Kütu’l-kulûb. Ebû Tâlib el-Mekkî’nin (Ö. 386/996) tasavvufa dair eseri.
Tam adı Kütü’l-kulûb fîmu’âmeleti’l-mahbûb ve vaşii tarîki’l-mürîd ilâ makâmi’t-tevhîd olan eserin ne zaman yazıldığı kesin olarak belli değildir. Ancak 3S0 (961) yılında vefat eden Ebü’l-Hasan İbn Sâlim’den “merhum” diye söz edildiğine göre bu tarihten sonra kaleme alınmış olması gerekir. Müellifin çağdaşları Ebû Nasr es-Serrâc’ın ei-Lümcf ve Kelâbâzî’nin ef-Tacarju/’undan çok daha hacimli olan Kütu’l-kulûb kırk sekiz bölümden meydana gelir. Eserde farz ve nafile ibadetlere, evrâd ve dualara, nefis, kalp, ruh ve bunların çeşitli hallerine, muhasebe, murakabe, vesvese, gaflet ve müridlerin göz önünde bulundurmaları gereken hususlara ve tasavvufî makamlara geniş yer verilmiş, konular anlatılırken âyet ve hadislere, sahabe ve tabiîn sözlerine başvurulmuş, ayrıca sû-fîlerin söz ve menkıbelerinden istifade edilmiştir. Bununla birlikte Kütü’l-kulûb sadece bir tasavvuf kitabı değildir. Eserde namaz, oruç, hac ve zekât gibi ibadetlerin manevî ve tasavvufî mânaları yanında fıkıhla ilgili yönleri de açıklanmış, ahlâk ve eğitim konularına da yer verilmiştir. Eser bu bakımdan Gazzâlî’nin İhyâ’ı-na benzer. Konular anlatılırken yer yer İsrâiliyat’tan alıntılar yapılmış, Arap atasözleri, Araplar’ın örf ve âdetleriyle ilgili şiir ve kıssalar nakledilmiştir. Ebû Tâlib el-Mekkî ele aldığı konuları geniş bir tahlile tâbi tutarak yorumlamış, bazan da eleştirilerde bulunarak özellikle bid’atla-ra dikkat çekmiştir.
Eserini kaleme alırken daha önce aynı konularda yazılan kaynaklardan da istifade eden Ebû Tâlib el-Mekkî’nin verdiği bilgilerin önemli bir bölümü hocalarının ve İbnü’l-Cellâ, Ebû Saîd İbnü’l-AYâbî, Muzaffer b. Sehl. Ahmed b. Dahhâk ez-Zâhid, Ebû Ali el-Kirmânî, Muhammed b. îsâ el-Mukrî gibi sûfîlerin kendisine anlattıklarına dayanır. Ebû Saîd İbnü’I-A’râbî’-nin Tabakötü’n-nüssâk’ı ile İbn Atâ’nın Şerefü’l-fakr’ı Kütü’l-kulûb’un kaynaklan arasındadır. Kütü’l-kulûb’ûa Ebü’l-Hasan İbn Salim ile babası Ebû Abdullah İbn Salim gibi Sâiimiyye’nin kurucularının etkisi de görülmektedir. Ebû Tâlib el-Mekkî, Sehl b. Abdullah et-Tüsterî’nin (ö. 283/896) görüşlerinden onlar vasıtasıyla yararlanmıştır. Hasan-ı Basrî, İbrahim b. Edhem, Ebû Süleyman ed-Dârânî ve Bâyezîd-İ Bistâmî gibi ilk zâhid ve sûfîlerin görüşlerinden istifade eden müellif, Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’i ile Ebû Davud’un es-Sünen’inden nakiller yapmıştır.
Ehl-i sünnet’in görüşlerinin esas alındığı Kütü’l-kulûb’da Mu’tezile, Mürcie ve Haricîler eleştirilmiş, Mu’tezile tenkit edilirken Selef itikadı savunulmuştur. Allah’ın sıfat, fiil ve isimleri, özellikle tevhid konusu tasavvuf açısından da açıklanmıştır. Tasavvufu şeriatla bütünleştirici bir yaklaşımı içermesi eserin çok ilgi görmesine sebep olmuştur.
