Mecelletü’n-nisâb. Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin’in (ö. 1202/1787) Türk-İslâm meşhurlarına dair Arapça biyografi eseri.
Tam adı Mecelletü’n-nişâb îi’n-nise-bi ve’l-künâ ve’l-elkab’dır. Müellifin biyografi alanındaki teliflerinin en önemlisi olan eser, Türk-İslâm dünyasının meşhur şahsiyetlerinden pek çoğunun kısa hal tercümesini lakap, künye ve mahlasları esas alınmak suretiyle bir araya getiren bir başvuru kitabıdır. İçinde ayrıca kendi hayatı ve eserleri hakkında bizzat müellif tarafından verilmiş önemli bilgiler bulunmaktadır. Meceîlelü’n-nişâb’öa dinî, edebî, tasavvufî konulara açıklık getirebilecek değerde malûmat yer alır. Fakat asıl önemli olan, biyografilerde verilen doğum ve Ölüm tarihlerinin müellifin ciddi tahkikleriyle tesbit edilmiş olmasıdır.
Mecelletü’n-nisâb, Kâtib Çelebi’nin Süllemü’l-vüşûl’üne zeyil olmak üzere kaleme alınmışsa da ondan daha tam ve zengin oluşu bakımından bir üstünlük taşır. Bu alanda başta gelen bir telif olarak Sem’ânî (ö. 562/1167) sekiz ciltlik el-Ensâb’ı yazmış, daha sonra İbnü’l-Esîr (ö. 630/1233) bunu üç cilt halinde özetleyerek eî-Lübâb’ı meydana getirmiştir. Celâleddines-Süyûtî (ö.9! 1/1505), İbnü’l-Esîr’in kitabını kendi ulaştığı bilgilerle (istidrak) birlikte Lübbü’l-Lübâb adıyla telhis etmiştir. Kâtib Çelebi de Lübbü’l-Lübâb’a bazı ilâveler yaparak Süllemü’l-vüşûl’ü meydana getirmiş, ancak eserini tamamlayamadan Ölmüştür. Müstakimzâde, Kâtib Çelebi’nin istidrakleriyle kendi istidraklerini birleştirmek suretiyle Mecelletü’n-nişâb’ı meydana getirmiştir.
350’den fazla kaynaktan yararlanılarak hazırlanan Mecelletü’n-nişâb 6 Ramazan 1178’te (31 Mart 1762) tamamlanmıştır. Eserin bilinen yegâne nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde olup nüsha müellifin ölümünden sekiz yıl sonra istinsah edilmiştir. İbnülemin Mahmud Kemal, Mecelletü’n-nişâb’ın müellif hattıyla ve dağınık vaziyetteki nüshasına vaktiyle sahaflarda rastlamış, bundan eline geçirebildiği sayfalardan birinin fotoğrafını yayımlamıştır.
Arap alfabesine göre düzenlenen eserde harekelerde fetha, zamme ve kesre sırası takip edilmiştir. Ayrıca doğru okunabilmesi için bazı isimler harekelen mistir. Ele alınan hal tercümelerinin belirtilen bab taksimi dışında meslek, mezhep ve zaman bakımından bir tasnif gözetilme-yerek sadece lakap, künye ve nisbelere göre bir araya getirildiği Mecelletü’n-nişâb bu özelliğiyle İslâm âleminin genel biyografi eserleri arasında yer almaktadır. Eser kısa cümlelerle kurulmuş kolayca anlaşılabilen bir ifadeye sahiptir.
Mecelletü’n-nisâb, her biri alfabe sırasına göre düzenlenmiş üç bölümden meydana gelmektedir.
1. “İbnü Fülân” tasnifli bölüm. “İbnü fülân” (falanın oğlu) diye meşhur olmuş şahsiyetlerin yer aldığı bölümde 1702 hal tercümesi bulunmaktadır. İbnü fülân terkibi aslında künye ifade ederse de burada künyeler bölümünden ayrı olarak ele alınmıştır.
2. Künyeler bölümü. “Ebû fülân” (falanın babası) diye meşhur olmuş kimselerin hal tercümelerini ihtiva etmektedir. Burada da toplam 1137 hal tercümesi maddesi yer alır.
3. Nİsbeler bölümü. Mecelletü’n-ni-şâb’ın en geniş kısmını teşkil etmektedir. Buradaki nisbeler Önce ilk harflerine göre bablara ayrılmış, her babdaki nisbeler kendi arasında alfabetik olarak sıralanmıştır. Bu bölümde lakaplar ve mahlaslar yer aldığı gibi kültür tarihi bakımından önemli eserlerin adları da kaydedilmiştir. Tamamı 9671 maddeden oluşan eser üzerinde Ahmet Yılmaz bir doktora çalışması yapmıştır.
TDV İslâm Ansiklopedisi