Kürdî. Türk mûsikisinde bir makamın adı.
Kürdî Makamı. Dügâh perdesinde karar kılan makamlardan olup dügâh perdesindeki kürdî dörtlüsüne neva perdesinde buselik beşlisinin eklenmesinden meydana gelmiştir: verinde kürdi makamı diaisi kürdi dörtlüsü buselik beşlisi Nota yazımında donanımına si için küçük mücennep bemolü yazılan, çıkıcı veya bazan çıkıcı-inici bir seyir takip eden bu makamın güçlüsü neva, yedeni ise rast perdesidir. Ancak zaman zaman bakiye diyezli sol (nîm zirgüle) perdesi de yeden olarak kullanılmıştır.
Kürdî makamı seyrinde çargâhta çârgâhlı, kürdide çeşnisiz ve rastta bûselikli asma kararlar yapılabilir. Rast perdesindeki asma karar nihâvend makamına küçük bir geçkidir. Bu geçki esnasında küçük mücennep bemollü mi perdesi de (nîm hisar) seyre katılırsa nihâvend dizisinin altı sesi kullanılmış olur. Ancak bu durumda nîmhisar perdesinin terkedilmesinden sonra tekrar ana diziye dönmek gerektiği de unutulmamalıdır.
Dügâh perdesindeki kürdî dörtlüsünün simetrik olarak tiz durak üzerine göçü-rülmesiyle genişleyen ve bunun sonucu olarak neva perdesi üzerinde birinci şekil bir buselik dizisi oluşan kürdî makamının seyrine durak veya güçlü civarından başlanır. Diziyi meydana getiren çeşnilerde karışık olarak gezinildikten sonra makamın güçlüsü olan neva perdesinde bûselikli yarım karar yapılır. Ardından yine karışık gezinilip diğer asma kararlar gösterilerek ve istenirse genişlemiş bölgede de dolaşılarak kürdî dizisiyle dügâh-ta tam karar yapılır:
Kürdî makamı, kendi tabii seyir yeri olan dügâh perdesinde çok az kullanılmış olup bu makamla bestelenmiş eserlerde ana diziye sadık kalınmadığı ve özellikle güçlü üzerindeki beşli veya çeşninin sürekli değiştiği görülmektedir. Öte yandan kürdî dizisinin rast perdesindeki şeddi olan kürdîli-hicazkâr makamının bir çeşidinin ise çok kullanıldığı ve dizisine oldukça sadık kaldığı gözlenmektedir. Ayrıca Türk mûsikisinde sonu kürdî dörtlüsü, beşlisi veya dizisiyle karar eden birçok birleşik makam grubu mevcuttur.
Hafız Rıfat Süleyman Efendi’nin muhammes usulünde. “Kametin serv-i sehîdir ânzın berg-i çemen”; “fobi Mustafa Efendi’nin hafif usulünde, “Dâğ-ı dilimi saklar iken yâre açıldı” mısralanyla başlayan besteleri; Hacı Faik Bey’in, “Güzelsin bî-bedelsin nâz-perversin dilârâsın” mısraı ile başlayan ağır semâisiyle yine Tabt Mustafa Efendi’nin, “Sayd eyleyince berâ-yı rûh-i gulgûn” mısraıyla başlayan yürük semaisi bu makamın en güzel örneklerindendir. Bu makamın dinî mûsikide çok az kullanılmış olması dikkat çekicidir.
TDV İslâm Ansiklopedisi