaynak olarak kullanılan Kitâb-ı Diyârbekriyye’nin günümüze sadece eksik bir nüshası ulaşmıştır. Bu nüsha Necati Lugal ve Faruk Sümer tarafından önsöz, giriş, çeşitli açıklama ve notlarla iki cüz halinde yayımlanmış (Ankara 1962-1964, 1993), daha sonra Tahran’da tek cilt ola­rak neşredilmiştir. Eser Meh­met Demirdağ tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir (İstanbul 1999).

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski