Lamelif (لا) Arap alfabesinde lâm desteğine yazılmış sakin med harfi olan elifin aslı şekli.
Ana Sâmîce’de (Proto-Semitic/Common Semitic) sert ünsüz olarak kullanılan hemzenin (alef) zamanla yumuşayarak gerçek ses değerini yitirmesi neticesinde ortaya çıkan ve yumuşak elif, uzatan elif (uzun fetha) olarak bilinen sesi tarihî seyir içinde hemzeden ayırıcı işaretle gösterme teşebbüsleri olmuştur. Uzatan elifin lâm desteği eşliğinde gösterilmesi bunlar arasındadır. İçerisinde lâmelifin bulunduğu bilinen en eski kitabe Reinier Dussaud’nun keşfettiği, Nabatî alfabesiyle yazılmış olan ve I. İmruülkays’tanlImruülkaysb.Amr; söz edilen Dımaşk civarındaki Nemâre kitâbesidir. Bundan sonra gelen ve yine Dımaşk civarındaki Zeb(e)d, Harran, Ümmü’l-Cimâl kitabelerinde de bu harfe rastlanır.
Lâmelif, sanıldığının aksine lâm ve eliften oluşan birleşik bir harf olmayıp lâm desteğine yazılmış sakin med elifinden ibaret bir tek harftir. Harfleri ortaya koyanın amacı, onların birbiriyle nasıl terkip oluşturduğunu göstermek değil aksine her harfi müstakil olarak belirlemektir. Böyle olmasaydı diğer bütün harflerin de birbiriyle terkip keyfiyeti verilirdi. Müberred ve İbn Cinnî gibi âlimler bu görüştedir. İbn Cinnî lâmelif ifadesinin, alfabe harfleri hakkında bilgisi yetersiz kimselerin söyleyişi veya öğretme kolaylığı için öğretmenler tarafından kullanılan yanlış bir tabir sayıldığını, doğrusunun bâ (u).tâ (ü) gibi lâ (y) olduğunu kaydeder. Harf adları belirlenirken adın ilk sesinin o harfin sesini göstermesi esas alınmıştır. Elif daima sakin bir harf olduğu için onunla başlayan ve sesini hissettiren bir adın teşkil edilmesi mümkün olmadığından buna imkân veren vasıl harfi olarak başına fethalı bir lâm getirilmek suretiyle lâ adı elde edilmiş ve bununla vasıl lamından sonra elifin uzun “â” sesi hissettirilmiş ve korunmuştur.
Lâ edat olarak düşünüldüğü takdirde “inne” ve “leyse” gibi amel eder, mutlak olumsuzluk bildirir, atıf veya cevap harfi durumunda bulunur; ayrıca nehiy ve ziyade harfi olarak da kullanılır.
TDV İslâm Ansiklopedisi