Lika Nedir, Ne Demek, Hadis Terimi, Lika Anlamı, Hakkında Bilgi

Likâ. Öğrencinin hocası ile doğrudan görüşmesi anlamında hadis terimi.

Sözlükte “karşılaşmak, görüşmek, ka­vuşmak” anlamına gelen lika’, hadis ilminde “öğrencinin hocasından bir aracı olmadan doğrudan hadis alması” mâna­sında kullanılmaktadır. Aynı kavram için lukıyy ve mülakat kelimeleri de zikredil­mektedir.

Bir hadisin sahih olmasının şartların­dan biri senedinin muttasıl olmasıdır. Ha­disi hocadan öğrenmenin sekiz yolundan (tahammül) üçü semâ, kıraat ve münâvele olup bunlarda hoca İle öğrencinin yüz yü­ze görüşmesi (lika) kaçınılmazdır. Diğer­lerinde hoca ile talebenin birbiriyle gö­rüşmeden de hadis öğrenip öğretmeleri mümkündür. Muhaddisler, genelde bu üç tahammül yoluyla icazetli münâvele-nin kendi özel şartlarını taşıması kaydıy­la geçerli olduğu görüşündedir. Diğerle­rinin geçerli olup olmadığında veya her birinin şartlarında ihtilâf vardır. Hadisin muttasıl oluşu da hadis alma yollarının geçerliliğiyle doğrudan ilgilidir. Bazı muhaddislerin bir hadisi muttasıl kabul et­mek için özel şartları bulunmakla beraber semâ yoluyla alınan hadislerin muttasıl olduğunda ihtilâf yoktur. Hadis usulü li­teratüründe lika teriminin açık bir tanı­mına rastlanmamakla birlikte Sehâvî likâın semâdan kinaye olduğunu söylemek­tedir. Bununla be­raber rnuhaddislerin muan’an hadisi tar­tışırken lika ve semâı ayrı anlamlarda kullandıkları görülmektedir. Bir hadisin muttasıl sayılması için likâi şart koşanlar, bu terimle semâı değil sadece hoca ile ta­lebenin bir araya gelip görüşmesini kas­tediyorlarsa bu durumda semâ dışındaki hadis alma yollarında da diğer şartlar ye­rine geldiğinde isnadın muttasıl sayılması kaçınılmaz olacaktır. Likâı “hoca ile tale­benin bir araya gelmesi” anlamında ele alanlar ittisal için likâı şart koşarken diğer yollarda istismarı önlemek için lika şartını koşmuş olabilecekleri akla gelmektedir.

Güvenilir bir râvinin kullandığı rivayet lafzı hadisi hocasıyla görüşerek aldığına açıkça işaret ediyor ve yapılan araştırma­lar da bunu doğruluyorsa râvi ile şeyhi arasında kopukluk yok demektir. Fakat râvinin kullandığı rivayet lafzı kapalı oldu­ğu için hocasıyla görüşüp görüşmediği açıkça anlaşılmıyorsa rivayetinin muttasıl sayılıp sayılmayacağında hadis tenkitçi­leri arasında ihtilâf vardır.

1. Bu ihtilâf şöyline göre muttasıl olduğu tesbit edilemeyen bu tür hadisler mürsel veya münkadı.

2. Râvinin hocasından hadis işittiğini açık­ça söylemesi veya bunun başka bir yol­dan bilinmesi gerekir. Âlimlerin çoğunlu­ğunun “an” veya “enne”yi birbirine eşit kabul ettiğini söyleyen İbn Abdülberr’e göre rivayet lafızlarına değil hocanın meclisinde bulunmaya, semâa ve müşa­hedeye bakılır. Bir râvinin semâı diğerin­den daha sahihse, rivayetinde kopukluk yoksa onun rivayetinin muttasıl olduğu kabul ediliri.

3. Abdürrahîm b. Abdülkerîm es-Sem’ânî’ye göre râ­vinin hocasıyla uzun süre beraber olması şarttır.

4. Müdellis olmayan râvinin ho­cası ile likâının bilinmesi gerekir. Ali b. Medînî ve Buhârî başta olmak üzere muhaddislerin ve fakihlerin çoğunluğunun bu görüşte olduğu nakledilmektedir. Râ­vinin semâı veya likâı biliniyorsa, tedlîs yaptığı da tesbit edilmemişse o rivayeti hocasından duyduğu kabul edilir, s. Râvi müdellis değilse hocasıyla çağdaş olması yeterlidir ve birbirleriyle görüşmeleri (li­ka) şart değildir. Müslim b. Haccâc bu gö­rüşte olup çoğunluğun da bunu benim­sediğini ileri sürmektedir. Buhârî ise bu görüşün aksine hoca ile talebenin bir defa bile olsa likâının bilinmesini gerekli gör­mektedir. Muhaddislerin çoğunluğuna göre hadisin muttasıl olması için hoca ile talebenin likâı yeterlidir ve ayrıca semâ şartı aranmamıştır. Diğer bir ifadeyle râvi hangi rivayet lafzını kullanırsa kullansın hocasıyla likâı biliniyorsa rivayeti mutta­sıldır. Bununla beraber ihtiyata uygun olan öğrencinin hocasından hadis aldığı­nın ispat edilmesidir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski