Koniçe (Bosna-Hersek) Tarihi, Nüfusu, Hakkında Bilgi

Koniçe. Bosna-Hersek’te tarihî bir kasaba.

Saraybosna’yı Mostar üzerinden Adri­yatik sahillerine bağlayan önemli yol üze­rinde ve Neretva nehrinin kenarında ku­rulmuştur. Denizden yüksekliği 280 m. olup etrafı yüksek dağlarla çevrilmiştir. Konice (Konjtc), Kuzey Hersek’te Osmanlı hâkimiyeti sırasında gelişerek bölgenin önemli yerleşim yerlerinden biri olmuştur. Bosna’nın 867’den (1463) itibaren Osmanlı idaresi altına girdiği sırada kü­çük bir köy durumundaydı. Burası Ortaçağ’dan kalan ve Osmanlılar tarafından kuzeydeki daha önemli bir mevKi olan Belgrad-Glamoc’dan ayırmak için ve kü­çük yapısı sebebiyle Belgradcık diye isim­lendirilen kalenin yıkıntılarının aşağısın­da küçük ve dar bir düzlükte yer alıyordu. 880-883 (1475-1478) tarihli kayıtlara gö­re bir pazar yeri olan bu köyde on üç hıris-tiyan hanesi (yaklaşık altmış kişi) mev­cuttu. Sonraki yıllarda yavaş fakat düzenli bir gelişme gösterdi. 935 (1529) tarihli tahrir defterinde Koniçe’de yansı müslüman, yarısı hıristiyan olan yirmi altı hane­nin [yaklaşık 120 kişi] mevcut olduğu kay­dedilmişti. 983’te (1575) burada yetmiş dört müslüman ve on beş hıristiyan hanesi [toplam 400 kişi] bulun­masına karşılık 1013te (1604) 117 müs­lüman hânesiyle sadece iki hıristiyan ha­nesi [toplam 700-750 kişi] vardı. Bu du­rum, 1475’ten 1604’e kadar olan dönem­deki büyümeye işaret ettiği gibi İslâmi­yet’in de hızla yayılmış olduğunu gösterir.

Koniçe’de İslâmiyet’in yayılışı, köken itibariyle tamamı ya bizzat Koniçe’den veya çevredeki yerlerden gelen Osmanlı resmî görevlileri tarafından kurulan dinî vakıflarca desteklenmiştir. Mostar M-kâtaa Nâzın Hacı Karagöz 1570’te Neret­va üzerinde bir köprü ile büyük bir han ve bir mektep yaptırmıştır. Bugünkü Var-daçka Camii’nin olduğu yerde 982 (1574) tarihli bir başka caminin bulunduğu bi­linmektedir. 987’de (1579) Hüdâverdi Mehmed Bey bugün Repovaçka Camii di­ye bilinen bir cami ile bir musalla inşa et­tirmiştir. 1033’te (1623-24) Çarşı Camii günümüzdeki şekliyle yeniden yaptırıl­mış, ardından bu binaya bir de medrese eklenmiştir. Medrese binası II. Dünya Sa­vaşı sonrasına kadar varlığını sürdürmüştür. 1058’de (1648) Mehmed Çavuş Alioğlu (Alagiç) Neretva’nın kıyısında zarif bir kubbeli cami, Halvetî dervişleri için on hücreli bir hankah, imaret, mektep ve hamamdan oluşan bir külliye ile yakının­da kendisi için kule biçiminde bir ev yap­tırmış ve bunların bakımı için büyük bir para vakfı kurmuştur.

Kasabanın gelişmesi muhtelif seyyah­ların dikkatini çekmiştir. Athanasio Georgiceo, 1626 tarihli istihbarat raporunda Koniçe’de 300-400 civarında müslüman hanesi [yaklaşık 2000 kişi] bulunduğunu belirtir. Katolik piskoposu Marian Maravic 16SSte 400 müslüman hânesiyle beş camiden bahseder. Fransız seyyahı Quiclet. Karagöz Bey Hanı’nın 1658’deki hali­nin ayrıntılı bir tasvirini yapar. Evliya Çele­bi 1664’te Koniçe’de altı mahalle ve 600 hanenin [3000-3500 kişi] yanında biri ca­mi durumundaki sekiz mescid, iki med­rese, iki tekke, iki hanla bir hamam bulunduğunu ve özellikle demir eşya, kılıç, bıçak vb. imalâtından ve demirin kasaba­ya hâkim dağlardaki madenlerden elde edildiğinden söz eder. Kasabadaki en son fakat en önemli Osmanlı inşa faaliyeti, Hacı Karagöz’ün eski tahta köprüsünün masrafları Blagaylı Hacı Ali Ağa Kolako-viç tarafından karşılanarak taştan yeni­den inşa edilmesidir.

XVIII ve XIX. yüzyıllarda Konice bir ge­rileme dönemine girdi. Thielen 1828’de kasabada sadece 300 hâne [1500 kişi] bu­lunduğunu, ancak beş caminin varlığını sürdürdüğünü yazar. 1861 ‘de Alman kon­solosu Otto Blau bir zamanlar görülen ticarî canlılığın tamamıyla sona erdiğini belirtir. Avusturya idaresi döneminde (1878-1918) Koniçe’yi Saraybosna’ya ve Mostar üzerinden Adriyatik’e bağlayan bir demiryolu inşa edilmesine rağmen kasaba tam anlamıyla gelişme göstere­medi. 1910’larda müslümanların oranı kasabada % 51 ‘e, köylerde ise % 54’e geriledi.

II. Dünya Savaşı sırasında kasaba ağır çarpışmalara ve yıkıma sahne oldu, bu arada muhteşem taş köprü büyük oran­da tahribata uğradı. 1961’de köprü kötü bir şekilde restore edildi. Ancak savaştan sonra ka­saba önemli bir gelişmeye sahne oldu ve bir sanayi merkezi haline geldi. 1948’de nüfusu 2767 iken 2001’de 13.000’e ulaş­mıştır. Çevresindeki kiraz bahçeleri ve bağlarıyla meşhur olan Konice hayvan ti­careti için de iyi bir merkez teşkil etmek­tedir. Konice, 1992-1995’teki Bosna iç savaşı sırasında Mostar kadar olmasa da hayli zarar görmüş, 2001’de hasara uğ­rayan yerler restore edilmiştir. Mevcut olan beş tarihî cami iyi durumdadır. Sırp nüfusu önemli ölçüde kasabayı terketmiş, bunların yerini başka yerlerden ge­len Katolik ve müslüman göçmenler al­mıştır. Balkanlar’daki en güzel örnekler­den biri olan muhteşem köprü ise harap durumdadır.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski