Bazı tarihçilere göre Songay etnik grubu Soninke ile aynı soydan gelmekte olup daha Önce Vagadugu Krallığı’nı da bunlar kurmuştu. Kökleri milâttan sonra VI. yüzyıla kadar inen Kanta-Sorko hanedanının yerini VII. yüzyılda krallarına “dia” unvanı verilen yeni bir hanedan almış, Kukya isimli ilk merkezleri VIII. yüzyıl ile IX. yüzyıl arasında bilinmeyen bir tarihte yerini Gao’ya bırakmıştı. Mali Sultanlığı’na bağlı Gao’daki hanedanın başında bulunan Dia Bada 1275’te Ali Kolon (Kölen) tarafından tahtından indirildi ve hâkimlerine “Sünnî” denilen yeni bir hanedan kuruldu. Bundan önce hüküm süren otuz iki dia İçinde ilk on dördü animist, sonrakiler möslümandı; ülkenin sınırları Gao’dan Kukya’ya kadar uzanıyordu. 1285’te Sünnî hanedanı tekrar Mali Sultanlığı’na bağlandıysa da 1400 yılında Sünnî Madogo ülkesi kısmen müstakil oldu. Bir süre sonra Tevârikler’in eline geçen şehir, hanedanın on yedi veya on sekizinci hâkimi kabul edilen Sünnî Ali Ber (1464-1492) tarafından tekrar geri alınarak tamamen müstakil hale getirildi. Sünnî Ali Manding Mossi, Tevârik ve Pöl etnik gruplarının yaşadığı bölgeleri de ele geçirip ülkesini imparatorluğa dönüştürdü. 1468 yılında Tevârikler’i Tinbüktü’den çıkardı. 1473′-te Cenne’yi, Nijer deltasını, Mâsînâ’yı sınırlarına kattı ve Bambara krallarına boyun eğdirip Mande ülkesinin kapılarına kadar dayandı. XV. yüzyılın sonlarına doğru Bilâdüssûdan’ın en geniş topraklarına sahip olan bu İmparatorluğun sınırları Nijer’in kuzeyindeki Agadez’den Sene-gal’e, Mali’nin kuzeyindeki Teghaza tuz madenlerinden Nijerya’ya kadar uzanmaktaydı. Yirmi sekiz yıllık hâkimiyeti müddetince müstakbel Songay Sultanlı-ğı’nın temellerini atan ve putperest olduğu da söylenen Sünnî Ali Ber, Tînbük-tülü âlimlerin siyasî etkisinden uzak kalmak için onlarla mücadele etti ve kendilerine baskı uyguladı. İslâm’ın bölgede giderek artan nüfuzu karşısında daha fazla direnemeyeceğini anlayan Sünnî Ali, Gurma üzerine sefere hazırlanırken 6 Kasım 1492 tarihinde öldü. Songay’ıngüçlü hâkimine karşı çıkanlar, yerine oğlu Sünnî Baru’nun geçmesini engelleyerek ulemâya karşı olumlu tavrıyla tanınan yeğeni kumandan Muhammed Ture’yi tahta geçirdiler (1493-1528). Bundan sonra sultanlığın başına geçenlere “askıya” unvanı verilmeye başlandı ve kendisi de Askiya Muhammed ismiyle tanındı. İslâmî esaslara dayalı bir devlet düzeni kuran Askiya Muhammed. 1495’te çıktığı hac seyahati esnasında 100.000 altın sadaka vererek Mali Sultanı Mense Kanku Musa’yı geride bıraktı ve kendisine Bilâdüssûdan’ın halifesi unvanı verildi. Onun zamanında Songay Sultanlığfnin sınırları kuzeydeki Tegazza’dan güneydeki Sibiridugu’ya ve Hevsâ şehir devletlerine, doğudaki Âir’den batıdaki Tekrûr’a kadar genişledi. Askiya Muhammed 1528 yılında gözlerini kaybedince oğlu Askiya Mûsâ tahta çıktı. Onun döneminden itibaren istikrar bozularak kardeş kavgaları başladı ve 1528-1539 yılları arasında dört sultan daha tahta geçti. Ancak Askiya Muhammed’in diğer oğlu Askiya Dâvûd tahtı