Sûfî müellifleri derinden etkileyen Kütü’l-kulûb tasavvuf konusunda yazılan eserlere örnek olmuştur. el-Münkız mine’d-dalâl adlı eserinde Kütü’l-ku-iûb’dan yararlandığını söyleyen Gazzâlî İhya’daki bilgilerin önemli bir bölümünü bu kitaptan almıştır. İhytfü ‘ulûmi’d-dm’in Kütü’l-kulûb”un genişletilmiş ve sistemleştirilmiş bir şekli olduğu söylenebilir. Abdülkâdir-i Geylânî el-Ğunye’-yi, Şehâbeddin es-Sühreverdî ‘Avânfü’l-mcfârif’i, Yahya b. Ahmed el-Bâharzî Evrâdü’l-ahbâb ve fuşûşü’l-âdab’ı, İzzeddin el-Kâşî Mişbâhu’î-hidâye’yiyazarken Kütü’î kuiûb’dan faydalanmıştır.
Abdurrahman-ı Câmî Kütü’l-kulûb’un tasavvufî sırlan toplayan bir hazine olduğunu, daha önce bu sahada bir eşinin yazılmadığını söyler. Ebü’l-Hasaneş-Şâzelî müridlerine Kütü’l-kulûb’u okumalarını tavsiye etmiş ve İhyamdan ilim, Kütü’l-kulûb’â nur fışkırdığını söylemiş, İbn Abbâd er-Rundî mutlaka bu esere başvurulması gerektiğini vurgulamıştır. Kütü’l-kulûb’un güzel bir şekilde yazılmasına, ciltlenmesine ve süslenmesine önem verilmiştir. Saryakus Tekkesi şeyhi Mecdüddîn-İ Aksarâyî’nin yanında Kütü’l-kulûb’un fevkalâde güzel bir nüshasını gördüğünü kaydeden Safedî satılık olsaydı bu nüshaya 3000 akçe vermeye hazır olduğunu söyler.
Ebû Abdullah el-Mühtedî eseri Tebsî-tu kitabi Küti’l-kulûb adıyla şerhetmiş, İbn Abbâd er-Rundî el-Beyânü’ş-şâîî, Muhammed el-Esvî Hayâtü’l-kulûb ti keyfiyeti’l-vüşûl ile’î-mahbûb adlı eserlerinde Kütü’l-kulûb’un anlaşılması güç bazı ifadelerini açıklamışlardır. Hindli sûfî Gîsûdırâz’ın da bu tarz bir eseri vardır. Muhammed b. Halef el-Ümevî adlı bir Endülüslü âlim Kütü’l-kulûb’u el-Uşûl ile’l-ğarâzi’l-matlûb min cevahiri Küti’l-kulûb adıyla özetlemiştir. Hüseyin b. Ma’n ile Derviş Abdülkerîm b. Ali de eseri Özetlemişlerdir.[665]
Kütü’l-kulûb içerdiği hadislerden bir kısmının zayıf, bazılarının uydurma olduğu, Allah’ın sıfatları konusunda yapılan yorumlar içinde hatalı olanların bulunduğu ileri sürülerek Hatîb el-Bağdâdî, İb-nü’1-Cevzî, İbn Teymiyye ve İbn Kesîr gibi âlimler tarafından eleştirilmiştir.
İlki 1310’da (1892) Kahire’de olmak üzere birkaç defa basılan eserin tenkitli neşri Abdülmün’im Hifnî tarafından yapılmıştır.[668] Kütü’l-kulûb, dipnot ve açıklamalar eklenerek Von Richard Gram-lich tarafından Die Nahrung der Herzen Abü Tûlib al-Makkîs Qüt al-qulüb adıyla Almanca’ya çevrilmiştir.