Medresetül Kudat Nedir, Tarihçe, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Medresetü’l-kudât. Şer’î mahkemelere  hâkim yetiştirmek üzere  şeyhülislâmlığa bağlı olarak kurulan hukuk medresesi.

Osmanlılar’da mahkemelere kadı yetiş­tirilmesi için yapılan sistem değişikliği, doğrudan meslekî formasyon kazanımını sağlamak amacıyla açılan mekteple başla­mıştır. Sultan Abdülmecid devrinde Şey­hülislâm Meşrepzâde Arif Efendi şeyhü­lislâmlıkta ehil kimselerden bir meclis teşkil etmiş ve Süleymaniye’de meşihat makamına bağlı olarak Muallimhâne-i Nüvvâb adıyla bir mektebin kurulmasını sağlamıştı (1854). Bu mektebin amacı fı­kıh ilmini, özellikle ferâiz ve sak usulünü bilen, şer’î sahada görev yapacak hukuk adamları yetiştirmekti. Öğrenim süresi üç yıl olan ve ilk mezunlarını 1856’da veren bu mekte­bin adı 1885’te Mekteb-i Nüvvâb’a çevril­miş, 1908’de burası Mekteb-i Kudât diye anılmış, bir yıl sonra da Medresetü’l-kudât’a dönüşmüştür.

Medresetü’l-kudât Nizâmnâmesi 5 Safer 1332’de (3 Ocak 1914) Şeyhülislâm Esad Efendi zamanında neşredilmiştir. Dört bö­lüm halinde yirmi üç maddeden oluşan nizâmnâmenin idarî işlere ayrılan birinci bölümünde [md. 1-3] meşihata bağlı ola­rak şer’î mahkemelere hâkim yetiştirmek üzere teşkil edilen medresenin bir müdür tarafından yönetileceği ve talebenin de­vamının mecburi olduğu belirtilmektedir. Öğretim kadrosuna ayrılan ikinci bölümde[md. 4-6] muallimlerin meşihatta ilmiye komisyonu tarafından seçileceği kayde­dilerek devamsızlara uygulanacak mü­eyyide belirlenmiştir. Medreseye kabul edilecek talebenin nitelik ve görevle­rine ayrılan üçüncü bölümde [md. 7-11] talebe kabul yaşı yirmi-otuz beş ara­sı olarak tesbit edilmiş, mektebe kabul İçin giriş imtihanında başarılı olma şar­tı getirilmiş, giriş imtihanında sarf, nahiv, mantık, belagat, usûl-i fıkıh, aka­id, kelâm ilimleriyle hüsn-i hat, kita­bet, İslâm ve Osmanlı tarihleri. Osman­lı coğrafyası ve hesap derslerinden so­rular sorulacağı ifade edilmiştir. Ders­lerin çeşitleri ve imtihanların yapılış tar­zına ait son bölümde [md. 12-23] öğre­tim süresinin dört yıl olduğu, şer! ve hu­kukî (kanunî) derslerin özel olarak belirle­neceği, imtihanların zamanı, yapılış şekli. notlar ve dereceleri anlatılmakta, diplo­maların (mezuniyet ruûsu) dereceleri, hazırlanış ve veriiişiyle ilgili prosedürle nizâmnâmenin uygulanmasından şey­hülislâmlık makamının sorumlu olacağı belirtilmektedir.

Nizâmnâmeye 12 Şevval 1332’de (3 Ey­lül 1914} yapılan on maddelik ilâvede Medresetü’l-kudât bünyesinde şer’î mah­kemelerin tahrirat ve idarî işlerinde gö­revlendirilmek için memur yetiştirmek üzere gündüzlü özel bir sınıfın açılması hükme bağlanmaktadır. Burada söz ko­nusu sınıf için kabul edilecek adaylarda aranan şartlar, giriş imtihanında sorumlu oldukları konular, imtihan şekli, devam durumları belirlenmektedir. Talebeler dersler dışında şer’î mahkemelerde ve il­miye bürolarında (kalemler) staj yapacak­lar, uygulamada başarılı olanlar durum­larını kalem âmirlerinden alacakları bel­gelerle ispat edeceklerdi. Bu özel sınıfta okunan dersler ferâiz ve vesâyâ, sakk-i şer’î, nikâh, talâk, ahkâm-ı evkaf, defter-i kassam, usûl-i muhâkeme-i şer’iyye, ma’-lûmât-ı kânûniyye, kitabet, hesap ve hüsn-i hatt-ı ta’lik idi. Medresetü’l-kudât için ayrıca iki bölüm ve bir hatimeden olu­şan yirmi yedi maddelik bir iç tüzük ha­zırlanmıştır. Birinci bölümde giriş imti­hanları, ikinci bölümde öğretim, hatimede ise sınıf imtihanları etraflıca ele alınmış­tır.