ele geçirince Songay Sultanlığı yeniden eski gücüne kavuşarak en iyi dönemlerinden birini yaşadı ve Tinbüktü büyük bir ilim merkezi haline geldi. Songay Sultanlığı, Osmanlı Devleti ve Merakeş’te hüküm süren Sa’dîler’le kültürel ve ekonomik ilişkilerini geliştirdi. Askiya Davud’un ölümüyle Songay’ın çöküşü başladı. XVI. yüzyılın başından itibaren İspanyollar’ın Kuzey Afrika’daki birçok şehri ele geçirmesi üzerine buradaki müslümanlann isteği doğrultusunda Cezayir, Tunus ve Trablusgarp’ı hâkimiyetine alan Osmanlı Devleti batısında Sa’dîler Devleti, güneyinde Kânim-Bornu Sultanlığı ve Songay Sultanlığı ile komşu olmuştu. Başlangıçta Kânim-Bornu Sultanı İdrîs Alevma ile iyi münasebetler kurulduysa da 1577 yılında bu sultanlığın hakimiyetindeki Fi-zan Osmanlı topraklarına katılınca araları açıldı. III. Murad döneminde Songay Sultanlığı da Osmanlı Devleti’yle yakın ilişki kurdu. Osmanhlar’ın desteğiyle Sa’dîler sultanı olan Ebû Mervân Abdülmelik, Kasrülkebîr yakınlarında meydana gelen Vadilmehâzin savaşında ölünce veliaht tayin ettiği kardeşi Ahmed “Mansûr” unvanıyla sultan ilân edildi. Bu zaferden sonra Bilâdüssûdan’a yönelen Ahmed el-Mansûr 1591’de meydana gelen Tondibi savaşıyla Songay Sultanlığı’na son verdi. Ancak XVIII. yüzyılın ortalarına kadar kendilerine tâbi olmak ve Tinbüktü’de ikamet etmek üzere Songay Sultanlığı’nı temsilen on altı askiyanın daha tahta çıkmasına izin verildi. Songay devlet yönetiminde ulemâ büyük nüfuz sahibiydi. Devletin en önemli kurumu “sünne” denilen bizzat askiyanın idaresindeki meclisti ve bütün meseleler sarayda kendilerine ayrılan yerde çözüme kavuşturuluyordu. Bu meclisin görevlerinden biri deyeni askiya-yi belirleyip yemin ettirerek göreve başlatmaktı. Âlimler vergiden muaf tutuldukları gibi devlet tarafından kendilerine verilen hediyelerle büyük gelirler elde ediyorlardı. Tinbüktü kadısı ülkede en fazla saygı duyulan kimseydi. XVI. yüzyılın ikinci yarısında Tinbüktü, Siyah Afrika’nın en önemli İslâmî merkezi oldu. Burada yetişen âlimler Mekke, Kahire, Merakeş, Takeddave Katsina’ya seyahat yaparak İslâm dünyasının fikrî birikimine büyük katk) sağladılar. İslâm dünyasının çeşitli bölgelerinden çok sayıda âlim Tinbüktü’ye akın etti. Bu dönemde şehirde yaşayan 70-80.000 nüfusun 15-20.000 kişilik kısmını öğrenciler oluşturuyordu.
- Mali Kültür, Medeniyeti -Edebiyat- Hakkında Bilgi
- Mali Tarihi -Bağımsızlık Dönemi- Hakkında Bilgi
- Mali Tarihi -Tekrur (Tukular) Devleti Dönemi, Hakkında Bilgi
- Mali Tarihi -Fransız İşgali ve Sömürgecilik Dönemi- Hakkında Bilgi
- Mali Tarihi -Gâne (Gana) İmparatorluğu Dönemi-
- Mali Tarihi -Mali İmparatorluğu (Sultanlığı) Dönemi, Hakkında Bilgi
- Mali Tarihi -Masina/Dina Devleti- Dönemi, Hakkında Bilgi
- Mali Tarihi -Tinbüktü Paşalığı- Dönemi, Hakkında Bilgi
- Mali Tarihi, Tarihçesi, Hakkında Ansiklopedik Bilgi
- Mali Fiziki, Coğrafya, Dili, Etnik, Dini Yapı, İklim Hakkında Bilgi
- Mali Başkenti, Nüfusu, Yüzölçümü, Hakkında Bilgi
TDV İslâm Ansiklopedisi