Med. Harfin sesinin harekesi yönünde uzatılmasını ifade eden tecvîd terimi.
Sözlükte “arttırmak, ziyade etmek” anlamına gelen medd kelimesi “çekmek, yaymak, döşemek, uzatmak” gibi mânalarda Kur’ân-ı Kerîm’de otuz üç yerde geçmektedir. Terim olarak ise bir harekeli harfin önünde yer alan ve harfin harekesi türünden olan bir med harfiyle harfin sesinin harekesi yönünde uzatılmasına denir. Ziyade med sebebi olan hemze ve sükûn bulunmadığında sadece med harflerinden biriyle yapılan uzatmaya “tabiî med” denir ve bu tür medler ayrıca kasr olarak da adlandırılır. Tabiî medler Arap dilinin aslında var olan. dilin kelime yapısındaki uzun hecelerdir.
Tabiî medlerin oluşumunda “med harfleri” adı verilen şu üç harften birinin bulunması şarttır: Kendisinden önceki harf üstün harekeli olduğunda daima med harfi olan elif kendisi sakin, bir önceki harf ötre harekeli vav kendisi sakin, bir önceki harf esre harekeli yâ, Med harfleri çoğu yerde yazıda görülmekle birlikte bazı durumlarda yalnız telaffuzda vardır Tabiî medlerin uzatılma süresi özellikle Kur’ân-ı Kerîm tilâveti sırasında hassasiyet isteyen bir konu olur. Bu süre için birim olarak elif ölçüsü kullanılır. Bu ise elif diyecek veya elif (() yazacak kadar bir süredir. “Bir parmak kaldırılacak kadar” ifadesi ve diğer bazı ölçüler, öngörülen bu sürenin Kur’an’ı güzel okuyan üstatların ağzından (fem-i muhsin) onları dinleyerek tesbit edilmesi gerektiğini belirtir.
Tabiî med üzerine ilâve edilerek med edilen fer’î (arazî) medler, med harfinden sonra gelen hemze veya sükûn faktörüne göre sınıflandırılmıştır,
a) Med harfini takiben aynı kelimede hemze bulunuyorsa buna “muttasıl med” (medd-i muttasıl) denir.
b) Hemze med harfinden sonra ayrı kelimede bulunuyorsa “munfasıl med” (medd-i munfasıl) meydana gelir. Munfasıl medde “caiz med” adı da verilir ve kıraat imamlarına göre bir, iki, üç, dört ve beş elif mertebeleriyle icra edilir. Muttasıl med ise vacip meddir. Onda sadece bir elif (kasır) mertebesi yoktur.
c) Med harfinden sonra vakıf ve vasıl hallerinde değişmeyen sükûn (sükûn-ı lâzım) bulunuyorsa buna “lâzım med” (medd-i lâzım) denir.
d) Med harfinden sonra ânz sükûn (vakıf hal inde telaffuzda varolan, vasıl halinde düşen) bulunuyorsa buna da “arız med” (medd-i arız) adı verilir Ânz medîerin icrasında kasırla da iktifa edilirken lâzım medler mutlaka tabiî medde ilâve ile uygulanmıştır. Ânz ve lâzım medlerde süre tûl (üç elif, dört elif), tavassut (iki elif) ve kasırla (bir elif) ifade edilir.
Bir başka med türü de “lîn harfleri” denilen vav ve yâ mahreçlerinin uzatılması şeklinde olur. Sakin vavve “yâ”dan önceki harf fethalı olur, sonraki harf üzerinde de vakfedilirse “lîn med” meydana gelir ve mutlak tavassut ve tûl ile med edilir. Bazı kıraat imamları medleri konumlarının farklılığı sebebiyle “medd-i hacz, meddi adi, medd-i mübalağa, medd-i bedel” gibi ondan çok farklı isimle anmışlardır.
TDV İslâm Ansiklopedisi