İîmiyye Salname si’nöe Muallimhâne-i Nüvvâb’dan başlayarak 1332’ye (1914) kadar Medresetü’l-kudât’ta önce müdürlükyapanların, ardından 1272-1332 (1856-1914) yıllan arasında mezun olanların adları, memleketleri, mezuniyet dereceleri ve son bulundukları görevler bir liste halinde verilmiştir. Buna göre yir­mi iki kişinin müdürlük yaptığı ve 900’ün üzerinde mezun verildiği, mezunların şe­hir ve kaza kadılık ve nâibliği başta olmak üzere mahkeme reisliği ve üyeliği, dava vekilliği, adliye memurluğu yaptıkları ve zamanla fetvahane müsevvidliği, i’lâmât-ı şer’iyye müdürlüğü, Medresetü’l-kudât müdürlüğü, dersiâmlik, hatta şeyhülis­lâmlık makamlarına (Abdurrahman Nesîb Efendi) kadar yükseldikleri dikkati çek­mektedir.

Medresetü’l-kudât’ta okutulan kitap ve dersler şunlardır: Mecelle, Dürer, sakk-i şer’î, ferâiz, tatbîkât-ı şer’iyye. defter-i kassam, ahkâm-ı evkaf, arazi kanunu, ka­ra ve deniz ticareti kanunları, icra, ceza, usûl-i muhâkeme-i hukükıyye, usûl-i mu-hâkemât-ı cezâiyye ve sulh. hukuk-ceza ve ticaret tatbikatı, tanzîm-i i’lâmât-ı hu­kükıyye ve cezâiyye. medhal-i i!m-i hu­kuk, hukük-ı düvel, hukük-ı idare, iktisat, kitâbet-i resmiyye, hüsn-i hatt-ı ta’lik.

Bu dersler haftada on sekizer saat ol­mak üzere dört yıla yayılmıştır. İlk üç ders dört yıl boyunca, diğer dersler ise belir­li sınıflarda okutulmaktaydı. Müfredat programında Türkçe ve Arapça sarf. na­hiv, tarih-coğrafya, kelâm, akaid vb. derslere yer verilmemesinin sebebi, bu derslerle ilgili soruların giriş imtihanında adaylara sorulması dolayısıyla talebenin söz konusu dersleri öğrenmiş olarak medreseye kabul edilmesi ve hukuk for­masyonunun bu temel bilgilere dayanmış olması esasına bağlanmaktadır. Ayrıca müfredat programı genel olarak değerlendirildiğinde mektebin hukuk formas­yonu için gerekli belli başlı dersleri içer­diği görülmektedir. Dört yıl boyunca Dü-rer’ın beşer saat, MeceJie’nin üçer saat okutulması, buradaki hukukun esas ola­rak İslamî temele dayalı olduğuna işaret etmektedir. Talebelerin çeşitli kanun ve hukuk dersleriyle hukukun belli başlı alanlarında bilgi sahibi oldukları, ayrıca tatbikat ve kitabet dersleriyle mezunla­rın pratik hayata hazırlandığı görülmek­tedir.

Bir medreseden ziyade mektep siste­minde teşkil edilen ve hukuk açısından yeterli sayılabilecek bir programa sahip olan bu hukuk kurumu II. Meşrutiyet dö­neminin diğer kurumlan gibi uzun ömür­lü olmamış, Osmanlı Devleti’nin tasfiyesi ve Cumhuriyetin ilânının ardından hukuk alanındaki değişiklikler sebebiyle kapatıl­mıştır.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski