Malatya Mimarisi, Eserleri -Camiler, Mescidler- Hakkında Bilgi

1840 yılına kadar eski Ma­latya (Battalgazi ilçesi) şehir merkezi ol­duğundan Türk-İslâm eserlerinin ilk ör­nekleri burada yer almaktadır. Kale, han, hamam, zaviye, medrese, tekke, imaret, cami, mescid, namazgah ve türbe gibi çok sayıda dinî ve sivil yapı inşa edilmişse de çoğu günümüze kadar gelememiştir. Zamanımıza ulaşabilen eserler ise harap durumdadır veya geçirdikleri yanlış res­torasyon sonucunda orijinalliklerini kay­betmek üzeredir.

Cami ve Mescidler. Eski Malatya’nın en önemli eseri ulucamidir. Alâeddin Keykubad tarafından 1224 yılında Malatyalı mimar Ya’küb b. Ebû Bekir’e yaptırılan cami mihrap Önü kubbeli planı, tuğla malzemesi ve çini mozaik süslemeleriyle dikkat çekicidir. Hal Fetih (Hötüm Dede) Minaresi eski Malatya’da ulucaminin güneyinde olup camisi yıkıl­mıştır. Küp şeklindeki kaba yontu taş kürsü üzerinde yükselen minarenin tuğ­ladan silindirik gövdesine yine tuğladan sekizgen bir pabuçla geçilir. Pabuç üstün­de ve şerefe altında fîrûze renkli yıldız çinilerin oluşturduğu birer bileziğin yer aldığı günümüze kalan az sayıdaki parça­lardan anlaşılmaktadır. Şerefeden yukarı­sı bugüne ulaşmamıştır. Minare XIII. yüz­yılın ilk yarısına tarihlenmektedir. Ali Ba­ba (Musalla) Namazgahı güneybatı surla­rının dışında Malatya yolu üzerindedir. Dikdörtgen planlı olarak düzgün kesme taşla inşa edilmiştir. Kıble duvarı ortasın­da yer alan mihrabında renkli taş kullanıl­mıştır. Bordürleri geometrik ve bitkisel süslemeli olan mihrapta kitabeler yer al­maktadır. 1243’te inşa edilmiş, 1473’te ve 1980’li yıllarda onarılmıştır. Batı sur­larına yakın olan Melik Sun’ullah (Âdile) Camii’nin bugün sadece tuğladan silindi­rik gövdeli minaresi ayaktadır. Diğer kı­sımlar temelden itibaren yenilenmiştir. Şeyh Sun’ullah Camii ve Türbesi  bilinen eserin birbirine bitişik iki yapı ol­duğu ve üç kitabesi bulunduğu bilinmek­tedir. Minaredeki onarım kitabesi 796 (1394) yılına aittir. Ulucaminin kuzeyinde bulunan Emîr Ömer Mescidi dikdörtgen planlı olup düzgün kesme taş ve kaba yontu taşla inşa edilmiştir. Girişten sonra batı yanında bir mezar bulunmaktadır. Örtüsü düz dam şeklinde olan mescidin, kuzey cephesinin doğu ucunda yer alan ve dışa doğru çıkıntı oluşturan taçkapisınin mukarnaslı kavsarası sivri kuşatma kemerlidir. Taçkapısı etrafında bitkisel ve geometrik taş süslemeler görülür. Kuzey cephesinin batı ucundaki pencere açıklı­ğının düz atkı kemerindeki kitabede 971 (1563-64) tarihi okunmaktadır. Ak Minare Camii, doğu yönündeki şehir surlarının dışında Derme suyunun kenarında olup 980 (1572) yılında düzgün kesme taş ve kaba yontu taşla kare planlı ve tek kub­beli olarak inşa edilmiş, kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Yapıya adını veren, küp şeklinde taş kaide üzerinde yükselen minarenin pabuç kısmı sekizgen olup her yüzünde sağır kemerler mevcut­tur. Kesme taştan silindirik gövdenin şe­refe kornişi üstünde kalan bölümleri res­torasyon sırasında tamamlanmıştır. Süt­lü Minare Camii güneydoğu surlarının he­men dışında yer almakta olup bugün ha­rap durumdadır. Günümüze minaresiyle harim duvarlarının bir bölümü gelebil­miştir. Kalan izlerden tromplarla geçilen bir kubbe ile örtülü olduğu, duvarlarda ve minarede kaplama olarak kesme taş kul­lanıldığı anlaşılmaktadır. Silindirik gövdeli minaresi kare planlı bir kürsü üzerinde yükselmekte, mukarnaslı şerefeden son­ra gelen petek bölümü taş bir külahla son bulmaktadır. Yapıyı XVII. yüzyılın ilk yarısına tarihlemek mümkündür. Mina­redeki onarım kitabesinde 1223 (1808) tarihi okunmaktadır. Malatya Yenicamii, şimdiki Malatya’nın şehir merkezinde vi­lâyet binasının kuzeyinde bulunmakta­dır. Cami, daha önce burada