(1883-1952) Tefsir ve Arap edebiyatı âlimi.
Mısır’ın Saîd bölgesindeki Circâ’ya (Gir-ga) bağlı Merâga köyünde doğdu. Köklü bir ilmî geleneğe sahip olan ailesi çok sayıda kadı yetiştirdiği için “kadı ailesi” olarak anılmaktadır. İlköğrenimini Merâga1-da tamamladı ve Kur’ân-ı Kerîm’i ezberledi. 1897yılında Ezher’e girdi; aralarında Muhammed Abduh, Muhammed Bahît, Ahmed er-Rifâî el-Feyyûmî ve Muhammed Haseneyn el-Adevi’nin de bulunduğu âlimlerden ders aldı. Öğrenimini tamamlamak üzere iken Kahire Dârülulûmu’na geçti ve 1909’da buradan mezun oldu. Okullarda bir süre ders verdikten sonra Feyyûm’daki öğretmen okulunda idarecilik yaptı. Bugünkü Hartum Üniversite-si’nin temelini oluşturan Gordon Memo-rial College’da İslâm hukuku dersleri vermek için görevlendirildi. Ardından Kahire Dârülulûmu’nda Arap dili ve İslâm hukuku hocalığına getirildi. Aynı dönemde Ezher Üniversitesi Arap Dili Fakültesi’nin belagat ve edebiyat bölümünde belagat ilimleri hocası oiarak görevlendirildi ve pek çok öğrenci yetiştirdi.
Eserleri. Merâgi’nin en önemli eseri Tefsîrü’l-MemğVdır. Kur’ân-ı Kerîm’in her cüzünün müstakil bir cilt halinde tefsirinden meydana gelen eser, bazı müellifler tarafından yanlışlıkla tefsir âlimi ve Ezher şeyhi Muhammed Mustafa el-Merâgi’ye(ö. 1945) nisbet edilmektedir. Tefsirin belli başlı kaynaklan arasında Taberî’nin Câmihı’î-beyân’ı, Zemahşerî’nin el-Keşşâfı, Fahreddin er-Râzî”nin Mefâ-tîhu’l-ğayb’\ ve Âlûsî’nin Rûhu’l-meâni’si yer almaktadır. Ayrıca M. Reşîd Rızâ’nın derlediği Tefsîrü’l-menâr’dan yapılan nakillere sıkça rastlanmaktadır. Tefsîrü’l-Meraği, en önemli temsilcileri Muhammed Abduh ve Reşîd Rızâ olan içtimaî-edebî tefsir ekolüne ait bir eser kabul edilmektedir. Bununla birlikte özellikle kâinatın yaratılması vb. konulardan bahseden âyetler açıklanırken ilmî tefsir anlayışına bağlı kalınmış ve bilimsel konulara temas edilmiştir. Bu çerçevede müellif bazı mucizevî olayları maddî sebeplerle yorumlamaya çalışmıştır. Hz. Mûsâ ve Firavun kıssasında Kızıldeniz’in yarılmasını [Bakara 2/50] med-cezir olayı şeklinde açıklamış, Fîl sûresinde sözü edilen taş atan kuşları ise [Fîl 105/3] hastalık ve mikrop taşıyan sinekler şeklinde yorumlamıştır. Sade bir dille kaleme alınan ve daha çok dirayet tefsiri niteliği taşıyan eserde rivayet yönünün de ihmal edilmediği ve âyetlerin zaman zaman Kur’an ve Sünnet, sahabe ve tabiîn görüşleriyle açıklandığı görülmektedir. Diğer taraftan içtimaî tefsir özelliğinin bir yansıması olarak âyetlerin işaret ettiği toplumsal sorunlara da temas edilmiştir. Tefsîrü’l-Merâği’nin tamamlanmamış bir Türkçe çevirisi mevcuttur. CemaIeddin Sancar eser üzerinde yüksek lisans tezi hazırlamış, Abdülbaki Güneş ise bir çalışmasında tefsirinden hareketle Merâgî’nin Kur’an’a bakışını ve tefsir yöntemini değerlendirmiştir.
Merâgi’nin Arap dili ve edebiyatıyla ilgili bazı eserleri de şunlardır: Viûmü’l-belâğa, Hidâyetü’t-tâlib ilâ kavöHdi’î-luğati’l-Arabiyye fî’n-nahv ve’ş-şarf, Buhûs ve ârâ -belâğa, Târîhu ulûmi’l-belâğa ve’t-tcfnî biricâ-lihâ. Müellifin ayrıca Dürûsü’d-diyâne ve’î-ahlâk, el-Vecîz fî usûli’l-iıkh adlı çalışmaları vardır. Merâgi, Abdülkâhİr el-Cürcânî’nin Esrârü’l-belâğa ve DeWilü’l-iccâz isimli eserlerini tahkik ederek neşretmiştir.
TDV İslâm Ansiklopedisi