Ma Zhu (1640-1709) Çin’de islâmî hayatın gelişmesine önemli katkılarda bulunan âlim.
Yunnan eyaletinin batısındaki Zar-dandan eyaletinin başşehri Yongchang Fu’da doğdu. Çinlileşmiş müslüman bir ailenin çocuğudur. Kendi ifadesine göre Cengiz Han’a katılarak Moğollar’ın hizmetine giren, Kubüay Han tarafından Yunnan eyaietine sivil vali olarak tayin edilen ve 1299’da orada ölen Buharalı kumandan Seyyid el-Ecel Şemseddin Ömer’in on beşinci ve Hz. Peygamber’in kırk beşinci dereceden torunudur. İslâmî adı Yûsuf olan Ma Zhu Çinliler tarafından Wen Bİng, Zhong Xiu ve Zhinan Loren diye tanınmaktadır.
Küçük yaşta anne ve babasını kaybettiği için düzenli bir dinî tahsil görmeyen Ma Zhu, ilk öğrenimi sırasında camide yapılan din derslerine devam etmiş olmalıdır. 1657 yılında Yunnan’da Ming hanedanının son hükümdarı olan Yung-li’nin sarayında kâtip olarak göreve başladı. 1659’da Yunnan’ın Manchu hanedanı tarafından zaptedilip Ming ailesinin ortadan kaldırıldığı dönemde herhangi bir zarar görmediği anlaşılan Ma Zhu, Yun-nan’ın küçük bir kasabasında müslüman bir ailenin yanında öğretmenlik yapmaya başladı.
Ma Zhu 1665 yılında, o dönemde Yunnan eyaletinin en bilgili kişisi sayılan He Guanvvu’dan öğrenim görmek üzere Kun-mingin batısındaki Wuding’e gitti. Burada kısa zamanda tanınan Ma Zhu bilgisi ve başarısı ile etkili oldu. Halk onu geleneksel Çin klasiklerini ve saray hizmetinde kazandığı devlet adamlığı tercübesini gençlere öğretmekle görevlendirdi. Bu maksatla Konfüçyanist teoriye dayanan, İslâm ahlâkı ile de bezenmiş, Jing Quan adlı politika konusundaki iki ciltlik eserini yazdı. Büyük bir ihtimalle bu safhada çevredeki müslüman cemaatle daha yakın İlişkiler kurmaya başladı.
1669’da seyahat amacıyla Yunnan’dan ayrılarak o dönemde Çin’in her tarafından gelen ilim adamlarının buluştuğu bir yer olan Pekin’e gitti. Ma Zhu’nun Pekin’e gelişi, Yuan hanedanı devrinden itibaren astronomi bürosunu elinde tutan müslüman âlimlerin bu görevlerinin ellerinden alınıp Cizvit papazlarına verildiği bir devreye rastlıyordu. Bunun sebebi papazların hesapların yanlış yapıldığı yolundaki iddiasıydı. Guo Zi Jian adlı imparatorluk akademisinde öğretim görevi alan Ma Zhu, Pekin’deki çalışmaları esnasında bütün gayretini Arapça ve Farsça yazılmış İslâmî literatürü araştırmaya sarfetti, Konf üçyanizm’den uzaklaşarak tamamen İslâm’a döndü. Onun Pekin’de kaldığı on sekiz yıl zarfında “sevgili dedem” diye bahsettiği Hz. Peygamber hakkında araştırmalarda bulunduğu belirtilmektedir.
İslâm inançlarının yeniden hayata geçirilmesi konusunda Wang Tai-Yü’s’ün hayranı olan Ma Zhu, 1685 yılında kendisine asıl şöhretini sağlayan Qingzhen Zhinan (Gerçek dinin rehberi) adil eserini tamamladı. Ma Zhu yazdığı bu kitapla VVang’ın eserini aşmaya çalıştı. Bulunduğu akademide yakın arkadaşlık kurduğu Manchu hanedanına mensup Yen prensi vasıtasıyla kitabını imparatora sunmak istediyse de muvaffak olamadı. Ming yöneticilerinin Han Çinlileri’nden olmayan halk üzerindeki Çinlileştirme politikasının, müslüman unsurların yavaş yavaş Çin toplumu ile birleşmesi ve onların diğer müslüman milletlerden kopup kendi dinî hüviyetlerini kaybetmesi sonucunu doğuracağının farkında olan Ma Zhu, buna karşı Çin müslümanları arasında İslâmî anlamda bir dirilişi gerçekleştirmek idealini taşıyordu. Önce İslâm’ın rahatça anlatılıp savunulması imkânını elde etmek amacıyla İmparator Kanxi ile görüşüp İslâm’ı resmen tanımasını sağlama teşebbüsünde bulundu. Bunun için İslâm’ın Çin gelenekleriyle bağdaştığı yolundaki tezini ortaya koydu. Kendisini de aralarında saydığı peygamber nesline değer verilmesini istedi ve daha önce Moğol idarecilerinin geçmişlerine gösterilen muamelenin kendilerinden de esirgenmemesi yönündeki önerilerini saraya İletti. İstekleri saray tarafından kabul edilmeyince Pekin’den ayrıldı. Bundan sonraki hayatını yazı yazmak, çeşitli yerlerdeki müslümanlar arasında seyahatte bulunmak ve onları ir-şad etmekle geçirdi. Onunla ilgili son bilgi, 1709 yılında dedesi Seyyid el-Ecell’in Kun-ming yakınındaki mezarını tamir ettirmesi ve hâtırasına yazılı bir mezar taşı dik-tirmesidir. Ma Zhu, Çin toplumuyla birlikte yaşamaktan doğan krizlerin bir yansıması olarak Çinli müslüman cemaatlerin ortak sosyal problemleri konusunda önemli yorumlar getiren tek âlim olma özelliğini taşır.
Ma Zhu, yukarıda sözü edilen eserini 1702 yılında tamamlamıştır. İki ilâve bölümü ise 1707 ve daha sonraki yıllarda kaleme almıştır. Eser, müslüman olan ve olmayan kimselere İslâm’ı anlatmak amacıyla klasik Çince ile yazılmıştır. Yazarın Çinlileşmiş bir müslüman olması sebebiyle eser Konf üçyanist bir perspektif ortaya koymaktadır. Kitabın ana konulan başta tevhid ilkesi, diğer iman esasları ve fıkha dair meseleler olmakla beraber onuncu bölümü İslâm dünyasında ortaya çıkan bid’at fırkaları, özellikle Hindistan’dan Yunnan’a geçen ve XVIII. yüzyıl başlarında burada gelişen Kalenderiyye gibi sûff cereyanlarla ilgilidir. Sözü edilen konulan İslâm’ın Çin’deki tarihini inceleyecek kimselerin dikkatine sunan Ma Zhu, müslümanların Çin halk kültüründen farkına varmadan alıp benimsedikleri gayri İslâ-mî konulara da temas etmiştir. İslâmî literatürün en önemli Çin klasikleri arasında yer alan çalışmalardan biri olarak kabul edilen bu eser, XIX. yüzyılın ikinci yansında Yunnanlı âlim Ma Fuchu tarafından yeniden gözden geçirilerek dört bölüm halinde özetlenmiştir. Zhinan Yaoyan veya Rehber’in Özeti adı verilen bu eser Çin müslümanları arasında yayılmış ve çeşitli baskıları yapılmıştır.
TDV İslâm Ansiklopedisi