yer alan Ha­cı Yûsuf Camii’nin 3 Mart 1894 tarihin­deki büyük depremde yıkılmasının ardın­dan aynı alan üzerine inşa edilmiştir. Es­ki camiye ait minarenin şerefeye kadar olan kısmı halen ayaktadır. Minare kürsü­sünün batı tarafındaki dört beyitlik ki­tabede 1258 (1842) tarihi okunmaktadır. Duvarla çevrelenmiş bir avlunun güney ucunda yer alan cami kesme taş malze­me ile inşa edilmiştir. Kuzey cephesinde bulunan son cemaat mahallini beş kub­be örtmektedir. Son cemaat mahallinin her iki yanında birer minare bulunmak­tadır. Minareler kare kaideli, daralan pro­fillerden sonra soğan biçimli papuçlu, onaltıgen gövde ve petekli, çift şerefeli, soğan biçimli külâhlıdır. Taçkapının etra­fında profiller ve birer sütunçe yer alır. Merkezî planlı camide harim içten içe 22 x 22 m. ebadındadır. İç mekândaki se­kizgen biçimli dört ayağa oturan ortadaki büyük kubbeye pandantiflerle geçilmek­tedir. Yüksek olan yuvarlak kasnakta çok sayıda yuvarlak kemerli pencere açılmış­tır. Kubbenin dört yönünü beşik tonozlar, köşelerde ise küçük kubbeler çevreler. Güney cephesinin ortasında mihrap ya­rım kubbesi bulunmaktadır. Mihrap beş­gen formlu olup mukarnaslı kavsaraya sahiptir. Mihrabın sağındaki ahşap min­ber rokoko tarzında işlenmiştir. Kuzey iç cephesindeki ahşap mahfil sonradan ek­lenmiş olup çıkışı batı tarafındaki merdi­venden sağlanmıştır. Kuzey cephesindeki cümle kapısı üzerinde bulunan kitabeden anlaşılacağı üzere caminin inşasına 1307 (1889-90) yılında başlanmış ve 1328’de (1910) tamamlanmıştır. Yûsuf Ziya Paşa Camii, Malatya şehir merkezinde İzzetiye mahallesi Mücelli caddesi üzerindedir. Enlemesine harime sahip caminin kuze­yinde son cemaat mahalli ve avlusu, kuzeydoğu köşesinde türbe, kuzeybatı kö­şesinde sonradan yapılan minaresi vardır. Çatı ile örtülü son cemaat mahallinin yü­künü taşıyan sivri kemerler dikdörtgen ayaklar üstüne oturmaktadır. Basık ke­merli giriş kapısı üzerindeki kitabede ca­minin Yûsuf Ziya Paşa tarafından zevcesi Ayşe Hanım için 1208 (1793-94) yılında yaptırıldığı kaydedilmiştir. Harim içten içe 15 x 7,40 m. ebadında olup ahşap üst örtüsü duvarlara oturmaktadır. Son ce­maat yerinin kuzeydoğusundaki türbe avluya bakan cephede iki sivri kemerli ey­van şeklindedir. Türbede üç mezar san­dukası bulunmaktadır. Bunlardan güney­deki sanduka, Keban ve Ergani maden­leri emini olan ve Diyarbekir müşirliği ya­pan Süleyman Paşa’ya ait olup kitabesin­de on dört mısralık bir şiir, altında ise 1256 (1840) tarihi yer almaktadır. Malat­ya mutasarrıfı Şâkir Paşa’nın kızı Hamdiye Hanım’a ait olan ortadaki sade san­dukanın baş şâhidesinde bulunan kitabe­de 1302 (1885) yılı kaydedilmiştir. Kuzey tarafındaki sanduka edirnekâri süsleme-leriyle diğerlerinden ayrılmakta ve kita­besinde 1316 (1898) tarihi okunmaktadır. Mezarın sahibi Serasker Hüseyin Avni Pa­şa’nın kızı, 14. Lİvâ kumandanlığı yapan Mustafa Naim Paşa’nın hanımıdır. Cami­nin duvarları kırma taş, son cemaat ma­hallinin tamamı ile kemer, kapı, pencere etrafları ve taçkapı kesme taştan yapıl­mıştır. Üst örtü ahşap hatıllı olup üzeri kiremit çatılıdır. Türbe duvarlarında kır­ma, kemerler ve sandukalarda kesme taş kullanılmıştır. 1961 tarihli minarenin ka­idesi kesme taştan, gövde ve üst kısım­lar tuğladandır. Eski Malatya’da ayrıca Toptaş Camii, Alacakapı Mescidi, Karahan Camii, Ahmed Duran Mescidi ve Zeynel Bey Mescidi bulunmaktadır.

  • Malatya Mimarisi -Malatya Evleri- Hakkında Bilgi
  • Malatya Mimarisi -Hanları, Kervan Yolları- Hakkında Bilgi
  • Malatya Mimarisi -Hamamları- Hakkında Bilgi
  • Malatya Mimarisi -Türbeleri, Medreseleri- Hakkında Bilgi
  • Malatya Mimarisi, Eserleri -Camiler, Mescidler- Hakkında Bilgi

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski