Arap asıllı müslümanlar İslâm fetihlerinin ardından bölgeye yerleşmeye başladılar. Bölgenin yerli halkı Berberîler, İfrîkıye Valisi Mûsâ b. Nusayr döneminde İslâmiyet’i kabul ettiler. Hâricîliğin en mutedil kolu olan İbâzıyye, II. (VIII.) yüzyılın başlarına doğru bütün Kuzey Afrika’ya olduğu gibi Trablus bölgesine de yayılmaya başladı. Mâliki mezhebi Zîrî emirlerinden Muiz b. Bâdîs’in gayretiyle bölgede yaygınlık kazandı. Osmanlilar’ın Libya’ya hâkim olmasından sonra Anadolu’dan gelen Türkler vasıtasıyla Hanefî mezhebi bölgeye girmiş oldu. İtalyan işgaline kadar (1912) gayri müslim nüfus, sayılan fazla olmamakla birlikte ticaretle uğraşmaları dolayısıyla etkili olan yahudiler, burayı vatan edinen Maltalı Katolikler ve Osmanlı tebaası Ortodoks Rumlar’dan ibaretti. İşgalin ardından on binlerce İtalyan çiftçisi buraya getirilerek verimli topraklara yerleştirildi. Ancak ülkenin bağımsızlığını kazanmasından sonra bunların büyük çoğunluğu ülkelerine geri dönmek zorunda kaldı.
Libya’da Kâdiriyye, Ticâniyye, Arûsiyye, Halvetiyye, Derkâviyye ve Senûsiyye tarikatları yaygındı. Osmanlı idaresi zamanında Kuzey Afrika’da başlayan misyonerlik faaliyetlerine karşı en büyük mücadeleyi Senûsiyye tarikatı mensupları yürüttüler. Bu tarikat, bilhassa çöl ikliminin hâkim olduğu bölgelerde ismen var olan Müslümanlığın yeniden günlük hayatın bir parçası haline gelmesini sağladı. Senûsî şeyhleri, kurdukları zaviyelerde Libya’da ve Afrika içlerindeki birçok bölgede İslâm’ı yaymakla kalmadılar, aynı zamanda dinî eğitimi ve ticari hayatı da destekleyip yönlendirdiler. Çok sayıda mahallî idareci bu tarikata intisap ettiği için mensupları sömürgeciliğe karşı yapılan mücadeleyi geniş bir alanda yürütme imkânı buldular ve mücadelelerini Osmanlı Devleti’nin de desteğiyle XX. yüzyılın ilk yıllarında silâhlı olarak sürdürdüler. Senûsîler, Fransa’nın güneyden Çad ve Nijer’i işgaline, ardından İtalya’nın kuzeyden bütün Libya’yı ele geçirme planlarına karşı Osmanlı askerleriyle birlikte yürüttükleri savaşta büyük başarılar kazandılar. Senûsî zaviyeleri genelde kabile hayatının güçlü olduğu Sirenayka, Trablus civan ve Fizan’da yaygındı. Muammer el-Kaddâfî’nin 1969 yılında yaptığı ihtilâlin ardından Senûsî zaviyelerine sınırlama getirildi; tarikatın pîri Muhammed es-Senûsî adına kurulan üniversite lağvedilerek buraya bağlı fakülte ve diğer bölümler Libya Üniversitesi’ne bağlandı.
1970’Ii yılların başında yayımladığı Yeşil Kitap’ta siyasî fikirlerinin dayanağının Kur’ân-ı Kerîm olduğunu söyleyen Kad-dâfî döneminde dine ağırlık veren devlet politikası izlenmeye başlandı. Hz. Peygamber’in vefatını başlangıç kabul eden takvim benimsendi. Kur’an okulları ve medreseler millîleştirilerekyeni sistemin fikirleri buralarda da halka anlatıldı. 1973 yılı Kasım ayında hukuk düzenini İslâm hukukuna uygun hale getirmek için çalışmalar başlatıldı ve 1977 yılındaki büyük halk kongresinde bütün kanunların Kur’an’a uygun olacağı kararı alındı. Yaklaşık on yıl siyasal ve sosyal reformlarını Kur’an’a dayandırdığını söyleyen Muammer el-Kaddâfî’nin 1970’li yılların sonundan itibaren siyasî ve iktisadî amaçlar uğruna İslâm kültürüne eleştiriler yöneltmeye başladığı belirtilmektedir.
- Libya Mimarisi, Eserleri, Hakkında Bilgi
- Libya -Dil ve Edebiyat- Hakkında Bilgi
- Libya -İlmi Hayat, Eğitim, Öğretim- Hakkında Bilgi
- Libya Tarihi -Osmanlı Dönemi- Hakkında Bilgi
- Libya Tarihi (1943-2013) Hakkında Bilgi
- Libya Tarihi -İtalyan İşgali Dönemi (1911-1943)- Hakkında Bilgi
- Libya Tarihi -İslam Fethinden, Osmanlı Devrine Dek- Hakkında Bilgi
- Libya Tarihi -Başlangıçtan İslam Fethine Dek- Hakkında Bilgi
- Libya Ekonomisi, Fiziki, Beşeri Coğrafya, Hakkında Bilgi
- Libya Başkenti, Nüfusu, Yüzölçümü, Önemli Şehirleri, Hakkında Bilgi
TDV İslâm Ansiklopedisi