Kitâb-ı Mukaddes’e göre âhirette göz yaşı, ölüm, matem, ağlayış ve acı olmayacaktır. Ancak bu dünyada ölüm, yokluk, sıkıntı bulunduğu için üzüntü ve matem de vardır ve Kitâb-ı Mukaddes İbrânîler’in tarihinden çeşitli matem örnekleri vermektedir. İlk matem örneği Hz. İbrahim’in eşi Sâre için tuttuğu yastır. Eyyûb peygamber, Eski Ahid’in bildirdiğine göre çoluk çocuğu ölüp malı mülkü yok olunca kaftanını yırtmış, saçlarını kesmiştir; kendisini teselliye gelen üç dostu da seslerini yükseltip ağlamıştır. Bunlar da kaftanlarını yırtmışlar, başlan üzerine toprak saçmışlar, derdinin çok büyük olduğunu gördükleri için yedi gün yedi gece onunla beraber yere oturmuşlar ve hiç konuşmamışlardır. Kitâb-ı Mukaddes’te Peygamber Hezekiei’e matem kuralları hakkında bilgi verilmekte ayrıca elbiseyi yırtma, çula sarılma, yere oturma, başa kül serpme gibi tasvip edilen veya bedeni kesme, saçı yolma gibi tasvip edilmeyen matem türleri zikredilmektedir. Kitâb-ı Mukaddes’te en çok geçen matem türü elbiseleri yırtmaktır. Bu uygulama sadece İbrânîler’e has olmayıp Asurlular’da, Persler’de, Grekler’de ve Romalılar’da da vardı. Hz. Mûsâ özel sebeplerle elbise yırtmayı Hârûn ve çocuklarına yasaklamıştır ancak yahudî tarihinde bu uygulama ile sık karşılaşılmaktadır.
Bir başka matem alâmeti de yemekten ve içmekten kesilmek yani oruç tutmaktır. İsrâiloğullan’nın günahlarından tövbe ettikleri kefaret gününün en belirgin Özelliği o günde oruçlu olmaktır. Kefaret günü dışında da bazı umumi günahlar için veya kralın Ölümünde ve umumi matemlerde oruç tutulmaktadır. Yahudilik’teki oruç günleri, Kudüs’ün tahribi ve mabedin yıkılması gibi tarihlerinin en kötü dönemlerinin anıldığı zamanlardır, dolayısıyla oruç matem alâmetidir. Genel olarak matem yedi gün sürmektedir. ancak Mûsâ ve Hârûn için otuz gün Ya’küb için Mısırlılar’ın âdetine uyarak yetmiş gün devam etmiştir.
Ölen kişilerin ardından ağlamak en belirgin matem alametidir. Ya’küb’un ölümü üzerine Mısırlılar yetmiş gün Hz. Mûsâ için İsrâiloğulları otuz gün ağlamışlardır. Ayrıca Ölenin arkasından özel ağlayıcı kadınlar tutulmaktadır. Eski Mısır’da ağlayıcı kadınlar cenazeyi takip ediyor, gerek yolda gerekse mezarlıkta saçlarını yoluyor, ağlıyor, yas tutuyorlardı. Tevrat, ölünün arkasından akraba ve yakınlarının matem tutarken aşırılığa kaçıp saç baş yolmalarını, üst baş yırtıp bedenlerini yaralamalarını yasaklamaktadır. Kâhinler yas tutarken başlarını tıraş etmeyecek, sakallarının uçlarını kesmeyecek, bedenlerini yaralamayacaktır.
Yahudi şeriat ve geleneği, matem tutan bir kimsenin üzüntüsünü yenebilmesi için birtakım kurallar koymuştur. Ölenin yakınları, defin tamamlanıncaya kadar cenaze işiyle meşgul olacaklarından pek çok dinî yükümlülükten muaftırlar. Cenaze defnedildikten sonra matemdeki şahıslar ekmek ve yumurtadan oluşan yemek için cenaze evine giderler. Yedi gün süren matem boyunca yas tutanlar yere oturmak zorundadır. Bunların tıraş olması, yıkanması, çalışması, Tevrat okuması, cinsî ilişkide bulunması, kösele ayakkabı giymesi, saçlarını kesmesi, selâm alıp vermesi, çamaşır yıkaması ve yeni yıkanmış çamaşır giymesi yasaktır. Matem süresince ölenin evine taziye ziyaretlerinde bulunulur. Matem boyunca yas tutanların yemek ihtiyaçları arkadaşları veya komşularınca karşılanır. Matemin yedi günlük ilk dönemine “şiva” adı verilir. Bundan sonra “şeloşim” denilen ve otuz gün süren daha az yoğun ikinci dönem başlar. Bu dönemde saçları kesmek, tıraş olmak, yeni elbiseler giymek ve davetlere gitmek yasaktır. Bazı topluluklarda matem otuz gün sürerken bazılarında bir yıl devam etmektedir. Matem süresince her gün Kaddiş duasını okumak gerekir. Yedi günlük dönem Roş-ha-şanah. Yom Kipur, Sukkot, Fısıh ve Şavuot bayramlarına rastlarsa matem zorunlu olarak sona erer. Eğer ölen kişi Tevrat kurallarını çiğneyen biri ise veya intihar etmişse matem kurallarına uyulmaz.
Eski Ahid’de İsrâiloğulları’nın matem geleneklerine dair verilen örneklerin bir kısmı Yeni Ahid döneminde de devam etmiş ancak Hz. îsâ’nın ölümü ve yeniden dirilişi Hıristiyanlık’taki matem anlayışında önemli bir değişime sebep olmuştur. Artık hıristiyanlar ümitsiz kimseler gibi matem tutmayacaktır zira onlar Yeni Kudüs’ü beklemektedir ve orada artık ölüm, matem, ağlayış ve acı olmayacaktır. Hıristiyanlık’ta matem için çalgı çalınması, kiralık ağıt yakıcılar tutulması, üzüntünün gürültülü bir şekilde dışa vurulması yasaklanmış ve kilise cenaze matemlerindeki aşırılığa karşı çıkmıştır.
- Matem Nedir -Eski Türkler’de, Eski Çin’de- Hakkında Bilgi
- Matem Nedir, Kelimesi, Sözlük, Anlamı Hakkında Bilgi
- Matem (Yas Tutmak) -Cahiliye Döneminde ve İslam’da- Hakkında Bilgi
TDV İslâm Ansiklopedisi